Bugun...



İYİ Parti Genel Başkanı Akşener: Üçüncü yolun en güçlüsü biziz

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Bursa Teşkilat Buluşması'na katıldı.

facebook-paylas
Tarih: 09-01-2024 14:49

İYİ Parti Genel Başkanı Akşener: Üçüncü yolun en güçlüsü biziz

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Bursa Teşkilat Buluşması'na katıldı. CHP Genel Başkanı Özgür Özel'in yaptığı bir konuşmada "AK Parti'nin karşısında en güçlü adaya oy verin" dediğini aktaran Akşener, "Ben de buradan diyorum ki; evet, üçüncü yolun en güçlüsü biziz. Bursa'da, CHP'ye gıcık olan da
AK Parti'ye gıcık olan da inşallah Selçuk Türkoğlu'nu destekleyecek" dedi. İYİ Parti'nin Bursa Büyükşehir Belediye Başkan Adayı olan Türkoğlu ise konuşmasının başında belediye personelinin kullandığı işçi yeleği giydi. Türkoğlu, Bursa'yı tüm pisliklerden temizleyeceğine dair söz verdi.

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Bursa’da önemli açıklamalarda bulundu. Bir kongre merkezinde düzenlenen teşkilat buluşmasında konuşan Akşener, açıklamaları ardından; İYİ Parti Bursa Büyükşehir Belediye Başkan Adayını Selçuk Türkoğlu, Büyükorhan Belediye Başkan Adayını Sevim Alkış, Gemlik Belediye Başkan Adayını Ertuğrul Yavuz, Gürsu Belediye Başkan Adayını Levent Çelik, Harmancık Belediye Başkan Adayını Mehmet Aslan, İznik Belediye Başkan Adayını Mustafa Küçük, Osmangazi Belediye Başkan Adayını Orkun Özeller, Mustafakemalpaşa Belediye Başkan Adayını İsa Söğüt olarak ilan etti.

Bir süre önce adaylıkları açıklanan; Keles Belediye Başkan Adayı İsmail Yeni, Karacabey Belediye Başkan Adayı Fatih Karabatı, Yenişehir Belediye Başkan Adayı Ercan Özel, Orhangazi Belediye Başkan Adayı İsmail Kaya ve Orhaneli Belediye Başkan Adayı Mümtaz Aslan ise aday tanıtım töreni sırasında sahneye davet edilen diğer isimler oldu.  

