Bugun...



TÜİK “2021 Türkiye Aile Yapısı Araştırması”nı yayınladı

Türkiye İstatistik Kurumu “Türkiye Aile Yapısı Araştırması 2021” araştırmasını yayımladı. Ülkemizde ev işleri genellikle bir hanehalkı ferdi tarafından yapıldı.

facebook-paylas
Tarih: 01-04-2022 16:01

TÜİK “2021 Türkiye Aile Yapısı Araştırması”nı yayınladı

Türkiye İstatistik Kurumu “Türkiye Aile Yapısı Araştırması 2021” araştırmasını yayımladı. Ülkemizde ev işleri genellikle bir hanehalkı ferdi tarafından yapıldı.


Ev işleri genellikle bir hanehalkı ferdi tarafından yapıldı
Hanedeki ev işlerinin genellikle kim tarafından yapıldığı incelendiğinde; evin badana/boyası hariç tüm işlerin genellikle bir hanehalkı ferdi tarafından üstlenildiği görüldü. Hanehalkı ferdi tarafından en fazla üstlenilen işler sırasıyla, %97,5 ile sofranın kurulup kaldırılması, %97,4 ile bulaşık yıkama (makineyle bile olsa) ve %97,0 ile akşamları çay servisi yapma oldu.
Hanehalkı ferdi olmayan kişilerin yaptığı hanedeki ev işleri göz önüne alındığında, hanehalkı ferdi olmayan kişiler tarafından en fazla yapılan ev işleri sırasıyla, %54,3 ile evin badana/boyası, %25,2 ile küçük bakım, onarım, tamir işleri ve %8,8 ile evin haftalık/aylık temizliği oldu.
Hanehalkı ferdi tarafından yapılan ev işleri cinsiyete göre incelendiğinde, ev işlerini genellikle kadınların üstlendiği görüldü. Kadınlar en fazla %94,4 ile çocuk bakımı, %85,6 ile çamaşır ve bulaşık yıkama (makineyle bile olsa), %85,4 ile yemek yapma ve evin günlük toplanması ve temizlenmesi işlerini üstlendi.

 

Grafikteki rakamların toplamı, yuvarlamadan dolayı 100’ü vermeyebilir.


Hane ile ilgili konularda genellikle ortak karar alındı
Hanede ortak karar verilen seçilmiş konular incelendiğinde, en yüksek oranın sırasıyla %94,7 ile tatil biçimi ve yeri konusunda, %94,2 ile ailece ev dışında yapılan yeme içme ve eğlence gibi etkinliklerde ve %93,3 ile akrabalarla ilişkilerde olduğu görüldü.
Hanede seçilmiş konularda tek başına karar veren fertler cinsiyete göre incelendiğinde, erkeklerin tek başına kadınlara göre daha fazla oranla karar verdiği konular %8,2 ile harcamaların önceliklendirilmesinde ve %2,9 ile tatil biçimi ve yeri konusunda olduğu görüldü. Kadınların erkeklere göre tek başına daha fazla oranla karar verdiği konuların ilk üçünün %27,7 ile evde ne pişirileceği/yeneceği konusunda, %14,7 ile günlük alışveriş konularında ve %11,7 ile çocukların kılık kıyafet gibi ihtiyaçları konusunda olduğu görüldü.


En fazla hafta sonu akşam yemeğinde bir araya gelindi
Hanehalkı fertlerinin hafta içi ve hafta sonu öğünlerde hangi sıklıkla bir araya geldikleri incelendiğinde, en fazla hafta sonu ve hafta içi akşam yemeklerinde bir araya geldikleri görüldü. Hanehalkı fertlerinin hafta sonu akşam yemeğinde bir araya gelme oranı %81,9 iken hafta içi akşam yemeğinde bir araya gelme oranı %77,1 oldu.
Hanehalkı fertleri akşam yemeğinden sonra en fazla sabah kahvaltısında bir araya geldi. Hafta sonu sabah kahvaltısında bir araya gelme oranı %70,1 iken hafta içi sabah kahvaltısında bir araya gelme oranı %45,0 oldu. Hafta sonu öğle yemeğinde bir araya gelme oranı %59,9 iken hafta içi öğle yemeğinde bir araya gelme oranı %31,4 oldu.


