Bir çok evde bulunan su arıtma sistemleri damacana suyun çok pahalandığı şu günlerde daha fazla rağbet görmeye başladı. Acaba bu su arıtma sistemleri ne kadar sağlıklı, gerçekten suyu arıtıp bize temiz su sağlayabiliyorlar mı? Bu konuda araştırmalarımı ve görüşlerimi yazmak istedim.
Su arıtma sistemleri genellikle üçlü filtre sisteminden geçirilerek bize temiz su sağlayan sistemlerdir. Bu sistemlerdeki en büyük sorun filtrelerin zamanında değiştirilme sorunudur. Eğer biz filtremizi zamanında değiştirmezsek arıtma sisteminin bir yararını göremeyiz, bu filtreler sistemlerinin değişme zamanı gelen suyun içindeki mineraller ve suyun içindeki kirlilikle ilgilidir, bazı bölgelerde yılda hatta iki yılda bir değişirken bazı bölgelerde üç ayda bir bile değişmesi gerekir, su sistemi alırken alış maliyetinin yanı sıra filtre değişim maliyetini de göze almak ona göre hesaplamak gereklidir.
"Peki bu su arıtma sistemleri gerçekten suyu temizliyor mu?" derseniz, büyük çoğunluğu için evet temizliyor diyebilirim. Ama suyu bakterilerden ve çeşitli mikroplardan arındırırken suyun içindeki bazı mineralleri de temizliyor, o yüzden filtreden geçen su temiz adeta saf su niteliğinde olurken vücudumuzun ihtiyaç duyduğu minerallerden de yoksun kalıyor. Bunu tamamlamak için eğer su arıtma sistemi kullanıyorsanız günde bir şişe soda içmenizi öneririm.
"Su arıtma sistemlerine gerçekten gerek var mı?" diye sorarsanız aslında bizim kaynak sularımız kaynağında son derece temiz ve sağlıklı ama bu temiz ve sağlıklı su evimize gelinceye kadar kötü, delik, paslı borularla taşındığı için içinde mikrop ve çeşitli yabancı maddeler barındırabiliyor, bir de bunu bilen belediyeler salgın hastalığı önlemek için de gereğinden fazla klor verince su artık içilemez duruma geliyor. Bir çok Avrupa ülkesi arıttığı suyu sağlıklı borularla evlere kadar taşıyabildiği için böyle damacana veya arıtma gerekmeden çeşmeden suyu içebiliyorlar, bizde çok fazla kaynak suyu olmasına rağmen sağlıklı borularla evlere taşıyamadığımız için biz ya damacana ya da arıtma kullanmak zorunda kalıyoruz.
"Peki çeşmeden akan suyu içebilir miyiz, içersek zehirlenir miyiz?" derseniz aslında hala daha çeşme suyu en sağlıklı sulardandır ancak tabi bu evimize gelinceye kadar içerdiği mikroplar yüzünden atılan kloru tolere edebilmemize de bağlıdır. Çok kalmadı ama bazı yerlerde hala kullanıldığını bildiğimiz asbestli borularda içme suyumuzun sağlıksız olmasındaki en büyük etmenlerden biridir. Eğer su borularımızın temizliğinden eminsek, biz de pekala çeşmemizden su içebiliriz, bence bunu anlamanın en güzel yolu da çeşmemizden usulüne uygun şekilde alacağımız suyun özel bir labaratuvara götürüp analizinin yaptırarak da anlayabiliriz.
İçme suyunun sağlanması, onu evlerimize kadar taşınması bir belediyenin bence en önemli görevidir. Ayrıca her yeri kanalizasyon ağı ile çevrilmesi atık suyun temizlenerek tekrar doğaya salınması da çok önemlidir ve belediyenin görevleri arasındadır, bunu eski Roma İmparatorluğu yapmış, eski Osmanlının bir çok yerinde bu sistemler kurulmuşken hala günümüzde bir çok büyük turistik şehrin bu sorunu çözememiş olması o şehri yönetenlerin bence en büyük ayıbıdır.
Bize arıtma suyu mu damacana suyu mu diye sorduran, çeşme suyunu alternatif olarak sunamayan belediyeler utansın...
ilk defa arıtma suyun ne olduğunu anlatan birisiniz. Tebrik ederim. Bugüne kadar bu konu ile okuduğum yazılar hep tarafli ve ticari idi. ilave etmek isterim ters ozmoz da dahil hiç bir arıtma ağır metalleri arıtamıyor.
slot siteleri canlı bahis siteleri http://www.tedxmadrid.com/ casino siteleri
canlı bahis siteleri casino siteleri
gaziantep escortgaziantep rus escort gaziantep escortseks hikayeleri