“İYİ PARTİ’NİN MENSUPLARININ BU ÜLKE İÇİN GEREKİRSE İSTİKBALİNDEN VAZGEÇEN İNSANLAR OLDUĞUNU BİZ DÜNYAYA İSPATLADIK!”
Meral Akşener, Bursa Belediye Başkan Adayını açıklamadan önce gerçekleştirdiği basın toplantısında konuşmasına 2010 referandumu sürecinde yetkililere bu referandumun yapılmaması gerektiğini bildirdiğini anlatarak başladı; “Bursa benim için özel bir yer ama en önemlisi tam ‘düştük, artık yapacak bir şey yok’ dediğimiz zaman ayağa kalktığımız bir yer. 15 Temmuz olmuş, her gün her birimiz tutuklanmak tehdidiyle karşı karşıyayız. Her şeyler söyleniyor hakkımızda. Partimiz falan yok, Bursa’da bir toplantı tertip edildi. O toplantıya geldim ve istişare ederek ortaya koyduğumuz arkadaşlarımızla ve burada İsmail Hoca’yı da anmam lazım, Ahmet Erozan’ı anmam lazım. Bir cümle çıktı orta yere 15 Temmuz için, bir tanım. Hep birlikte kararlaştırdığımız bir cümleydi bu. O kadar inandım ki, o günden beri yürüyorum. ‘Bu millet devleti hem köprüden hem de sokaktan topladı geldi.’ Bunun müellifi Bursa’dır. Bu cümlenin müellifi Bursa’dır. Sonra arkasını doldurdum ben. 2010’da ilgililere dedim ki; ‘Bu referandumu yapmayın. Bu kanun değişikliklerini, anayasa değişikliklerini yapmayın.’ Bazı bilgilerim vardı. En tepelere giderek; ‘2009’daki yenilgiyi konsolide etmek için insanları kutuplaştırmak işinize geliyor sizin ama bu Türk milletini birbirine düşürecek bir değişiklik. Yol, su, elektrik olarak da size gelecek.’ dedim. Bana dendi ki ‘her şey kontrol altında, üzülme’ ama haklı çıktım ve iddia ediyorum 2010’daki o anayasa değişikliği yapılmasaydı Türkiye 15 Temmuz 2016’yı yaşamazdı. 2016’da 15 Temmuz bu kalkışmasının müsebbibi 2010’daki o değişiklik ve bu kalkışmayı yapmaya cesaret eden o anlayışın o terör örgütünün buradan yüz almasıdır, cesaret almasıdır. Peki bedeli kim ödedi? Bunun bedelini hep beraber ödedik. Her gün hakaret, her gün iftira ve her gün tutuklanma tehdidiyle yaşadı buradaki her bir kişi. Araştırdılar mı? Araştırdılar. Bir şey bulabildiler mi? Hayır. İçimizde o terör örgütüyle ilgili olarak iltisaklı, irtibatlı diye yargılanan bir kişi var mı? Hayır yok. İYİ Parti’nin mensupları; iyiler hareketinin, cesurlar hareketinin mensuplarının; bu ülkenin varlığı, birliği, bütünlüğü ve bu milletin ayrılmaz bir bütün olarak Türk milleti olması gerektiğinin, bunun için gerekirse can veren, gerekirse istikbalinden vazgeçen insanlar olduğunu biz dünyaya ispatladık İYİ Parti olarak. İyi ki varsınız, iyi ki sizinle beraber yol yürüyoruz.”

“MECBUREN, MECBURİYETTEN ‘BU SİSTEMİ DEĞİŞTİREBİLİR MİYİZ’ DİYEREK İKİ TANE İTTİFAK MODELİNİN BİRİNDE, MİLLET İTTİFAKI'NDA YER ALDIK…”
Meral Akşener, Cumhurbaşkanının vatandaşlar tarafından seçilmesinin sebep olduğu yetki karmaşasının Partili Cumhurbaşkanlığı Sistemi’ne geçişe giden yolu açtığını ifade etti. Bu sisteme geçilmemesi için referandum sürecinde henüz İYİ Parti kurulmamışken çalışmaya başladıklarını, ancak referandum sonucunda ‘evet’ çıktığını hatırlattı. İYİ Parti’nin kurulduktan sonra bu sistemi değiştirmek için mecburen bir ittifak sistemine dahil olmak zorunda kaldığını şu sözlerle; “Şimdi biz bu partiyi bu 2 yumruk arasına sıkıştırılan, senci-benci yapılan, komşunun komşuya düşman edildiği ve bir kişinin fikrine zikrine bırakılmış, hukukun yerde olduğu, kanunun yerde olduğu, adaletin yerlerde olduğu; ekonominin yani ekonomistler aramızda onların yanında ahkam kesmeyeyim ama rezalet bir hâle geldiği; yandaşın kaydırıldığı, liyakatin ortadan kalktığı, vasatlığın alkışlandığı bir Türkiye’nin inşa edilmiş olduğu ve el birliğiyle inşa edildiği, bu Türkiye’nin bu vasatlık bu demin saydığım yere düşürülmüş değerlerle, demin ahlaktan bahsettiniz ya bunların tümü ahlakı da ortadan kaldıran ve kazanmak için her şeyin mubah olduğu bir anlayışın ortaya çıktığı bir sistemdir. Biz bu sisteme itiraz etmek için; ha buracı ha şuracı yani ister sağ taraftan, ister sol taraftan kutsanan; sağa oy veriyorsan vatan hainisin. Zaten şusun, busun, ahmaksın, cahilsin ama eğer sola oy veriyorsan da buradaki abiler de sizi pkk ile el sıkışan, vatan hainliği ile suçlanan bir sistemle karşı karşıya kalıyorsunuz. Ben bu işten mutsuzum, siz de mutsuzsunuz. Biz bu mutsuzluğu ortadan kaldırmak için yol yürüdük. Kurulduk, bedeller ödedik ve yol yürüdük ama enteresan bir şey oldu. Bu sisteme karşı çıkanlar, bu sistemin yanında olanlar arasında da bir kutuplaşma yaşandı ve bu kutuplaşmada biz mecburen, mecburiyetten ‘bu sistemi değiştirebilir miyiz’ diyerek iki tane ittifak modelinin birinde, Millet İttifakı'nda yer aldık. Ama asıl mesele, sokakta anlatacağımız şey; biz elimizden geleni büyük bir samimiyet içinde yaptık.”