İlk evliliklerin %36,9’u 20-24 yaş aralığında gerçekleşti
Evli, eşi ölmüş ve boşanmış bireylerin ilk evlenme yaşları incelendiğinde, ilk evliliklerin %36,9’unun 20-24 yaş aralığında, %23,5’inin 25-29 yaş aralığında ve %16,5’inin 18-19 yaş aralığında gerçekleştiği görüldü.
İlk evlenme yaşı cinsiyete göre incelendiğinde, kadınların erkeklere göre daha erken yaşlarda evlendiği görüldü. Evliliğini 18 yaşından önce yapan erkeklerin oranı %4,4 iken kadınların oranı %24,2 oldu. İlk evliliğini 18-19 yaş aralığında yapan erkeklerin oranı %8,9 iken kadınların oranı %23,0 oldu. İlk evliliğini 20-24 yaş aralığında yapan erkeklerin oranı %39,6 iken kadınların oranı %34,6 oldu.


Kadınlar için uygun görülen ilk evlenme yaşı %47,8 ile 25-29 olarak belirtildi
Bireylerin kadın ve erkek için uygun gördükleri ilk evlenme yaşları incelendiğinde, erkekler için uygun görülen ilk evlenme yaşı %51,0 ile, kadınlar için uygun görülen ilk evlenme yaşı %47,8 ile 25-29 yaş aralığı olarak belirtildi.


Evliliklerin %56,8’i görücü usulü ile gerçekleşti
Evlilik deneyimi olan bireylerin (evli, eşi ölmüş ve boşanmış bireyler ile birden fazla evlilik yapmış olanların son evliliği dikkate alındığında) eş seçimini nasıl yaptıkları incelendiğinde, evliliklerin %46,1’i görücü usulü ve kendi rızasıyla, %34,9’u kendi kararı ve ailesinin rızasıyla, %10,7’si görücü usulü ve kendi görüşü sorulmadan aile kararıyla, %5,3’ü kaçma/kaçırılma ve %2,7’si kendi kararı ve ailesinin rızası dışında gerçekleştiği görüldü.
Evlilik deneyimi olan bireylerin eş seçimini nasıl yaptıkları cinsiyete göre incelendiğinde, görücü usulü ve kendi rızası ile evlenen erkeklerin oranı %45,9, kadınların oranı %46,3 iken görücü usulü ve kendi görüşü sorulmadan aile kararıyla evlenen erkeklerin oranı %8,6, kadınların oranı ise %12,5 oldu. Kendi kararı ve ailesinin rızası ile evlenen erkeklerin oranı %37,5, kadınların oranı %32,7, kendi kararı ve ailesinin rızası dışında evlenen erkeklerin oranı %2,6, kadınların oranı ise %2,8 oldu.
Evlilik deneyimi olan bireylerin eş seçimini nasıl yaptıkları öğrenim durumuna göre incelendiğinde, bireylerin öğrenim durumu yükseldikçe kendi kararı ile evlenenlerin oranının arttığı, görücü usulü ile evlenenlerin oranının ise azaldığı görüldü. Bir okul bitirmeyenlerin içinde kendi kararı ve ailesinin rızası ile evlenen bireylerin oranı %10,3 iken yüksekokul, fakülte, üniversite, yüksek lisans/doktora mezunu bireylerin içinde kendi kararı ve ailesinin rızası ile evlenen bireylerin oranı ise %71,7 oldu.


