Geçen yazılarımda da yazmıştım ama bunu bir milletvekili sayılarla ispat edince yazdıklarımızın, söylediklerimizin ne kadar doğru olduğu bir kez daha ortaya çıktı. Artık sanırım bu konuda bana "ispat et" diyenler, "yoktur o kadar" diyenler susmuş, gerçekler karşısında şapkalarını önlerine koyup düşünmeye başlamışlardır…

Geçen yazılarımda sadece Antalya'da günlük 500-700 arası pozitiflik olduğunu ama yine de riskli illerden sayılmadığını, demek ki sayının bizim bildiğimizden çok daha fazla olduğunu, en az 10'la çarpmamız gerektiğini yazmıştım. Şimdi rakamlara bakınca 10'la çarpmanın yetersiz olduğunu 20 ile çarpılması gerektiğini görüyoruz…

Almanlar boşuna turist göndermek istemediler, "sizde vaka sayısı söylediğinizin 20 katı" dedikleri zaman kızmıştık ama meğerse bizi bizden iyi biliyorlar, bizim gerçeklerimize bizden daha hakimler demektir…

Daha önce biz yoğun bakımda yatan hasta sayısı ve entübe hasta sayısının 10'la çarpılması ile bir fikir sahibi oluyorduk ama anlaşılmasın diye onu da artık vermiyorlar. Ama güneş balçıkla sıvanmıyor, tek tek verileri alıp topladığımız zaman durumun vehameti ortaya çıkıyor. Biz demek ki aylardır dünyanın en fazla covit görülen ülkelerindenmişiz ve haberimiz yokmuş. Bu yüzden de tedbirsizlik yaptığımız için hiç dikkat etmemişiz ve ha bire yaymışız hastalığı… Grçekleri bilsek belki bu kadar dikkatsiz davranmazdık gibime geliyor…

10 Eylül 2020 tarihli verilerin milletvekili tarafından sorgulanmasının sonucu şu idi: 157.975 test yapılmış, 129.645 negatif, 29.377 pozitif vaka bulunmuş… Halbuki resmi rakamlarda Eylül ayı neredeyse her gün 1.500 civarında pozitiflik ilan ediliyordu. Aslında sağlık bakanımızın açıkladığından 20 kat fazla pozitiflik var. Acaba bu farklı veri verme hangi tarihten itibaren ve gerçekten toplam pozitif sayı kaç, ölen kaç kişi var, entübe ve yoğun bakım hastası kaç kişi var? Bunlar şimdi daha bir merak konusu ve 20 katı farkla olan bu veriler çok güvenilir bir kurum olduğunu düşündüğüm sağlık bakanlığını da sorgulanır hale getirmiştir…

Acaba biz kendi doğru bilgilerimizi öğrenmek için Alman hükümetine başvurmamız uygun olur diye düşünmeye başladım. Öyle değil mi, bizim sonucumuzu bizden iyi biliyorlar…
Ben geçmiş yazılarımda Ekim ayında yeni Wuan Antalya olur diye yazmıştım ama meğerse biz belki de aylardır ülke olarak Wuan şeklinde salgının en çok görüldüğü ülkelerdenmişiz, haberimiz yokmuş…

Verileri yanlış vermek hiç bir zaman bir ülkenin güvenilir, sağlıklı, başarılı ülke olduğunu göstermez. İtalya, Fransa, İspanya oranları çok yüksekti, ne oldu, ülkece kenetlendiler, önlemlerini aldılar, hükümetlerine de hiç bir şey olmadı. Bizimkiler saklamaya çalıştıkça güven kaybettiler ve bu yüzden dünya ve ülke nezdinde alay konusu oldular, güvenilmez bir ülke konumuna düşürdüler. Ayrıca halk da oranları düşük görünce iyice önlemleri askıya aldı ve yayılmasına katkıda bulundu… Artık işin içinden çıkılmaz bir hal aldı, mızrak da artık çuvala sığmıyor, her yerinden patlıyor. Sanırım en ağır bedelli sürü bağışıklığına büyük bir hızla gidiyorum ve artık dünyada dostlarımızın üzüldüğü, düşmanlarımızın sevindiği bir çok ülkenin acı ve endişe ile izlediği bir duruma geldik .

(Ozanca sağlık mobbing politika kitabımdan)