“BİZİM DIŞIMIZDA HERKES HÂLİNDEN MEMNUNMUŞ!”
Millet İttifakı içerisindeki hedeflerinin yalnızca 2019 yerel seçimlerinde belediye başkanlıklarını almak değil aynı zamanda yaratılan başarı öyküsüyle 2023 genel seçimlerinde sistemi değiştirmek olduğunun altını çizen Akşener; “Mesele belediye başkanlığını almak değildi. Mesele burada bir başarı öyküsü yaratıp; 2023’te ise bu ucube sistemi değiştirecek, yerlere düşmüş olan bu kavramları, bu değerleri sokaktan toplayacak bir başarıyı elde etmekti. Biz bunu başaramadık. Çeşitli sebeplerle başaramadık. Suç benimse kabulümdür ama geldiğim bir yer var, onun için işte hür ve müstakil girme nedenimiz budur. Geldiğim nokta şu, bizim dışımızda herkes hâlinden memnunmuş. Asıl mesele bu. 2023’te biz başaramadık. Tekrar söylüyorum; bütün suç benim olsun, çekin beni kenara ama yine başarılamazdı. Çünkü herkes hâlinden memnunmuş. Çünkü seçmenin ayağına gidip, topuk selamı verip; ‘sen benim velinimetimsin’ deme çok ağır, zorlu bir iştir. Tek bir kişiyi ikna etmek için 10 dakika, 20 dakika zaman ayırmak çok maliyetli bir iştir. Ama siz yüzünüze ekşitip sen zaten şucusun, buraya dönüp sen zaten bucusun diyerek politika yaptığınız zaman sosyal medyadan paranız olduğu oranda televizyondur, youtubedur, şuradan, buradan, bu ayrışma üzerinden politika kurduğunuzda; o değerler yerde kalmaya devam eder, sokakta kalmaya devam eder, insanlar acı çekmeye devam eder, emekliler ‘nasıl geçineceğim’ diyerek ağlamaya devam eder, emeklilerin torunlarına bir kuruş para verip hediye alma gibi bir durumunun olmadığı bir ülkede yaşamaya devam eder, parmakları sallayıp ‘sen buna şükretmiyorsun nankör’ denmeye devam eder. Seçmen unutulur. Siyaset nedir? Siyaset seçmenin, milletin taleplerine çözüm üretmektir. İktidar nedir? Ürettiği çözümleri hayata geçirmektir. Muhalefet nedir? Halkın avukatı olmaktır ve biz bunu yaptık. Nasıl yaptık? Sadece ben 2 buçuk yıl boyunca Türkiye’nin her şehrinde, ilçesinde esnaf gezdim. Onları, onların dertlerini dinledim. O esnaf dükkanlarında öğrendiklerim 5 tane ayrı emekli maaşı olduğuydu. Bu emekli maaşlarının mümkün olduğunca bir araya getirilmesini ve en düşük emekli maaşının asgari ücret seviyesinde olmasını söyleyen biziz. Bütün arkadaşlarım benim dışımda da şehir şehir gezdiler. Öğrendiklerimizi hem kamuoyuyla paylaştık yani rekabete açtık hem de iktidara dedik ki; ‘alın size böyle bir dert var, alın bu da çözümü. Yeter ki milletimizin rahatı olsun, yeter ki milletimizin dertlerine çözüm üretilsin. Gerçekten siyaset yapmak budur.” dedi.