Evlenirken evlilik sözleşmesi yapanların oranı %1,4 oldu
Evlenirken yapılan törenler incelendiğinde, kız isteme %89,9, söz kesme %86,1, nişan %81,8, kına gecesi %84,4, gelin alma %84,0, gelin/damat hamamı %8,4, başlık parası verme/alma %13,3, düğün %87,7, bekarlığa veda partisi %3,0, çeyiz serme %60,3 ve bohça hazırlama %64,5 oranında yapıldı. Evlilik sözleşmesi oranı ise %1,4 oldu.
En önemli evlenmeyi düşünmeme nedeni eğitim hayatına öncelik vermek oldu
Önümüzdeki 3 yıl içerisinde evlenmeyi düşünmeyen ya da kararsız olan boşanmış, eşi ölmüş ya da hiç evlenmemiş 15 ve daha yukarı yaştaki bireylerin oranı %80,1 oldu. Bu bireylerin %29,5’i eğitim hayatına öncelik verdiği için, %11,9’u maddi kazancı yeterli olmadığı için ve %10,2’si evlenmek için uygun biriyle karşılaşmadığı için evlenmeyi düşünmediğini belirtti.
Evlenmeyi düşünmeme nedenleri cinsiyete göre incelendiğinde, en önemli neden her iki cinsiyette de eğitim hayatına öncelik vermek oldu. Bu oran, erkekler için %29,8, kadınlar için %29,3 oldu. Erkekler için eğitim hayatına öncelik verme nedeninden sonra gelen evlenmeyi düşünmeme nedenleri %22,5 ile maddi kazancın yeterli olmaması, %11,2 ile iş garantisinin olmaması oldu. Kadınlar için eğitim hayatına öncelik verme nedeninden sonra gelen evlenmeyi düşünmeme nedenleri %11,5 ile sağlık sorunları, %11,1 ile evlenmek için uygun biriyle karşılaşmadığı oldu.


Eşler arasında en fazla harcamalar konusunda sorun yaşandı
Eşi ile sorun yaşadığını belirten evli bireylerin sorun yaşadıkları seçilmiş konular incelendiğinde, bireylerin %5,6’sı harcamalar, %5,5’i ailece birlikte vakit geçirmeme, %4,9’u gelirinin yeterli olmaması, %3,7’si ev ile ilgili sorumluluklar ve %3,6’sı sigara alışkanlığı ile ilgili konularda sıklıkla veya her zaman sorun yaşadı.


En önemli boşanma nedeni sorumsuz ve ilgisiz davranma oldu
En az bir kez boşanmış bireylerin (görüşme sırasındaki medeni durumuna bakılmaksızın ve birden fazla boşanmış bireylerin son boşanma olayına göre) boşanma nedenleri incelendiğinde, %32,2 ile sorumsuz ve ilgisiz davranma ilk sırada yer aldı. Bu boşanma nedenini %14,1 ile aldatma, %9,8 ile evin ekonomik olarak geçimini sağlayamama ve %8,1 ile dayak/kötü muamele izledi.
Boşanma nedenleri cinsiyete göre incelendiğinde, boşanmış erkeklere ve kadınlara göre en önemli boşanma nedeni eşlerinin sorumsuz ve ilgisiz davranması oldu. Bu oran, erkeklere göre %41,2, kadınlara göre %24,2 oldu. Erkeklere göre sorumsuz ve ilgisiz davranmadan sonra en önemli boşanma nedenleri %11,0 ile aile büyüklerinin aile içi ilişkilere karışması ve %9,7 ile evin ekonomik olarak geçimini sağlayamama oldu. Kadınlara göre sorumsuz ve ilgisiz davranmadan sonra en önemli boşanma nedenleri ise %19,3 ile aldatma ve %14,6 ile dayak/kötü muamele oldu.


Eğitime devam etmek istemesine rağmen eğitimini yarıda bırakan kadınların oranı %10,6 oldu
Eğitime devam etmek istemesine rağmen (üniversite dahil) eğitimini yarıda bırakan bireylerin oranı %11,6 oldu. Erkeklerde bu oranın %12,7, kadınlarda ise %10,6 olduğu görüldü.
Eğitime devam etmek istemesine rağmen eğitimini yarıda bırakan bireylerin eğitimi yarıda bırakma nedenleri cinsiyete göre incelendiğinde, erkeklerin %61,8’i ve kadınların %36,4’ü ekonomik nedenlerle eğitimini yarıda bıraktı. Erkeklerin %20,3’ü eğitimde başarısızlık, kadınların ise %28,8’i ailenin izin vermemesi nedeni ile eğitimini yarıda bıraktı.


