Yaz aylarının değişmez tadı dondurma büyük küçük herkesin iştahını kabartıyor ama dondurmada dikkat etmemiz gereken bir çok husus var. Eğer bunlara dikkat etmezsek hastalıklara kapılmamız işten bile değil, lütfen dikkat edelim…

Dondurmada en önemli kriter soğuk zincirinin kırılmadan tüketiciye ulaşmasıdır. Eğer dondurma aldığınız yerde bu yoksa, asla o dondurmayı almayın… Dondurma mutlaka sert olmalıdır. Çünkü yumuşak dondurmalar, soğuk zincirinin bozulduğunu gösterir. Bu da bakterilerin üremesine ve hastalığa yol açar. Parlak renkler, yapay boyaların bir göstergesidir. Bu yüzden fıstıklı dondurmanın yeşiline, karadutlu dondurmanın da bordosuna aldanmayın.

Sağlıklı dondurma üzerinde yağ filmi gibi bir tabaka olmalıdır. Eğer bu yoksa soğutma yeterli değildir. Dondurmanın üzerinde mutlaka buz kristalleri görünmeli. Aksi halde dondurma taze değildir. Dondurmanın en az yüzde 70'i süt içermelidir. Meyveli dondurmaların şerbet içeriğinin ise yüzde 20 olması gerekir. Ayrıca meyve parçacıkları gerçek olmalıdır. Maalesef ülkemizde en yaygın olan dondurma markasında süt oranı % 1 civarındadır. Bu marka dünyanın her yerinde en az %20 süt oranı ile satılırken sadece ülkemizde süt oranı % 1 civarındadır. Bu da denetimlerimizin ne kadar yetersiz olduğunun en önemli kriteridir, o yüzden iş başa düşüyor, bizim bu markayı asla almamız gerekiyor.

Sentetik boyaların kullanılması, üretim sonrası dağıtım ve soğuk zincire uymama gibi büyük riskler sonucu, dondurma sağlığı bozabilir. Normal şartlarda sağlıklı dondurma hastalık yapmaz ama sağlıksız koşullarda üretilmiş ve saklanmış dondurma hastalık yapabilir ve hastalıkları da çok ağır olabilir. Dondurma, süt sevmeyen kişilere ve çocuklara sütün tüm yararlarını sağladığı için aşırıya kaçmaksızın rahatlıkla önerilebilir. Ancak dondurma yedikten sonra ağzın iyice çalkalanması ve özellikle çocuklarda günde iki kez dişlerin fırçalanması gereklidir.

Modern yüzyıl, hayatı kolaylaştırırken bir o kadar da doğal yaşamdan uzaklaştırdı. İşte sağlığımızla oynayan bu zihniyet, dondurmalara da el attı. Zira dondurmanın üretimini ucuza getirmek için birbirinden tehlikeli yolların kullanıldığı ortaya çıktı. Buna göre, bazı uyanıklar dondurmalara baharat katıyor. Kimileri de orjinal meyve yerine şekerini kullanıyor. Vanilyalı dondurmaların çoğunda ise vanilya yerine her şey bulunuyor. Bu yüzden dondurma alacaksanız üretimini bildiğiniz, güvendiğiniz hatta gözlemlediğiniz yerden alın derim ben…

Bu yüzden de paketli ürün yerine sağlıklı yapılmış günlük üretilen üretimini gördüğünüz yerel dondurmacılardan alın derim… Dondurma yazın olduğu kadar kışın da tüketilebilir, soğuğa duyarlı bir bademcik yapınız veya kronik farenjitiniz yoksa dondurma hastalık yapmaz çok rahat tüketilir…

Dondurma konusunda her şeyde olduğu gibi denetleme eksiğimiz çok yüksektir.
Her şeyde olduğu gibi bu denetim ve tavsiye işini biz tüketici halk yapmak zorundadır. Birbirimizin tavsiyelerine uyarak dondurma alalım, asla poşetli dondurma almayalım. Çünkü poşet içinde ne yediğimiz belli değil. İçindeki koruyucular kanserojen içindeki şeker GDO'lu mısır şurubu, asla içinde süt yok ve saklanma ve taşınma koşullarının nasıl olduğu belli değil… Hiç birini tavsiye etmiyorum…

(OZANCA SAĞLIK MOBBİNG POLİTİKA KİTABIMDAN)