“YANDAŞLARA VERİLEN PARALAR BURADAYKEN TARIMLA MEŞGUL OLAN İNSANLARA VERİLECEK OLAN DESTEĞİN ANAYASANIN ÖNGÖRDÜĞÜ ŞARTLARIN ÇOK ALTINDA OLDUĞU ORTADA.”
Akşener konuşmasına; “Bakın emekli maaşlarının en düşüğünün bir noktaya gelmesinin sebebi bizleriz, öğrendiğimiz konularda. Şimdi esnaf bu durumda, emekliler bu durumda, ev kadınları bu durumda; KYK yurdu bulup, o şansa erişmiş ama içinden böcek çıkan yemekleri yemek zorunda kalan gençler bu durumda… Daha vahim bir şey söyleyeyim; KYK yurdu çıkmadığı için kayıt yaptıramayıp okullarını bırakan gençlerin hâlini görseniz kahrolursunuz, onlar bu durumda. Şiddete uğrayan kadınların derdini çözecek bir dilin olmadığı bir noktada o kadınlar bu durumda. Tarımla meşgul olan insanların, tarımdan geçinen ancak ister hayvancılık ister başka tarım ürünleri üzerinden geçinen, üreten insanların durumu ortada. Tarlalarını ekmekten vazgeçenlerin durumu ortada. Yandaşlara verilen paralar buradayken tarımla meşgul olan insanlara verilecek olan desteğin anayasanın öngördüğü şartların çok altında olduğu ortada.” sözleriyle devam etti.

“ÜÇÜNCÜ YOLUN EN GÜÇLÜSÜ BİZİZ!”
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, iktidar ve ana muhalefet arasındaki düşmanlığın iki tarafında işine geldiğini ancak bunu bozmaya cesaret edenin İYİ Parti olduğunu vurgulayarak; “Hukukun, adaletin, gençlerin derdinin konuşulmadığı bir seçim döneminin; Bursa'nın, şehrin ihtiyaçlarının konuşulmadığı bir seçim döneminin ya Bursa’ya ne faydası var? Dün Sayın Özgür Özel bir konuşma yaptı çok enteresan. Çok saygı duyarım herkese ama dedi ki ‘Ak Parti'nin karşısında en güçlü adaya oy verin.’ Ben de buradan diyorum ki ‘Evet, üçüncü yolun en güçlüsü biziz.’ İnşallah Bursa’da Cumhuriyet Halk Partisi'ne gıcık olan da, Ak Parti'ye gıcık olan da Selçuk Türkoğlu’nu destekleyecek. Niye? Çünkü Bursa’yı konuşacak, çünkü dün sendika başkanıyken ne yaptığı ortada. Nasıl eziyet görüp, nasıl iftiraya uğrayıp, nasıl dimdik ayakta kaldığı ortada. İki yumruğa tekrar sıkıştırılıyor. Ak Parti düşmanlığı, Cumhuriyet Halk Partisi düşmanlığı iki alanın da çok işine geliyor. Bunu bozmaya kalkışan kim? Bunu bozmak üzere cesaret eden kim? Biziz. Onun için orası da taşlıyor, burası da taşlıyor. Ama ben size söyleyeyim korkunun ecele faydası yoktur. Bu arkadaşların; yani Cumhuriyet Halk Partisi’ni falan kastetmiyorum, herkesi kastediyorum. DEM’inden de diğerlerine, Ak Parti’sinden diğerlerine, Cumhuriyet Halk Partisi’nden diğerlerine herkesi kastediyorum. Çok kolay politika yapmaya alıştılar. Seçmenin özne olmadığı, seçmenin değerleri üzerinden kutuplaştırıldığı, seçmenin birbirine düşman edildiği, bu milletin birbirine düşman edindirildiği karşılıklı olarak bir dille; ceketimi assam, şapkamı assam kazanırım modelinin zararını ise Bursalılar çekti. Şimdi Bursa'daki yolsuzlukları konuşabildiniz mi? Hangi belediye yaparsa yapsın, her iki taraf açısından söylüyorum. Mesela suç ortaklığını gördük mü hep beraber?” şeklinde konuştu.

