Aşılama yüzdemizi sağlık çalışanlarının olağanüstü gayretleri ve halkımızın aşıya olan ilgisi sayesinde hızla yükseltiyoruz. Bu çok olumlu bir gelişme çünkü şuan uygulanmakta olan biontec aşısının delta varyantına da oldukça etkili olduğu bulunmuş nüfusun yüzde 70'ini aşılarsak bu salgında önemli bir adım atmış oluruz diye düşünüyorum.

Ancak burada başka bir durum ortaya çıkıyor, ilk düşündüğümüzde 18 yaş üstünü aşılarsak -ki nüfus ülke nüfusun yaklaşık yüzde 75'i ediyor- kalan çocukları ve aşı karşıtlarını düşünürsek kolayca yüzde yetmişe ulaşabileceğimizi düşünüyorduk ama unuttuğumuz bir gerçek var evet kayıtlı nüfusumuz 85 milyon ama ülkemizde yaşayan kayıtsız geçici kaçak on beş milyon insan sürekli ve en az otuz milyon insanda geçici yani turizm, ticaret, ziyaret gibi nedenlerle ülkemize girip çıkıyor, çoğu da kontrolsüz şekilde… Geçen sene yazımda ve Ozanca Sağlık Mobbing Politika kitabımın üçüncüsünde bundan bahsetmiştim. O zaman yerleşik nüfusumuz yüz milyon oluyor, geçici giren çıkanları saymazsak o da bu durumda bizim elli beş milyonu değil yetmiş milyonu en az iki doz aşılamamız gerekiyor.

Eğer bu salgının hızını kesmek insanımızı kurtarmak için ikiş seçeneğimiz var, ya faz çalışması bitmiş uygulanabilir olduğu söylendiği gibi on iki yaş üstüne uygulanabilir oluşunu kullanıp on iki yaş üstü çocuklarımızı aşılayacağız ya da ülkedeki yerleşik olan tahminini on beş milyon mülteciyi aşılayacağız ki bu salgını durdurabilelim.

Delta varyantının daha çok çocukları etkilediğini düşünürsek ki vakaların % 48.6'sı 0-19 yaş grubunda öncelikle 12 yaş üstü çocuklarımızı iki doz biontec aşısı ile aşılamamız gerektiğini düşünüyorum. Salgının en çok görüldüğü Moskova'dan günde iki milyon kişinin geldiğini düşünürsek bu konuda ne kadar acele edersek o kadar iyi olur diyorum.

İsrail 18 yaş üstünü aşıladı, % 60 oranında oranın da aşılamayı gerçekleştirdi ama çocuklarda görülen bu delta varyantı yüzünden okulları tekrar kapatmayı düşünüyor çünkü artık bu hastalık yavaş yavaş aşısız olan çocukları yayılmaya ve tehlikeli olmaya başladı. Yine aynı şekilde aşılamada çok başarılı olan İngiltere'de çocuklarda salgının artarak devam etmesi önlemleri kaldırmayı biraz daha askıya almalarına sebep oldu.

Ülkemizde 1 Haziran'da kaldırılan bazı kısıtlamalardan sonra vaka sayılarında az da olsa yükselme olması hala günde beş bin vaka sayısının altına inemememiz ki bu sayı geçen sene çok yüksek kabul edilip çok sıkı önlemler alınmıştı, "acaba Temmuz Ağustosta yine hızlı vaka artışına uğrar mıyız" sorusunu akla getiriyor. Bir de 1 Temmuz'dan itibaren müzik hariç tüm kısıtlamaların kaldırılacağını düşünürsek bu yayılımın çok daha hızlı olacağını düşünmeden edemiyor insan…

Bize düşen kısaca maske, mesafe ve hijyen önlemlerine bir süre daha devam edelim, 12 yaş üstü aşılamaya başlayalım, yapabildiğimiz kadar çok insanı aşılayalım. Yurdumuzda yerleşik olan yabancı ülke vatandaşlarını  büyük bir hızla aşılamaya başlayalım unutmayalım ki onlar bu ülkede yaşadığı sürece biz onların da sağlığından sorumluyuz, ayrıca salgında ne kadar çok aşı yaparsak salgını o kadar hızlı durdururuz. Yoksa ülkemizi tehdit eden bu delta varyantı çok çocuğumuzun, gencimizin hastalanmasına hatta ölümüne sebep olacaktır.

(Ozanca sağlık mobbing politika kitabımdan)