Kadının çalışması ve sosyal hayata katkı sağlaması önemli bulundu
Kadınların çalışması ile ilgili bireylerin algıları incelendiğinde, kadının çalışması ve sosyal hayata katkı sağlamasının değerli olduğunu düşünenlerin oranı %82,6 iken kadının asli görevinin çocuk bakımı ve ev işleri olduğunu düşünenlerin oranı ise %35,8 oldu.


Bireylerin %83,1’i çocukların anne ve babasına yaşlılıklarında bakması gerektiğini düşündü
Çocuk ile ilgili bireylerin algıları incelendiğinde, bireylerin %83,1’i çocukların anne ve babasına yaşlılıklarında bakması gerektiğini düşündü. Çocuğun anne ve babanın itibarını artırdığını düşünen bireylerin oranı %80,4, çocuğun bir işi olduğunda anne ve babasına maddi katkı sağlaması gerektiğini düşünen bireylerin oranı %66,9 ve neslin (soyun) devamının sadece erkek çocuk ile sağlandığını düşünen bireylerin oranı ise %28,8 oldu.


Bireylerin %30,7’si yaşlandıklarında evde bakım hizmeti alarak yaşamayı istediklerini belirtti
Bireylerin kendilerine bakamayacak kadar yaşlandıklarında nasıl yaşamayı tercih ettikleri incelendiğinde, %30,7’si evde bakım hizmeti almayı, %27,5’i çocuklarının yanında kalmayı, %15,0’i ise huzurevi/bakımevine gitmeyi istediğini belirtti.
Yaşlı bireylerin (65 ve daha yukarı yaştaki kişilerin) kendilerine bakamayacak kadar yaşlandıklarında nasıl yaşamayı tercih ettikleri incelendiğinde, %46,0’sı çocuklarının yanında kalmayı, %31,6’ı evde bakım hizmeti almayı, %10,3’ü ise huzurevi/bakımevine gitmeyi istediğini belirtti.


Yaşlı bireylerin, çocukları tarafından haftada birkaç kez ziyaret edilme oranı %56,7 oldu
Çocukları ile aynı evde yaşamayan 60 ve daha yukarı yaştaki bireylerin çocukları tarafından ziyaret edilme sıklığı incelendiğinde, haftada birkaç kez ziyaret edilme oranı %56,7 iken hiçbir zaman ziyaret edilmeme oranı %1,4 oldu.


AÇIKLAMALAR
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından ülkemizdeki aile yapısını, bireylerin aile ortamındaki yaşam biçimlerini ve aile yaşamına yönelik değer yargılarını tespit etmek amacıyla 2006 ve 2016 yıllarında Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı (ASHB) ile işbirliğinde uygulanan Türkiye Aile Yapısı Araştırması (TAYA), 2021 yılında tekrarlanmıştır. TAYA’nın soru formu, ASHB tarafından oluşturulmuş ve alan uygulaması, 16 Ağustos-15 Kasım 2021 tarihlerinde TÜİK tarafından gerçekleştirilmiştir.
Araştırma ile İstatistiki Bölge Birimleri Sınıflaması (İBBS) 1. Düzey ve İstanbul, Ankara ve İzmir olmak üzere üç il ayrıntısında tahmin üretilmiştir.




Kaynak: TÜİK




FACEBOOK YORUM
Yorum

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER GÜNDEM Haberleri

YAZARLAR
Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
ÇOK OKUNAN HABERLER
HABER ARA
HABER ARŞİVİ

En sevdiğiniz sosyal medya platformu hangisidir?


SON YORUMLANANLAR
nöbetçi eczaneler
YUKARI YUKARI