Bugun...



Mevlid-i Nebi Haftası münasebetiyle Doçent Yasin Pişgin Kumluca'daydı

Kumluca'da Mevlid-i Nebi, Camiler ve Din Görevlileri Haftası münasebetiyle, Kumluca Mehmet Akif Kültür-Sanat ve Kongre Merkezi'ne gelen Burdur MAKÜ İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Yasin Pişgin bir konferans verdi.

facebook-paylas
Tarih: 01-10-2023 16:31

Mevlid-i Nebi Haftası münasebetiyle Doçent Yasin Pişgin Kumluca'daydı

Kumluca'da Mevlid-i Nebi, Camiler ve Din Görevlileri Haftası münasebetiyle, Kumluca Mehmet Akif Kültür-Sanat ve Kongre Merkezi'ne gelen Burdur MAKÜ İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Yasin Pişgin bir konferans verdi.
'Peygamberimiz, İman ve İstikamet' olarak belirlenen bu yılın konusu hakkında, farklı konulara girerek örnekler veren Yasin Pişgin, dinleyenlerin pür dikkat kesilmesine vesile oldu.
Proğram saygı duruşu ve İstiklal Marşı'nın okunması, Eski Camii İmam Hatib'i Adil Soytürk'ün Kur'an-ı Kerim tilaveti, İlçe Vaizi ve Müftü Vekili M. Emin Emre'nin açılış konuşması ve Sinevizyon gösterisiyle başladı.
Daha sonra sohbete başlayan Yasin Pişgin; "Günün yorgunluğu tam üzerimize çullanmışken, evde keyif yapmak varken sizi buraya sevkeden şey nedir? Konumuza geçmeden evvel bir anekdot aktarmak istiyorum. Peygamberimiz mescide giderken, birisi kıyamet ne zaman kopacak diye sordu. Peygamberimiz de, 'De bakalım, sen Kıyamet için ne hazırladın?" O zat soruya soru ile cevap beklemiyordu. Biraz düşündü ve dedi ki, "Ya Resulallah, o gün için kayda değer bir hazırlığım yok. Ama Allah şahid ki, ben seni çok seviyorum' dedi. Bunun üzerine Peygamber Efendimiz, Ashab-ı Kiram'ın, duyduklarında en çok sevindikleri Hadis'i söyledi. Buyurdu ki; Kişi sevdiğiyle beraberdir. Bilmiyorum, ne kadar hak ederiz, bu sevginin gereklerine uyarız, ama teşhisim, tesbitim kendimle ilgili. Sizinle ilgili şudur ki, bizi ordan buraya getiren şey, Efendimiz (SAV.)'e dair, içimizde, gönlümüzde, mana derinliğimizde hissettiğimiz muhabbettir, sevgidir. Umuyorum, dua ediyorum, niyaz ediyorum ki, Allah, bu sevginin hürmetine, madem ki o böyle buyurdu; kişi sevdiğiyle beraberdir, Cennet'te ona komşu olabilmeyi, şu meclisi Allah, Efendimizin liva ül hamdi altında da toplanabilmeyi nasip ve müyesser eylesin. Allah şefaatine, sevgisine, ilgisine bizi mazhar eylesin. Cebrail (a.s.), Kur'an-ı Kerim'i Peygamber Efendimizin kalbine indirmiş. Kalp, İnsan benliğinin-varlığının merkezi, başkentidir. Kalp sıhhatli olursa bütün beden sıhhatli olur, o bozulursa bütün beden bozulur. Davranışlar bozulur, Dikkat edin, o kalptir buyuruyor Peygamber Efendimiz.
Emrolunduğun gibi Dosdoğru ol. Amir Allah, emir Kur'an. Bir insan Kur'an'a yaklaştığı oranda, Kur'an'a uyduğu oranda doğrulur. Bir insan Kur'an'dan uzaklaştığı oranda eğrilir. Kur'an olmadan bir insanın istikameti bulması, bir toplumun doğru yol üzere olması imkan ve ihtimal dahilinde değildir. Hz. Ali'nin kardeşi Cafer'in Mute Savaşında iki kolunu kaybetmiş olmasından ve Cennet'te iki kanatlı görülmesiyle müjdelenen ve Habeşistan Kralına elçi olarak gönderilip Necaşi ile muhatap olduğunda, İslamiyet için, leş eti yemekten vazgeçtiklerini, insanca yaşamanın ne olduğunu İslam Peygamberi sayesinde öğrendiklerini belirten Pişgin, Toplumlar İslamdan uzaklaştıkça, yozlaşıyorlar. Son yüzyılda iki tane dünya savaşı yaşandı. Kur'an, Peygamberimizin kalbine inince, Peygamberimizin kalbinde ete kemiğe bürünüyor.
