Bu aralar herkes altından dövizden TL'ye dönüyor. Paramız bizim gücümüz, itibarımız!

Çok haklısın Kerem abi...
Dövizden ve altından dönüşümlü mevduat ürünlerimiz ile birikimlerinizi koruyor, TL'nin gücü ile değerine değer katıyoruz.

İş adamı döner ve şunu der..!

"Biz de TL'ye geçiyor, ülkemizin büyümesine katkı sağlıyoruz."

Kerem Alışık der ki!
"O zaman hep beraber bankaya gidelim, detayları öğrenelim."

Ve film biter.
Paranın yatarak büyüdüğünü, "paranı yatırıma yönelt" çağrısının tarih olduğunu Halkbank reklamında görürüz.

Daha düne kadar yastık altındaki ve bankadaki parayı yatırıma yönlendirmek isteyen hükümet, son dönemlerde "TL'de kalın da, nasıl kalırsanız kalın" anlayışı ile ülkemizin yatırımdan ziyade, parayı yatırarak büyütün ya da değerini koruyun içerikli reklam yapılmasına izin veriyor.

Diğer yandan NAS'a vurgu yaparak faizin haram olduğu gerçeğini halının altına süpürüp, dün ile bugün söylemde ne kadar çeliştiğimizi net şekilde ortaya koyuyor.

Haydi vatandaş!
NAS'a rağmen, faiz veren kur korumalı mevduata.

***********************

Elektrik faturaları şu an sandığa atılan oy pusulası gibi.

Aşırı partizanlar ve dış güçleri düşüncenin odağına yerleştirenler hariç, herkes bu pusulada mührü, "yandım Allah" seçeneğine basıyor.

Son günlerde haber bültenlerinde Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın talimatını konuşuyor, "bu işe çözüm bulun" talimatını dinliyoruz.

Zam talimatını onaylayan makam 150 kw sınırını 210 kw'ya çıkarıyor, isyan yetmeyince çözüm için talimat veriyor.

Herkes çok merak ediyor...
Acaba nasıl bir formül bulunacak, elektrik zammı nasıl hafifletilecek?

Acaba kw ayarı tekrar güncellenecek mi, hükümetin evlerde ne kadar kw elektrik kullandığını düşünmeden zam yaptığı tescillenecek mi!

Zam oranı düşürülüp, "nasıl olsa 2-3 ay zamlı aldık bu da kardır" mı denilecek, yoksa daha genele değilde lokale yayılan farklı zamlar mı getirilecek.

Fabrikalar ile bakkalın kullandığı elektrik fiyatı ayrıştırılacak mı, az ile çok kullananın faturaları dengeye oturacak mı?

"Çözerse Erdoğan çözer" diyenler bile alınacak kararı merak ediyor.

Bir kısım kişi, böyle bir sorunun ortaya çıkmasında en yetkili ismin yine sayın Erdoğan olduğunu unutuyor.

Döviz kuru gibi elektrik faturaları da bir gece alınacak karar ile "eski seviyesine gelir mi?" diye bekleniyor.

Kaldı ki Cumhurbaşkanı Erdoğan çözebilse zaten talimat vermez, "Ben ekonomistim" dediği gibi "ben indirimciyim" der, aklından geçen kararı imzalar geçerdi.

Bu isyan dayanılacak boyutta değil.
Kimse geçmişin yönetim hatasını çekmek zorunda değil.
Enflasyonu tetikleyecek, iğneden ipliğe hayat kalitemizi kısıtlayacak elektrik zammını sindirmek hiç kolay değil.

Eğer tatmin edici bir çözüm getirilirse, "zamanında neredeydin" eleştirisi göğüslenebilecek mi!

********************
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu videolu açıklamasında "elektrik faturasını ödemeyeceğim" dedi.

Ödemezsen elektriğini keserler, enerjini kısarlar.
Bu çağrı kendi açısından çok mantıklı ve radikal söylem olabilir ama sorun ödememekte değil, çözüm konuyu daha fazla dillendirmekte.

Bu açıklamayı bir dönem HDP'nin açıklaması ile birleştirmek de, CHP'ye terörist parti gömleğini giydirme çabasından başka bir şey değildir.

Yorumcuların bu yöndeki yorumları ülkeye fayda değil, ayrıştırma getirir. Anlaşılan o ki, yorumcular da sanki buna çanak tutuyor.

Vatandaş alınan kararlara uymak zorunda olabilir ama zihnen kabul etmek zorunda mıdır?

Eleştirel, protesto etme hakkı yok mudur?

Hayata Seyirci kalmamanız dileğiyle.