Geçtiğimiz haftalarda bildiğiniz gibi berber ve kuaförlerin dükkanlarının açılması bazı şartlarla izin verildi, sonradan yapılan testlerle bu berber ve kuaförlerden ikisinin korona pozitif olduğu, çalıştıktan 1 hafta sonra ortaya çıktı. Tabi bunların tıraş ettiği veya işlem uyguladığı günde 10 kişiden toplam 150 kişi de takip altına alındı. Keşke "bu kişilere dükkan açmadan önce test yapılıp negatifi teyit edildikten sonra izin verilseydi" dendi ve berber ve kuaförler sanki Kovit-19'u yayan kişilermiş gibi muamele edilerek suçlandı. Bu yüzden de önce randevu almakta zorlandığımız berber ve kuaförlere ilgi bir anda bitti… Şimdi hepsi de zan altında, o yüzden kimse gitmiyor ve bu işletmeler açık olduğu halde müşterisizlikten sinek avlıyorlar.

Evet gerçekten dükkanlara açılış izni vermeden önce bu dükkan sahipleri ve çalışanları test edilip ondan sonra izin verilse çok daha iyi. Ama bizdeki uygulama zaten akşam karar alıp sabah uygulamak, aksaklık olursa sonradan düzenlemek üzere olduğu için her şey gibi bu da atlanıyor. O yüzden de bu sektör sahipleri ve çalışanları şimdi eskisinden de zor durumda ve açık oldukları halde müşteri bulamıyorlar ve ekonomik zorluk çekiyorlar…

Zaten insanımız kendi traşını kendi olmaya hatta saç tıraşını da eşine yaptırmaya başladı. Zaten ekonomik sıkıntıda bir de berber ve kuaför parası vermek istemiyor. Bir de bu söylenti sektörü tamamen daha büyük sıkıntıya soktu. Resmen hukuktaki şuu vukuundan fazla sıkıntısına bir örnek haline getirdi ve bence berber ve kuaförlerimiz gereksiz ve mesnetsiz olarak zan altında kalmaktadır.

Aynı olay berberlerde bu şekilde iken günde ortalama kontrolsüz bir biçimde 40-60 hasta muayene eden doktorlarda ve sağlık çalışanlarında nasıl acaba? Bu mantıkla bakarsak sağlık çalışanları da aslında en büyük korona yayıcısı değil midir. Bunu hiç bir zaman öğrenemeyeceğiz, çünkü ısrarla hemen her yazımda belirttiğim halde, her platformda söylediğim halde, sadece ben değil tüm hocalarımız ve meslektaşlarımız bunu hem ulusal hem yerel, hem sosyal hem de yazılı görsel medyada belirttiğimiz halde hiç birimize test yapılmamaktadır. Bu durumda hem biz hem de yakın çevremiz zan altında kalmaktayız. Yakınlarımız bizden çekinmekte, komşularımız neredeyse korona yayan kişiler gibi görüp bizim ortak alanları kullanmamıza bile tepki göstermektedir.

Halbuki bu işin kolay tarafı, var olması en muhtemel meslek gurubu olan sağlık çalışanlarının tamamına en az ayda bir kez test yapmak… Ama ısrarlı Sağlık Bakanlığı hemen herkese test yapmakta hatta birçoklarına 4'er-5'er kez test yapmakta ama iş sağlık çalışanına geldiği zaman asla test yapmaya yanaşmamaktadır.

Bu durum hem sağlık çalışanlarını zor durumda bırakmakta, hastalığın seyri ile ilgili vatandaşın yanlış bilgi sahibi olmasına sebep olmakta ve salgının en önemli ayağı olan filyasyona zarar vermektedir. Sağlık bakanlığı sözde filyasyona büyük önem verir gibi görünüp en büyük bulaşım kaynağı olarak gördüğüm sağlık çalışanlarının testlerini yapmayarak adeta bu konuda da kendi ayağına sıkmakta, hem kendi personelini hem de milletin sağlığını tehlikeye atmaktadır.

Halbuki iş çok basit, sağlık çalışanlarına öncelikle hasta ile birebir karşılaşanlar olmak üzere test yapıp, pozitif olanları karantinaya alıp, hem diğer personele hem de diğer hastalara hastalık yaymasını engellersek bu salgını çok daha hızlı bir şekilde kontrol altına almış olurduk. Ben sağlık personeline test yapılmadığı sürece bu yapılan testleri anlamlı bulmuyorum. Sadece kendimizi ve milleti kandırmaktan başka işe yaramadığını düşünüyorum.
(Ozanca sağlık mobbing politika kitabımdan)