Bugun...


Aile Hekimi Dr. Ozan UZKUT

facebook-paylas
TIBBİ ONAM
Tarih: 17-07-2020 17:28:00 Güncelleme: 17-07-2020 17:28:00


Tıbbi onam halk arasında denilen şekliyle ameliyata girmeden önce "Tüm mesuliyeti alıyorum, doktora teslimim, eğer ölür kalırsam doktor mesul değil" diye imzalatılan evrak acaba gerçek öylemi veya bu söylem ne kadar doğru, tıbbi onam bize ne getiriyor, bir aksilik olursa doktoru tıbbi onam kurtarıyor mu kurtarmıyor mu, ne kadar hukuki ne kadar değil? Bu konularda çok hukuki terimlere girmeden bir şeyler yazmak istedim mümkün olduğunca basit dilde.


Tıbbi onam için mutlaka ameliyatı yapacak hekimin size tıbbi onamı iyice okutup imzalatması, eğer okuyacak durumda değilseniz size okuması onam formunda yazmayan değişiklikler varsa bunları ayrıca yazması ve bu konuda ayrıca sizi bilgilendirmesi gerekir. Bunları yaparken hastanın yanında varsa yakını, refakatçisi, hiç kimse olmazsa her hangi bir kişi, temizlikçi, hemşire başka hastanın refakatçisi olmak zorunda ve doktorun onay formunu okuttuğundan veya okuduğundan emin olmalı ve ona şahitlik etmelidir, onun da imzası onam formunda olmalıdır. Eğer doktor ameliyat sırasında acil olmayan ama yapılması hasta açısından iyi olacak bir hastalık bulur, bunun da ayrı müdahalesi gerekirse hasta yakınlarından bu müdahale için ayrıca izin almak zorundadır.


Tıbbi onam asla ameliyata girmeden önce sekreterin herhangi bir kağıt gibi formaliteden imzalatılacak bir kağıt parçası değildir. Ameliyatın tüm olası riskleri ve ameliyat sonrası gelişecek tüm hataları arızaları baştan kabul edildiği, bu konuda doktor ile hastanın anlaşma yaptığı bir senettir. Bu anlaşma senedi ile hasta veya eğer şuuru kapalı ise veya sağlıklı düşünecek durumda değilse hasta yakını onam formundaki tüm olasılıkları kabul ettiğini belirtir. Aslında ülkemizde yapılan ameliyatlarda tıbbi hata oranı binde 3 gibi orandadır. Ortalama bir cerrah yılda 200 civarı ameliyat yaparsa 5 yılda yaptığı ameliyatların üçünde tıbbi hata yapması normaldir. Ama kanun öyle demez, eğer hastada yukarıda yazdığım şartlarda tıbbi onam alınmadan istenmeyen bir durum oluşmuşsa, doktor bir anda bütün birikimini kaybedebilir veya borca bile girebilir. Maalesef günümüzde bu işten para kazanmak için hastanelerde bir çok fırsatçılar olabiliyor, o yüzden hekim arkadaşların hiç boş bırakmayıp bu konularda dikkatli olması gerekiyor.


Gene aslında bir doktora ameliyat için karar vermiş hasta da, olabilecek tüm hataları ve ihmalleri bilir ama doktoruna güvenmek zorundadır. Ama kanunlar bu işi bir işleme bağlamış ve biz de bunu yapmak zorundayız. Doktorların yaptırdığı zorunlu mesleki sigorta bunu karşılasa da onun da bazı sıkıntıları olabiliyor. O yüzden ona da çok güvenmemek gerekiyor.


Sağlığımız en değerli varlığımız bunu korumak için de doktorlara ihtiyacımız çok yüksek… Geçmişe bakılınca geçen yüzyıla göre insan ömrü ortalama 20 yıl arttı. Bunun en büyük sebebi tıptaki gelişmeler ve doktorların gayreti büyük önem taşıyor. O yüzden bence bu tür onam formlarına gerek yok, bu yüzden bir çok doktor riskli ameliyatları yapmıyor, sevk ediyor… Böylece hastalar da aslında hayatlarını daha büyük risk altına alıyorlar. Hekim hastasına, hasta hekimine güvenecek ve tedaviyi olacak. Hiç bir hekim hastasının kötü olmasını istemez, olası bir olay başımıza gelecekse bu olayın başımıza gelme olasılığı aslında yolda yürürken başımıza gelecekten çok daha azdır. Bu yüzden doktorumuza güvenelim veya güvenebileceğimiz doktora ameliyat olalım, gerisini da Allaha bırakalım, doktorları çalışamaz halede getirmeyelim.

(Ozanca sağlık mobbing politika kitabımdan)





FACEBOOK YORUM
Yorum

YAZARIN DİĞER YAZILARI

YAZARLAR
Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
HABER ARA
HABER ARŞİVİ

En sevdiğiniz sosyal medya platformu hangisidir?


SON YORUMLANANLAR
nöbetçi eczaneler
YUKARI