Evet iktidar son aldığı kararlar ile artık bizi sürü bağışıklığı içine soktu. Temaslıysak, etrafa bu hastalığı artık istediğimiz gibi yayabiliyoruz. Burada amaç mümkün olduğu kadar çok kişiye bu hastalığı bulaştırıp sürü bağışıklığına geçmek değilse nedir?

Bu hastalığın ilk görüldüğü zamanlarda yani yaklaşık iki yıl önce yazmıştım, "eğer evlere kapanmaz, özgürce dolaşılsak, aşılar da bulunmazsa ne olur" diye, "böyle bir durumda bu hastalık hızla yayılır, dünya nüfusunun yaklaşık % 2'sini öldürür -ki bu toplamda 160-170 milyon insan eder- % 10'u ağır hasta olur ve sağlık sistemini kilitler, bu yüzden de insanlar salgın değil ama tedavisizlikten ölür ki buda yaklaşık 15-20 milyon arası olur sağlık çalışanları daha çok hasta olduğu için yaklaşık % 10 u ölür % 30 u çalışamaz halde olur" diye yazmıştım belki hatırlarsınız.

Artık bu durumda değiliz çok şükür bu varyantta en çok 65 yaş üstü için tehlikeli, 12 yaş altında bu varyanttan ölüm hiç bildirilmedi, bu da çocuklarımız güvende demektir. Ama buna karşılık çok hızlı yayılıyor, aşılı olmak da bizi tam olarak korumuyor, o yüzden de zaten iki biontec aşısından sonra üçüncü dozun türkovac olması çalışmaları var, nasılsa ikisi de yeterince korumuyor, fark yoktur der, böylece prestij kazanırız düşüncesi ile hareket edilmeye çalışılıyor. Ama bundan sonra bir varyant daha olursa ki bence büyük olasılıkla olmaz bu son varyant ve inşallah mart sonunda bu hastalık bitecek, biz de etkili aşı ürettik diye oy devşirmeye çalışılacak, yandaşa aktarılan paralar meşrulaştırılacak, neyse bu başka bir konu…

Peki bu saatten sonra yani tüm dünyanın önlemlerini arttırdığı kapanmaların artığı bugünlerde biz tam tersini yapıp sürü bağışıklığına geçersek ne olur?

Öncelikle 60 yaş üstü büyüklerimizi çok büyük risk altına sokarız, gençlerde ölüm riski % 01'lerde iken bu oran 60 yaş üstü kişilerde % 5'lere kadar çıkmaktadır, eğer büyüklerimizi seviyorsak onlardan mart sonuna kadar uzak durmakta fayda vardır çünkü hiç belirti yokken taşıyıcı olabiliriz, bu bizi hasta etmezken büyüklerimiz için ölümcül olabilir. 65 yaş üstü büyüklerimiz de kendilerini ve yakınlarını korumak için iki üç ay daha çok dışarı çıkmazlarsa, her şeyi eve söylerler, gönüllü karantinada olurlarsa çok iyi olur, böylece hem kendilerini hem de yakınlarını koruyabilirler.

Aşılı olmak ne yazık ki bu varyanta karşı bizi yeterince korumuyor, en etkin aşı olan biontec bile bu varyanta karşı % 50 oranında koruyor, diğer aşılarınsa etkinliği çok daha az, aşı olalım ama aşımıza güvenip çok dolaşmayalım, insanlarla temastan kaçınalım.

Benim tahminim her ne kadar artık yalan söylemekten bıkan tüik başkanı istifa etse de, yerine gelen kişiler saklamaya çalışsa da, pozitif sayısı toplumda milyonları geçer, ölüm sayısı da aylık elli bini bulur, tabi yeterince önlem almazsak ve maske mesafe ve hijyene önem vermezsek…

"Bunu telore edebilir miyiz" derseniz istatistiki olarak veri sakladığımız için politik olarak bazı kişileri kandırıp telafi edilebilir ama konu kendi yakınımız olunca ne derece telore edebiliriz gerçekten bilmiyorum ama çok zor olacağını tahmin ediyorum.

Bu arada PCR testi tasarrufu ve sağlık çalışanlarının başka yerde kullanılması da iktidarın en büyük kazancı olacaktır ama ne pahasına yoğun bakımların dolması, sağlık sisteminin kilitlenmesi ve yakınlarını kaybedenlerin acısı pahasına değer mi, bunu sizlerin takdirine bırakıyorum...