Özel hastanelerin iki tanesi -ki bunlar çok büyük bir zincirin, uluslararası sermayenin anlı şanlı hastaneleri- geçen haftalarda iki büyük sıkıntıyla gündeme geldi. Birincisi Antalya büyük şehir belediye başkanının yoğun bakımda hastalık kapması ve bu yüzden de apar topar üniversite hastanesine kaldırılması… İkinci ise Antalyaspor oyuncu ve antranörlerinin yapılan kırk covit testinin nerdeyse tamamının pozitif çıkması ve sonra yapılan devlet hastanesi sonucunun sadece iki kişide pozitif olması… Bu iki hastaneyi ve diğer bütün hastanelere olan güvende bir sarsılmaya tereddüte sebep oldu. Acaba gerçekten bu hastaneler güvenilmez mi? Bu hastanelere giderken hata mı yapıyoruz, sağlığımızı riske mi atıyoruz?

Öncelikle şunu hemen belirteyim, bu hastaneler son derece güvenli, çok iyi doktor arkadaşlarımız çalışıyor ve sizi tekrar sağlığınıza kavuşturmak için ellerinden geleni yapıyorlar. Peki sorunun kaynağı ne? Bence sorunun en büyük kaynağı hastanelerde mikrobiyoloji uzmanı çalıştırılmıyor oluşu… Evet bu hastanelerde enfeksiyon hastalıkları ve klinik mikrobiyoloji uzmanı çalışıyor ama asıl mikrobu inceleyen yani labratuvarında çalışan uzmanın olmaması çok etkili… Bu konuyu sorduğum hastane yetkililerinden aldığım cevap da çok ilginç, biz defalarca mikrobiyoloji kadrosu için yani mikrobiyoloji uzmanı çalıştırmak için devlete başvurduk ama devlet bu kadroyu bize vermedi, o yüzden çalıştırılmıyor. Peki mikrobiyoloji uzmanı olmayan yerde PCR testi nasıl yapılıyor? Yoğun bakımlarda mikrop üremesi, kliniklerde mikrop üremesi nasıl önleniyor, düzenli olarak buradan alınan sürüntüleri kim değerlendiriyor? Öncelikle bu hastanelerde hasta yoğun bakım ünitesi olan tüm hastanelerde mikrobiyoloji uzmanı bulunmalı ve bu kadro mutlaka devlet tarafından bu hastanelere verilmelidir…

Sağlık işi bir ekip işidir, ekibiniz ne kadar işinin ehliyse sağlığımız da o kadar güvencededir demektir. Üniversite hastanelerinin daha iyi görünmesinin nedeni de hemen her branştan hoca düzeyinde bir uzmanın bulunuşu ve hem hastaların sağlığı hem de öğrencilere örnek olsun diye bu uzmanların görevini layıkıyla yapmaları sonucu bu durumun çok daha az olması bekleniyor. Her türlü ihtimama rağmen gene de bazen bu hastanelerde bile hastane enfeksiyonu olabiliyor. Özel hastanelerse hem kadrosuzluktan bu uzmanları çalıştıramıyor, hem de bu riskleri fazlasıyla taşıyor…

Peki bu durumda özel hastanelerde ameliyat olmayalım mı, yoğun bakıma yatmayalım mı, test olmayalım derseniz, test konusunda bir şey diyemem ama bu korona günlerinde özel hastaneler koronanın bulaşması yönünden çok daha güvenilir, çok daha temiz hastaneler, hele otelcilik hizmetleri mükemmel ve gerçekten insan çok rahat ediyor, kendini çok daha güvende hissediyor. Bu da hem moral veriyor hem de iyileşme sürecini hızlandırıyor. Bir de bir çok ünlü işinde usta doktor ekonomik nedenler, sosyal nedenler, çalışma ortamı gibi sebeplerle artık özel hastanelerde çalışıyor, bunlara ulaşmak da özel hastanelerde çok daha kolay oluyor… Güler yüzlü hizmet alıyorsunuz…

Bence sağlık bakanlığı bu konuda çözüm üretmeli, isteyen hastanelere mikrobiyoloji kadrosu açmalı ve onları bu sıkıntıdan kurtarmalıdır. Fazla doktor çalıştırmanın devlete ne gibi zararı oluyor bilemiyorum. Sonuçta maaşını özel hastaneden alıyor. Ama bunun karşılığı hastalar çok daha steril ortamda, daha güvenli şekilde yoğun bakımda tedavi görebilecek. Çok daha güvenli test yaptırabilecek, bu sayede devlet hastanelerinin ve üniversite hastanelerinin yükü azalacak, hastalarda güler yüzlü hizmete çok daha güvenli bir şekilde kavuşabilecektir…
SİZCE DEĞMEZ Mİ BUNA?

(Ozanca sağlık mobbing politika kitabımdan)