Bugun...



45 yaş altındaki kadınların yüzde 5'inde erken menopoz, 40 yaşın altındaki kadınların yüzde 1'inde prematür menopoz görülüyor

Kadın yaşamında doğal olarak adet görmenin durması olan menopoz, sıklıkla 45-55 yaşlarında görülüyor, ortalama menopoz yaşı ise 51-52 olarak kabul ediliyor. Son adetin üzerinden 12 ay geçmiş ise kadının menopozda kabul edildiğini belirten DoktorTakvimi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanlarından Op. Dr. Ahmet Ferit Dalgacı, erken menopozla ilgili merak edilenleri anlatıyor.

facebook-paylas
Tarih: 08-03-2024 19:15

45 yaş altındaki kadınların yüzde 5'inde erken menopoz, 40 yaşın altındaki kadınların yüzde 1'inde prematür menopoz görülüyor

Kadın yaşamında doğal olarak adet görmenin durması olan menopoz, sıklıkla 45-55 yaşlarında görülüyor, ortalama menopoz yaşı ise 51-52 olarak kabul ediliyor. Son adetin üzerinden 12 ay geçmiş ise kadının menopozda kabul edildiğini belirten DoktorTakvimi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanlarından Op. Dr. Ahmet Ferit Dalgacı, erken menopozla ilgili merak edilenleri anlatıyor.

Bazen daha erken yaşlarda da menopozun gelişebileceğini; 40-45 yaş arasında adetten kesilmeye ‘erken menopoz', 40 yaşından önce adetten kesilmeye ise ‘prematür menopoz' dendiğini söyleyen DoktorTakvimi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanlarından Op. Dr. Ahmet Ferit Dalgacı, “Erken menopoz 45 yaş altındaki kadınların yüzde 5'inde, prematür menopoz ise 40 yaşın altındaki kadınların yüzde 1'inde görülür. 30 yaşından önce prematür menopoz görülme sıklığı ise 1000'de 1'dir. Hem erken menopoz hem de prematür menopozda bazı kadınlar ara sıra adet görmeye, yumurtlamaya devam eder. Hatta gebe bile kalabilirler” diyor.

Erken menopozun belirtileri neler?
Kadınların menopoza aniden girmediklerini belirten Op. Dr. Ahmet Ferit Dalgacı, “Menopoz öncesinde genellikle adet düzensizlikleri başlar ve birçok kadın bu dönemde menopoza gireceği endişesini taşır. 40'lı yaşlardan önce ortaya çıkan adet düzensizlikleri varlığında eğer adetleriniz önce sıklaşır, ardından araları açılırsa, örneğin ayda bir değil de 5-6 haftada bir olursa; bir veya birkaç adet süresi kadar gecikme olursa; adet süresi ve miktarı eskisine oranla kısalmış veya azalmış ise; sıcak basmaları gibi menopozla ilişkili şikayetler ortaya çıkarsa erken menopoza giriyor olabilirsiniz” şeklinde konuşuyor.

Erken ve prematür menopozda açıklanamayan vakaların oranı yüzde 60
Op. Dr. Ahmet Ferit Dalgacı, erken menopozun sebepleri ise şöyle anlatıyor: “Normalde her ay yumurtalıklardan bir yumurta salınır. Buna ‘yumurtlama' denir ki gebeliğin olabilmesi için ön koşuldur. Erken ve prematür menopozda yumurtalık rezervi tükenmeye başlar. Sonuç olarak daha seyrek yumurtlama olur, yumurtlama tamamen durur, üreme döngüsünü kontrol eden östrojen hormon düzeyleri azalır, yumurtalıkların düzgün çalışmasını, dolayısıyla östrojen üretimini durduran veya yumurtalıkları hasarlayan herhangi bir etken erken ve prematür menopoza neden olur. Çoğu zaman erken ve prematür menopozun neden olduğu bilinmemektedir. Açıklanamayan vakaların oranı yüzde 60'dır” diyor.

Bazı ailelerde birden çok bireyde erken veya prematür menopoz görülüyor
Prematür menopozdaki hastaların yüzde 10 ila 30'unda otoimmün hastalık olduğunu söyleyen Op. Dr. Ahmet Ferit Dalgacı, “Bazı ailelerde birden çok bireyde erken veya prematür menopoz görülür. 20'li 30'lu yaşlarda aile üyelerinden birisinde menopoz başladıysa ailesel eğilimden şüphelenmek gerekir. Etkilenen kadınların yüzde 5 ila 30'unda ailede başka etkilenenler de vardır. Radyoterapi (ışın tedavisi) ve kemoterapi (kanser ilaç tedavisi) kalıcı veya geçici erken menopoza neden olabilir. Uzun süredir sigara içen veya düzenli sigara kullananlar hiç kullanmayanlar göre menopoza 1-2 yıl önce girer. Epilepsisi olanlarda erken menopoz yüzde 14 oranında gösterilmiştir. Halbuki normalde toplumda bu oran yüzde 1'dir” şeklinde ifade ediyor.

Erken menopoz etkenleri
Op. Dr. Ahmet Ferit Dalgacı, erken menopozun etkenlerini söyle sayıyor: genetik faktörler, radyoterapi ve kemoterapi gibi kanser tedavileri, kromozom bozuklukları, aşırı sigara kullanımı, sağlıksız beslenme, aşırı kilo, aşırı stres, enfeksiyon, kürtaj olma, düşük yapma ve genital faktörler. Bu bağlamda erken menopoza sebep olan çevresel faktörler engellenerek erken menopoz önlenebilir.

