Bugün bir hastamın Covit-19 testinin pozitif olduğunu öğrendim. İlk aklıma gelen bana bulaşmıştır ve ben de başkalarına, arkadaşlarıma, hastalarıma, aileme bulaştırabilir miyim korkusu oldu. Hastayı hatırlıyorum test için yönlendirdiğimi biliyorum ama önlemlerimi yeterince alsam bile bulaşmayacağını garanti edemiyorum…

Sonradan notlarıma bakınca bu hastamı telefonla yönlendirdiğimi yani uzun süredir muayene etmediğimi görünce inanın dünyalar benim oldu. Bilgi almak için ne yapabileceğimi öğrenmek için idareye sordum. Maskem ve siperliğim olduğu için böyle durumda bana bulaşma riskimin olmadığını yakın temaslı da olsam sağlık personeli olduğum için bana test yapılamayacağını öğrendim. Çünkü Sağlık Bakanlığı ve hükümetin genel politikası hastalık taşıma riski yüksek olan sağlık personeli gibi, gişe memurları gibi kişilere mümkünse test yapmamak ve böylece vaka sayısını mümkün olduğunca düşük çıkartmakmış. Bunu da bu vesile ile öğrenmiş oldum.

İşte adına Türk usulü mü desem veya çok bilmişlik usulü mü desem, filyasyon örneği biz evet rakamlarla oynamıyoruz veya oynuyoruz bilemiyorum ama en riskli olan başta sağlık personeli olmak üzere riskli guruba test yapmaktan çekiniyoruz ve sonra da bizim verilerimize güvenmeyen Avrupa ülkelerine kızıyoruz. Sizce onlara kızmaya hakkımız var mı?

Ben hastalık taşıyorsam ve muayene ettiğim kişiye bunu bulaştırıyorsam bunun sorumlusu kim olacak? Hadi bana acımıyorsun, aileme acımıyorsun, dostlarıma, temas ettiğim bakkala, berbere, manava, markete acımıyorsun, halka da mı acımıyorsun? Ya ben hastalık taşıyan ama hiç belirti vermeyen biri isem, bunun vebalini nasıl taşırsın? Benim baktığım mahallede pozitif sayısı artmışken, bir çok apartman karantinaya alınmışken, o aparmandakilerle yakın temaslı olan bana nasıl test yapmazsınız?

"Bu işin maliyetini karşılayayım, ne olur yapın" desem de yaptıramıyorum. Sanırım sonunda sağlıkçı kimliğimi saklayıp "havalimanından çıkış yapacağım" diyerek kendime test yaptıracağım. Yoksa bunun vicdan azabı ve bulaştırırım korkusu tüm sosyal hayatıma ve mutluluğuma gölge düşürecek. Artık hafta sonu bir Kıbrıs yapıp gelmek zorunda kalacağım sanırım başka yol bırakmadılar bana…

Güneşi balçıkla sıvayamazsınız. Bu saçma sapan uygulamalarla hastalığı çok daha fazla artırıyorsunuz. Artık 2020 yılında turizm olma olasılığı yok ama bu gidişle. Bu yanlış, adamına göre filyasyon örneği ile 2021 yılında da turizm beklememiz hayal olur. 4 ay önce yazmıştım "bu yapılanlar yanlış" diye… İspanya, İtalya sonuçta bize ağlar diye işte gerçekleşti. O ülkelerde hasta ve ölüm oranları hızla düşerken biz sabit tutabilmek için her türlü illegal yolu izliyoruz, amaç aman artıyor gözükmesin. Zaten ölüm sebeplerinde, teşhislerde, ciddi sorunumuz var ve ölüm sayılarımız vaka sayılarına göre sıkıntılı görünüyor ve diğer ülkeler tarafından kuşku ile bakılıyor… Bir de vaka sayılarımızla da bu şekilde oynarsak zaten önlemler konusunda hiç bir şey yapmadığımız bu ortamda bu hastalığın yayılmasını engelleyemeyiz.

En kısa zamanda aktif hasta bakan sağlık personeli öncelikle covit-19 testi yaptırılmalı, pozitif çıkanlar hemen karantinaya alınmalı, temas kesilmelidir. Eğer böyle yapmazsak biz asla bu hastalıktan kurtulamayız. Tekrar söylüyorum, güneşi balçıkla sıvamaya kalkıyorsunuz, başaramazsınız. Bedelini ülkece çok ağır öderiz, zaten ödüyoruz da…

(Ozanca sağlık mobbing politika kitabımdan)