Millet ittifakının adayı kim olacak?

Bu soru merak konusu oladursun, seçmenin özellikle iktidara oy vermiş bölümü, "ülkeyi Kılıçdaroğlu mu yönetecek?" diye savunmaya geçiyor.

Daha önce hiç Cumhurbaşkanlığına aday olmamış birisine bu sözü her dönem söylemek, iktidarın algıyı nasıl yönettiğini ve yönlendirdiğini gösteriyor.

Şu sıralar ise Kılıçdaroğlu'nun adaylığı ilk defa dillendirilir oldu.

Daha önce iktidar, "Kılıçdaroğlu aday olsun, fark atalım" düşüncesi ile isteğini ballandıra ballandıra aktarırken, "Kılıçdaroğlu ile kazanamayız" diyen CHP'liler de şimdilerde Kılıçdaroğlu adaylığı üzerinde konuşur oldu.

Türkiye'de şartlar her gün değişiyor.
Bundan 7 ay önce "Kılıçdaroğlu asla aday olmaz, çünkü sağ seçmenden istediği oyu alamaz" söylemi yaygınken, şu an rüzgar Millet ittifakının öyle lehine esiyor ki, neredeyse "Erdoğan'a karşı kim aday olsa seçimi alır" tezi devreye girecek.

Bence hala o safhaya gelinmiş değil. Şu anki kötü gidişe rağmen Erdoğan diyen taban, partiyi terketmiyor.

Bu direnç devam ederken, sağ seçmen sandık kokusunu hissetmemişken, Kılıçdaroğlu'nun Cumhurbaşkanlığı adayı olması yine de başka bir direnci beraberinde getirebilir.

Kılıçdaroğlu şu sıralar yaptıkları ile kendini aşıyor...
Rüzgarı arkasına aldı uçuyor...
Yeni düşler kurmaya başladı, ortamı test ediyor.

Amacı şu an aday olmak.
TÜİK'in kapısına dayanması, Merkez Bankası ile görüşmesi, yangın döneminde Türk Hava Kurumu ile temasa geçmesi, kürsüde vaat dolu konuşmaları, uzlaşı sergileyen ittifak ortaklığı içinde en çok oyu ayan parti lideri olması, dikkatleri üzerine çekiyor.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın da sadece onu rakibi gibi göstermesi, bu konjonktürde Kılıçdaroğlu'nun işine yarıyor.

Ekonomi battıkça Kılıçdaroğlu çıkıyor.
Daha kötü ekonomi solu da iktidar yapar, soğuk bakılanı da!

Ancak yine de seçim mitingleri çok zihin bulandırır.
Seçmenin özellikle koyu sağı sandık başına gittiğinde, vicdan muhasebesi yapacaktır.

Yıllardır konuşulan CEHAPE denilen zihniyet ve yan yana gösterilen HDP konusu, kararı sorgulatacaktır.

"Kılıçdaroğlu'ndan daha lider duran, daha az yıpranmış parti genel başkanım varken buna mı oy vereceğim" diyenler çıkacaktır.

Sağ seçmenlerin Kılıçdaroğlu adaylığında Cumhurbaşkanlığı oyunu karşıt tercih, vekillik adaylığını kendi partisi olarak değiştirme tehlikesi de unutulmamalı.

Seçimden önce çıkacak anketler, ekonomik gidişat, Kılıçdaroğlu adaylığını netleştirecektir.

Kılıçdaroğlu anketlerde ilk sırada çıkmaz ve aday olmazsa, ikinci taktiği ise güçlü bir lider görüntüsü ile seçmeninin oyunu ittifaka yönlendirmek olacaktır.

Ego takıntısı yapmaz ise biraz fazla lider gözükmenin zararı yok, faydası çok olacaktır.

Hayata Seyirci kalmamanız dileğiyle.