Bugun...


Aile Hekimi Dr. Ozan UZKUT

facebook-paylas
MELATONİNİN KANSERLE İLİŞKİSİ
Tarih: 11-06-2020 17:10:00 Güncelleme: 11-06-2020 17:10:00


Beyindeki epifiz (pineal) bezinden salgılanan melatonin hormonu, anti kanserojendir. Melatoninin uyku ve uyanmada önemli rol oynayan ve vücut tarafından üretilen bir madde olduğunu gösteriyor. Bu hormonun vücuttaki üretimi ve salınımı karanlıkta başlıyor, aydınlıkla birlikte sonlanıyor.

 

Bu hormon bazı hastalıklar, gece vardiyasında çalışma, saat farkları olan ülkeler arasında yapılan seyahatler gibi birtakım faktörlerden olumsuz etkileniyor. Yaşlanmayla birlikte de melatonin hormonunun üretim seviyesi azalıyor. Bu durum, vücuttaki yenilenme ile ilgili hasarın artmasına neden olabiliyor. Bu yüzden gece çalışanların ve gece nöbet tutanların yıpranma tazminatı almaları gerekiyor, gündüz uykusu bunu karşılamıyor.

 

Pineal bezinin; ana hormonu olan melatonin yoluyla, bir çok organ ve sistem üzerine güçlü bir düzenleyici etkisi vardır. Melatonin, serbest radikalleri bağlama özelliğine sahiptir. İlerleyen yaşlarda, bu hormonun azalmasına bağlı olarak, vücudun antioksidan kapasitesi de azalır. Son zamanlarda hayvanlar üzerinde yapılan araştırmalar ise, melatoninin kanser hücreleri üzerinde olumlu bir etki yarattığını gösteriyor. Çalışmalar, melatoninin; tek başına ya da diğer ajanlarla birlikte, kanser hastalarının hayat kalitesini iyileştirdiğini gözler önüne seriyor. Kemoterapi ile tedavi edilen hastalarda ve radyoterapi görenlerde yaşam süresini artırdığını ve tümörün tedaviye daha olumlu yanıt verdiğini gösteren çalışmalar da var. Ancak yine de bu hormonun riskleri ve faydaları tam olarak saptanamamıştır. O yüzden de daha rutin olarak kullanılmamaktadır.


Melatonin günümüzde ayrıca sentetik olarak üretilip genelde uykuya yardımcı olması amacıyla pazarlanıyor. Ayrıca jet-lag nedeniyle yaşanan sorunları hafifletme amacıyla da satılıyor. Çünkü bu hormon, normal uyku ve uyanma düzeninin geri kazanılmasında çok etkili oluyor.

Melatoninin, üreme fonksiyonları ve yumurtlama ile ilgili hormonlar üzerinde de etkili olduğu iddia ediliyor. Bu iddiaların çoğu hâlâ araştırılıyor.

Melatonin, gece yatmadan yarım saat önce 21 mg alınırsa ve karanlıkta uyunursa etkisini tam olarak gösteriyor. Özellikle beyin tümörlerinde, meme ve prostat kanseri ile malin melonom dediğimiz cilt kanserinde iyi sonuçlar verdiği yönünde veriler var.

Ancak her takviyede olduğu gibi melatonin kullanımında da birtakım yan etkiler görülüyor. Bu etkilerin en bilinenleri ise, uyuşukluk, baş ağrısı, ateş düşmesi, kaşıntı, karın krampları ve taşikardi'dir.

 

Melatonin, süt, yer fıstığı, badem, hindi, tavuk, muz ve ceviz gibi yiyeceklerde bulunuyor. Ancak ölçülebilir düzeylere gelmesi için çok büyük miktarlarda tüketilmesi gerekiyor. Yumurtlamayı etkilediğinden hamilelerin ve emzirenlerin kullanmaması önemle vurgulanıyor. Yüksek tansiyonlularda ve diyabetlilerde dikkatli kullanılması gerekiyor. Bazı araştırmacılar; 40 yaşından gençlerin, bu hormonu yeterince ürettikleri için takviyeye ihtiyaçları olmadığını söylüyorlar.

 

Hayatımızı etkileyen bu önemli hormon için en güzel edinme şekli erken yatıp erken kalkmaktır. Bu bizi hem dinç hem genç tutacaktır ve kanserlerden de koruyacaktır. Ayrıca bu sayede bağışıklığımız da güçlenecektir.


(Ozanca sağlık mobbing politika kitabımdan)





FACEBOOK YORUM
Yorum

YAZARIN DİĞER YAZILARI

YAZARLAR
Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
ÇOK OKUNAN HABERLER
HABER ARA
HABER ARŞİVİ

En sevdiğiniz sosyal medya platformu hangisidir?


SON YORUMLANANLAR
nöbetçi eczaneler
YUKARI