Bugun...


Eyyüp AYDIN

facebook-paylas
HIRS NEFRETTEN DAHA TEHLİKELİDİR!
Tarih: 03-04-2020 14:06:00 Güncelleme: 03-04-2020 14:06:00


İnsanda bir takım duygular vardır ki, iyiye de kullanılabilir, kötüye de.  Bu duyguların başında da, insanlardaki aşırı derecede bitmez tükenmez para ve makam hırsı gelmektedir. Buna bir sınır konulamıyor. Başkalarının canına, malına, makamına, namus ve şerefine zarar verici sonuçlar doğuran hırs; sadece ferdin dini, ahlaki ve psikolojik hayatına zarar vermekle kalmaz, aynı zamanda sosyal hayatın düzenini bozar, toplumda barış, kardeşlik, adalet, eşitlik, özgürlük gibi kavramları öldürür, haksızlık ve adaletsizliklere yol açar.


Günümüz insanına bakıyorum. Herkesin yüzünden düşen bin parça... Zaten mutsuz bir toplumduk, bir de başımıza Koronavirüs belası çıktı. Sokakta, trafikte, evde, yolda, işte hep bir gerginlik, telaş, stres var. Akıl, mantık, izan, ölçü, sabır, tahammül, sevgi, saygı ve hoşgörü kavramaları anlamını yitirmiş durumda. Suçlamalar, hakaretler, keyfilikler, haksız kazançlar, cinayetler, yalanlar, dolanlar, talanlar, fırsatçılık almış başını gitmiş. Peki ne uğruna? Yaşamak için mi, başarılı olmak için mi, yoksa ülkesine ve milletine faydalı adam olmak için mi? Hiçbiri değil. Bütün bunların hepsi ne yazık ki hırs uğruna yapılıyor. Bir insan eğer hırsına yenik düşüyorsa, hırsını kontrol altına alamıyorsa, o insandan ne ülkesine, ne çevresine, ne de ailesine fayda gelir. Özellikle ülkesine verdiği zararların telafisi de mümkün olmaz! Hırs öyle bir şeydir ki, nefretten bile daha tehlikelidir!..


Kendimizi o kadar çok hırsa kaptırmışız ki doğanın müziği olan kuşların sesini dahi duymaz olmuşuz.İçimizdeki hırs kora dönüşmüşte yakmış kavurmuş bütün insani değerlerimizi. Bugün, evet bugün daha iyi yaşayabilmek için evlatlarımızın geleceğini yok etmişiz de evlatlarımızın gözlerinin içine baka baka hiç utanmadan onlara sevgimizi ifade edebiliyoruz.


PEKİ, NEYDİ DERDİMİZ?
Lüks bir araba mı? Lüks bir ev mi? Kabarık banka hesapları mı? Ya da bunların hepsi mi?
Hepsi değil mi?
Evet, hepsi hepsi...
Bunlar için bir ömür harcamaya, daha doğrusu bir ömür yakmaya, hatta ne bir ömrü, evlatlarımızın da ömrünü yakmaya değer miydi?
Hadi kendimizi hiçe saydık da evlatlarımıza hiç mi acımadık?
Her şey onlar için değil mi?
Her şeyi evlatlarımız için istedik de kendimiz için hiçbir şey istemedik öyle mi?
Ne güzel rahatlatıyoruz vicdanlarımızı. Bir vicdan susturucu ilaç olsaydı şu dünyada bundan daha etkili olamazdı.
Oysa evlatlarımızın yaşayacak bir dünyası olmayacak ki! Bakın mevsimler bile birbirine girmiş. Yazın ortasında üşüyoruz, kışın ortasında yanıyoruz. Derelerimiz, nehirlerimiz her geçen gün kuruyor. Yani su kaynaklarımız tükeniyor, orman alanlarımız çölleşiyor.
Ama bunlar, hiçbirimizin umurunda değil. Evlatlarımıza şöyle sağlam bir miras bırakabilirsek para, onları mutlu eder.
Yanılıyoruz dostlar, yanılıyoruz. Yanılıyoruz eyy insanlık!
Doğanın müziği olan kuşların sesini duymadığımız sürece de yanılmaya devam edeceğiz. Yağmurun sesindeki o huzuru ruhumuza yansıtmadığımız sürece yanılmaya devam edeceğiz.
Bilir misiniz kar yağarken ortalık neden sessizliğe bürünür?
Çünkü kar taneleri ortamdaki bütün gürültüyü bir mıknatıs gibi kendine çeker.
Ve kar yağarken ruhumuzu o sessizlikte dinlendiremezsek yanılmaya devam ederiz.
Ve gelecekte kuş sesleri olmayacak, yağmur sesi olmayacak, kar taneleri olmayacak...





FACEBOOK YORUM
Yorum

YAZARIN DİĞER YAZILARI

YAZARLAR
Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
ÇOK OKUNAN HABERLER
HABER ARA
HABER ARŞİVİ

En sevdiğiniz sosyal medya platformu hangisidir?


SON YORUMLANANLAR
nöbetçi eczaneler
YUKARI