“BU UCUBE SİSTEMDEN KURTULMANIN YOLU; BU İŞTEN ÇOK MEMNUN OLAN SAĞ KULAĞIN DA SOL KULAĞIN DA VATANDAŞIMIZ TARAFINDAN ÇEKİLMESİNİ SAĞLAMAKTIR!”
Türkiye’nin içinde bulunduğu sistemi değiştirmenin yolunun İYİ Parti’nin hür ve müstakil olarak girdiği bu seçimde kendini seçmene tek tek anlatmak olduğunu vurgulayan Akşener; “Belediyedeki başarının 2023’te tekrarının olacağını düşünüp, buna inandığımız için bir yola çıktık. Bir başarı da sağlandı ama gördük ki İstanbul’u, Ankara'yı almak bu ucube sistemden kurtulmaya yetmiyormuş. Şimdi bu ucube sistemden kurtulmanın yolu, üçüncü bir yolun hür ve müstakil olarak; kaç kilo ediyoruz, boyumuz kaç, neyiz biz, kimiz biz? Bunun tek tek anlatıldığı hem seçmenimize, milletimize hem de kendi içimizde tek tek anlatıldığı, tek tek insanlara ulaşıldığı bir düzen içerisinde; bu seçimlerde her iki tarafın da, bu işten çok memnun olan sağ kulağın da sol kulağın da vatandaşımız tarafından çekilmesini sağlamaktır. Bizim ne Cumhuriyet Halk Partisi’nin yöneticilerine ne de Ak Parti’nin yöneticilerine özel bir düşmanlığımız yok ama bizim bu ucube sistemin varlığına ve sokağa düşürülmüş o bütün değerlerimizin çiğnenmesine itirazımız var. Buna çok gıcık oluyoruz.” dedi.

“İYİ PARTİ SİZİ SEÇTİRMEK İÇİN Mİ KURULDU?”
İYİ Parti’nin seçime yalnız girme kararının “Ak Parti’ye kazandıracak” şeklinde eleştirilmesine karşı, İYİ Parti’nin bu sistemi değiştirmek için kurulduğunu vurgulayan Akşener; “İnsanların çocuğunun geleceğini düşünmekten kendini düşünemediği bir Türkiye’nin sona ermesi için biz bu seçimi kazanacağız. Ben bunun için milletime de şunu söyledim, dedim ki; bu sizin için yapılan bir eylemdir, bir tutumdur, bir davranıştır. Arkadaşlarımızın hepsi bu fedakârlığa hazırdır. Dolayısıyla herhangi bir kişi ‘Ak Parti'ye kazandırmak için bu iş yapılıyor’ derse dönün arkanızı. Bir Erzurumlu köylüye gider Osmanlı askeri, oğlunun birini ister. Köylü kafayı kaldırır der ki ‘yahu bu Osmanlı önüne gelene savaş açıyor. Benim zürriyetime mi güvendiniz?’ Evet muhteremler İYİ Parti'ye mi güvendiniz? İYİ Parti sizi seçtirmek için mi kuruldu? İYİ Parti bu ülkenin sokağa düşürülmüş değerlerini ayağa kaldırmak, milletinin emrinde olmak ve bu ucube sistemi değiştirmek için kuruldu. Sonuç eskisi gibi çok kolaydı işler. Onu verirsen cıs, buraya verirsen cıs. Ne kadar iyi. Ne polisi konuş, ne askeri konuş, ne öğretmeni konuş, ne genci konuş, ne kadını konuş, ne işsizliği konuş, ne yandaşları konuş, ne beşlileri konuş, ne onluları konuş; hiçbir şeyleri konuşma. Bursa'yı hiç konuşma. Ne kadar harika bir iş. Ne bu? Vay efendim Bursa'da Ak Parti kazanırsa şöyle oluyor, CHP kazanırsa böyle oluyor. Muhteremler bize diyordunuz ki, bir taraf diyordu ki ‘pkklılarla el sıkışanların elini sıkıyorsunuz’ Bilimum elleri bıraktık.” ifadelerini kullandı.