Erken menopoz hastalarının 50 yaşına kadar östrojen tedavisi alması öneriliyor
Erken menopoz tedavisinde temel amacın yumurtalıkların artık üretmediği östrojen hormonunu hastaya vermek olduğunu dile getiren Op. Dr. Ahmet Ferit Dalgacı, “Östrojenin kadın sağlığında önemli görevleri vardır. Östrojen kadınlarda kemikleri kuvvetlendirir ve kemik erimesini önler. Ayrıca sıcak basması, gece terlemesi, uykusuzluk ve vajina kuruluğu gibi menopoz şikayetlerini de azaltır. Bununla birlikte, 50 yaş altında östrojen yetersizliği kalp hastalıklarına neden olabilir. Bu nedenle günümüzde erken menopoz hastalarının 50 yaşına kadar östrojen tedavisi alması önerilmektedir. Rahim alınmamışsa, tek başına östrojen vermek rahim kanserine neden olabilir. Bu nedenle östrojen tedavisine ‘progesteron' hormonu eklenmelidir. Rahmi alınan kadınlarda ise tek başına östrojen tedavisi vermek mümkündür” diyor.

Soya bitkisi doğal östrojen kaynaklarının başında
Son yıllarda östrojen takviyesi olarak bitkisel ürünlerin kullanımında da büyük bir artış olduğunu söyleyen Op. Dr. Ahmet Ferit Dalgacı, “Bu doğal – bitkisel östrojenlere fitoöstrojen adı verilmektedir. Bu bitkisel ürünlerin moleküler yapıları insan vücudunda bulunan östrojenin molekül yapısına benzemektedir. Böylece vücuda giren bu bitkisel östrojenler vücut tarafından kendi östrojeni olarak algılanmaktadır. Doğal östrojen kaynaklarının başında ise soya bitkisi gelmektedir. Yine son yıllarda yılan otu bitkisi de doğal östrojen takviyesi olarak tüketilmektedir. Bu bitkiler dışında yeşil çay, kedi otu ve ginseng gibi bitkiler de östrojen kaynağı olarak kullanılmaktadır” ifadelerini kullanıyor.

Erken menopozlu kadınlarda cinsel fonksiyon bozuklukları çok yaygın
Erken menopozda kadınların cinsel istek, uyarılma, orgazm ve ağrı problemlerinin yanı sıra kısırlık sorunuyla karşılaştıklarını belirten Op. Dr. Ahmet Ferit Dalgacı, “Cinsel istek bozukluklarında ve uyarılma bozukluklarında eğer kontrendikasyon yoksa östrojen ve testosteron tedavileri cinsel isteği, tatminkar cinsel ilişki sıklığını artırmakta ve cinsel stresi endişeleri azaltmaktadır. Hormon tedavisi alması sakıncalı olan kadınlarda bupropion tedavisi cinsel isteği artırmak için kullanılır. Genital uyarılma bozuklukları vajina kuruluğa bağlı ağrılı cinsel ilişki, idrar kaçırma, ilişki sonrası idrar yanması olarak görülür. İdrar ve genital yollarda gelişen atrofi nedeniyle oluşan bu şikayetlerde vajinal östrojen tedavileri çok etkindir. Son yıllarda testosteron kremlerin kullanılması ile ilgili çalışmalar devam etmektedir. Erken menopozlu kadınlarda cinsel fonksiyon bozuklukları çok yaygındır. Yaşıtlarından ve normal yaşta menopoza girmiş kadınlardan çok daha sık olarak cinsel sıkıntılar yaşarlar. Bu sıkıntılarını gidermek için cinsel tıp doktorundan yardım alabilirler” şeklinde konuşuyor.

Yüzde 5 ila 10 hastada kendiliğinden veya tedaviyle gebelik elde ediliyor
Erken menopoz hastalarının bir kısmında yumurtalıkların beklenmedik bir şekilde tekrar faaliyete geçebileceğini söyleyen Op. Dr. Ahmet Ferit Dalgacı, “Her ay erken menopoz hastalarının yüzde 4'ünün yumurta geliştirdiği bilinmektedir. Her ne kadar erken menopoz durumunda gebe kalma olasılığı belirgin olarak azalsa da yüzde 5 ila 10 hastada kendiliğinden veya tedaviyle gebelik elde etmek mümkündür. Tedavide öncelikli olarak tüp bebek uygulanırken, hiç yumurta elde edilemeyen kadınların yumurta bağışı yöntemiyle bebek sahibi olmaları mümkündür. Ancak yumurta veya sperm bağışı ülkemizde kanunen yasak olduğu için yapılmamaktadır” diyor.

Yumurta sayısını çoğaltmak ve gençleştirmek
Op. Dr. Ahmet Ferit Dalgacı, yumurta sayısını çoğaltmak ve gençleştirmek için etkili tedavi yöntemlerini şöyle anlatıyor: “Yumurtalık gençleştirme işlemi, farklı yöntemlerle yapılabilir. Bu amaçla PRP, kök hücre enjeksiyonu, ozon terapisi, cerrahi yumurta aktivasyonu gibi farklı teknikler kullanılabilir. Yumurta gençleştirme yöntemi olarak dünyada da kullanılmaya başlanan Trombositten Zengin Plazma (PRP) artık ülkemizde de kullanılmakta. PRP ile yumurtalıklara enjekte edilen plateletten zengin plazmanın yumurta hücrelerini uyararak tekrar yumurtaların çalışmaya başlamasını sağladığı düşünülmektedir. Bazı durumlarda bu tedaviye ek olarak hiperbarik oksijen tedavisi de eklenebilmektedir.”







Etiketler :

FACEBOOK YORUM
Yorum

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER Kadın/Çocuk Haberleri

YAZARLAR
Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
ÇOK OKUNAN HABERLER
HABER ARA
HABER ARŞİVİ

En sevdiğiniz sosyal medya platformu hangisidir?


SON YORUMLANANLAR
nöbetçi eczaneler
YUKARI YUKARI