Çocuklarımıza karşı en önemli sorumluluğumuz, onlara kaliteli bir aile eğitimi vermektir. Bir çocuğun ailesinden aldığı eğitim yaşamının temelidir. Eğitim kurumlarından alınan eğitim ise bu temel üzerine inşa edilen binadır. Temel sağlam olmazsa binanın ayakta durması imkansızdır. Ancak eğitim sistemiyle o kadar çok oynadılar ki, temelin sağlam kaldığına dair güven kalmadı. İster istemez aileler, çocuklarının aile eğitimi konusunda sorumluluk almaya başladılar.

Çarpık eğitim sisteminin karşısında aileler, kaliteli bir aile eğitimi ile kendisine karşı pozitif bir bakış açısı geliştiren çocuk, "geleceğe daha cesur ve sağlam adımlar atar" diye düşünmeye başladılar. Kaliteli bir aile eğitimi, insanı geliştiren, yaşama pozitif bakmasını sağlayan ve geleceğini güvence altına alan eğitimdir.

Şimdi de bir çocuğa kaliteli aile eğitiminin nasıl verilebileceği üzerinde biraz fikir yürütelim.
Çocuğumuzun olumsuz taraflarını ön plana çıkararak onları yermek yerine olumlu taraflarını ön plana çıkararak takdir etmeliyiz. Bunun adı kesinlikle çocuğu şımartmak değil, olumsuz taraflarının olumlu tarafları içerisinde eritilmesidir. Örneğin asosyal olan bir çocuk futbola tutkunsa onun asosyalliğini yermek yerine futbol, sosyalleşmesinde bir araç olarak kullanılabilir.

Çocuğumuzun yeteneklerini keşfetmeli ve onları yetenekleri doğrultusunda yetiştirmeliyiz. Böylelikle kendilerine karşı özgüvenlerini maksimuma yükseltmiş oluruz. Çocuklarımızı iyi tanıyabilmek içinde onlarla sağlıklı iletişim kurabilmek çok önemlidir.

Günümüzde ailelerin yaptığı hatalardan biri de çocuklarıyla zıt düşmesidir. Çocuğa söylenen her negatif söylem onun, kendisine karşı olan güvenini sarsacak ve geleceğine dair kaygıya düşürecektir. Aile olarak çocuklarımızı eğitirken onlara değerli olduklarını göstermeliyiz. Onları övmekten korkmamalı, başkaları ile kıyaslamamalıyız. Çocuklarımızı eleştirmenin, emrivaki ve suçlayıcı söylemlerde bulunmanın onlara hiçbir faydası olmayacağının bilincinde olmalıyız. Onların sorunlarına anlayışlı yaklaşmalı ve çözüm üretmeye çalışırken kesinlikle kişiliklerini incitmemeliyiz. Aile eğitiminde en önemli husus ise her zaman onların yanında olduğumuzu onlara hissettirmektir.

TOPLUMUN TEMELİ AİLE!
Toplumun temelini aile, ailenin temelini ise anne olarak kadın oluşturur. Annelik, insanlığın var oluşundan bugüne kadar sevginin, şefkatin, mücadelenin, çilenin, özverinin sembolüdür. Sağlıklı bir toplum ve sağlıklı bireylerin yetişmesinde aile ortamının gerekliliği, annelerin öncülüğünde tesis edilmesi zorunlu olan bir koşuldur! Peki ya günümüz Türkiye’sindeki dizileriyle, cep telefonlarıyla sürekli beyinleri uyuşturulan, yıkanıp, algı operasyonlarının hükmü altında yaşayan ANNELER, çocuklarının geleceklerine ve kendilerinin onurlarına dair bir davranış sergileyebiliyorlar mı? Çoğu anne; çocuğuyla ilgilenmekten, çocuğunun geleceğini düşünmekten çok, geçim derdiyle karşı karşıya bulunuyor. O anneler ki, bir kaç kilogram erzaka, bir o kadar kömüre ve belki de el altından (gizlilik kaydıyla) tedarik edilen beyaz eşyaya muhtaç edilmiş durumdalar!