 Kur'an-ı Kerim, Aziz olan Allah'ın indirdiği bir kitaptır. Peygamberimizin kalbine inince Peygamberimizi aziz kılmıştır. Kur'an, Rahman ve Rahim Olan Allah'ın indirdiği bir kitaptır. Peygamberimizin kalbine inince, onu alemlere rahmet kılmıştır. Kur'an yolların içersinde en doğru yola ileten rehber, önder, hidayet pusulası olan bir kitaptır. Kur'an göğüslerin içine inen şifadır. Kur'an'ın bütün özellikleri Peygamberimizin hayatında ete kemiğe bürünmüştür. Kur'an-ı Kerim, Peygamberimizin en büyük mucizesidir. Peygamber efendimizin ahlakıdır. Onun şahsiyetidir, kişiliğidir, kimliğidir. Kur'anı dilinizle, aklınızla, kalbinizle okuyun. gönlünüzü açın Kur'an-ı Kerim'e. Kur'an'ın yap dediğini yaparak, hayatımızdaki döngüyü kıralım. İnsan Kur'an'a yaklaştığı oranda doğrudur, Kur'an'dan uzaklaştığı oranda eğridir. Peygamber Efendimize bir insan yaklaştıkça doğrulur, uzaklaştıkça eğrilir. Peygamberimizi sevdiğiniz zaman hayatınız değişir. Sünnetine uyunca davranışlarınız düzelir. Bir insan Peygamberimize yaklaştıkça geçimli olur, uzaklaştıkça geçimsizleşir. Peygamberimiz güneştir, ısıtır. Peygamberimizden uzaklaşan buz keser, geçimsizleşir.
Sonra güneş besler. Gidiyorsunuz, doktor diyor ki d vitaminin çok düşük, güneşte duracaksın. Niçin? Sentez yapıyor. D vitamini eksikliğinden doğan bütün halsizlikler, bitkinlikler gidiyor. Güneş besler. Peygamberimize sokulmak bir motivasyon kaynağıdır. Yaşam ümidini kaybeden, bıktım artık yaşamaktan diyen herkes, hani gidiyoruz hobilerle uğraşıyoruz, müzik dinliyoruz bunların hepsi anlık pansuman yapar. Yarayı tedavi etmez. Yaraya merhem, derde derman, sadra şifa Peygamberimizdir. Bir insan doğru insanlarla birlikte olursa doğrudur. Bir insan eğri insanlarla birlikte olursa eğridir. İnsan, en çok görüştüğü beş kişinin ortalamasıdır diye bir söz var ya, sadece kültürel bakımdan falan değildir. Bu aynı zamanda istikamet bakımından da beş kişinin ortalama doğrususunuz. Kimle birlikte olduğumuza dikkat edeceğiz, kimle yol yürüdüğümüze dikkat edeceğiz.Öldüğümüz zaman geri dönüşün olmadığını idrak edeceğiz. El Müstakim olmak zor bir şey. Bunun bir mükafatı var mı?  Mükafatı var. Rabbimiz Allah diyenler, sonra da dosdoğru olanlar, onlara melekler inecek. Korkmayın, paranoyaya gerek yok. Gereksiz korkulara gerek yok. İnsanın gönlüne bir güvenlik, bir esenlik ilham edecek bu melekler. Üzülmeyin. İncir çekirdeğini doldurmayan o kadar çok şeyden dolayı bu saç telimizi beyazlatmışızdır ki, kalbimizin koruma kalkanı yok, virüs proğramı yok. Gelen geçen talan ediyor kalbimizi. Dosdoğru olduğunda, kalbin gereksiz hüzün  işgalinden de kurtuluyor. Mutluluğun para ile ilgisi olmadığını idrak etmeliyiz. Mesela ben üniversiteyi bitirdiğimde mutlu olurum, yüksek lisansı bitirdiğimde herhalde mutlu olacağım, diye düşüdüm hep, değilim. Sonra doktora, adımın önünde Dr. yazacak, herşey mükemmel olacak, sonra herhalde doçentlikten sonra, 5 yıl geçti doçentliğin üzerinden, hiç bir şey değişmedi. Şimdi diyorum ki, acaba profesörlükten sonra olabilir mi? Zannediyorum ki orda da hiç bir şey olmayacak. Kalpler sadece Allah'ı zikretmekle tatmin oluyor. Nasrettin Hocanın evin bodrumunda yüzüğünü kaybedip, şehir meydanındaki ışığın altında yüzük aramasını örnek vererek, mutluluğu yanlış yerde aramaya bir örnekleme getiren Doç. Dr. Pişgin, katılımcıların adeta nefeslerini tutarak dinlediği bir proğrama imza attı.
Konferansa, Ak Parti İlçe Başkanı Erol uysal, kısa süreliğine Kumluca Belediye Başkanı Mustafa Köleoğlu, Kumluca İlçe Milli Eğitim Müdürü Yusuf Tekdemir, Bazı okulların müdürleri, din görevlileri ve vatandaşlar ilgi gösterdi.
Mehmet ALPTEKİN / KUMLUCA

 







Etiketler :

FACEBOOK YORUM
Yorum

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KUMLUCA Haberleri

YAZARLAR
Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
HABER ARA
HABER ARŞİVİ

En sevdiğiniz sosyal medya platformu hangisidir?


SON YORUMLANANLAR
nöbetçi eczaneler
YUKARI YUKARI