“OYLARIN TAMAMINA TALİBİZ!”
Akşener, vatandaşların İYİ Belediyecilik anlayışıyla tanışmasının ardından 2028 seçimlerinde Cumhurbaşkanı olarak da İYİ Parti’nin adayının seçileceğini vurgulayarak; “Tek başımıza giriyoruz, kimseye hakaret etmeden, kimseyle el sıkışmadan. Ak Parti’ye oy veren seçmen de başımızın üstünde, Cumhuriyet Halk Partisi’ne oy veren seçmen de başımızın üstünde. Ve biz o 2 partiye de, diğerlerine oy verenlerin tamamının oylarına talibiz. İnşallah Selçuk alacak. Evet Cumhuriyet değerlerinin doğru dürüst anlatıldığı ve uygulandığı ve Atatürk’e gereken saygının gösterildiği, bu ülkeye emeği geçen herkesin saygıyla anıldığı ve milletin derdine çare arandığı, ilk 4 maddeye el uzatanın elinin kırıldığı, bu ülkede federasyonu tartışana ‘hadi oradan be’ denildiği, bu milletin bir bütün olarak vatanının, milletinin, birliğinin, beraberliğinin korunduğu; 40 senede pkknın yapamadığını 3-4 senede bu arkadaşların bir noktaya getirdiği yanlışlığın önüne geçildiği bir Türkiye için önce belediyelerde bu 2 tayfanın da kulaklarını hem sağdan hem soldan çekecek aziz milletim. Ondan sonra da iyi belediyeciliğin nasıl yapıldığını; çalmayan, çaldırmayan; gencinin, yaşlının yanında olan istihdam yaratan bir belediyecilik anlayışını gördükten sonra da 2028 seçimlerinde Cumhurbaşkanlığı sistemini değiştirecek Cumhurbaşkanı’nın şu hazirunun içinden çıkacağına gerçekten eminim. Şimdi son söz olarak milletime dedim ki; başarı hepimizin ama bunun sonunda bir başarısızlık olursa bu başarısızlığın da bedeli bana aittir. O kadar inanıyorum ki kazanılacağına; o kadar inanıyorum ki milletimizin ferasetine, irfanına; o kadar inanıyorum ki küçük hesapların gökyüzünde yalnız gezen yıldızlar hâline döneceğine ve onun için kellemi şuraya koydum. Millet ister tekme atacak, ister tekrar boynuma yerleştirecek. Bunun için siz çok çalışacaksınız.” sözleriyle konuşmasını sonlandırdı.







FACEBOOK YORUM
Yorum

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER SİYASET Haberleri

YAZARLAR
Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
ÇOK OKUNAN HABERLER
HABER ARA
HABER ARŞİVİ

En sevdiğiniz sosyal medya platformu hangisidir?


SON YORUMLANANLAR
nöbetçi eczaneler
YUKARI YUKARI