İYİ Parti Antalya Belediye Başkan Adayı Dr. Nesrin Ünal, yerel seçimlerle ilgili değerlendirmede bulundu. Plan ve projelerini anlatan Başkan Adayı Ünal, Antalya'nın birçok sorununu kökten çözeceğinin sinyalini verdi. Başkan Adayı Ünal Antalyalı hemşehrilerine seslenerek: "Ben sizin ablanız ve annenizim. Size hizmet etmeye geliyorum"dedi.

Gerçekleştirdiği özverili çalışmalarıyla Antalyalı hemşehrilerinin sevgi ve saygısını kazanmaya devam eden Nesrin Ünal, plan ve projeleri ile de büyük takdir topluyor. Antalya'yı tek başına değil hakla birlikte yöneteceğini ve Antalya'nın kronikleşmiş bütün sorunlarına çare olacağını belirten Başkan Adayı Ünal, Antalya'ya kadın elinin değmesi gerektiğini ifade ederek seçim çalışmalarına ilişkin şunları söyledi:" 1 temmuz 2023'ten beri yerel seçim çalışmalarıma devam ediyorum. Bu zaman zarfında 300 köyü ziyaret edip vatandaşlarla bir araya geldim. Antalya'nın gerçek sorunlarını bizzat yerinde tespit ettim. Onlara göre de çözümler ürettim hatta vatandaşlar her zaman bana siz afaki vaatlerle değil gerçek vaatlerle geliyorsunuz dedi. Burada önemli olan şehri iyi tanımaktır. Ben de Antalya'ya çok iyi tanıyorum. Belediye başkanının işi vatandaşların hayatlarına dokunmak ve refahını düşünmektir.

"EN BÜYÜK SORUN ULAŞIM VE KENTLEŞME"

Antalya'nın önce maddi sorunlarına bakacak olursak ulaşım sorunu var. Bunun haricinde yanlış kentleşme var kentsel dönüşümde yanlışlıklar var. Sadece bu da değil turizmde de sorunlar var. Fakat şu an en önemli olan ulaşım sorunu. Antalya'nın toplu taşıma sistemine radikal bir düzenleme gelmesi gerekiyor. Ulaşım birbirine entegre olmalı. Artık Antalya'da raylı sistem ve metro hattı konuşulmalı. Kavşaklarımızda da büyük sorun var. Kavşaklar acilen yapılandırılmalı. Bizim iyi belediyecilikten anladığımız şehirleri yürüyen bir şehir haline getirmek. Trafiği şehirden uzaklaştırmak istiyoruz. Özellikle insanların özel araçlarını bırakıp toplu taşıma araçlarına yönelmesini istiyoruz. Şu zamana kadar 44 kilometre raylı  sistem yapılmış. Biz bir dönemde 50 kilometre raylı sistem yapmak zorundayız. Keza Antalya'da imar sorunu ve yanlış kentleşme var. Antalya'da altyapı izni olmadan imar izni verilen yerler var.  En son Altıntaş'a imar izni verildi ve şimdi geldiği son durum ortada. 240 bine yakın konut var fakat kanalizasyon yok, yol yok, hastane yok. Seller meydana geliyor. Bizim amacımız doğal olayları afeti çevirmemek ve doğa ile barışmak. Antalya'da uzun vadeli bir yapı planlaması yok.

"HEP SÖYLÜYORUM BEN HALKIN HİZMETKÂRIYIM"

Burada şunu da söylemek istiyorum: belediye başkanı her şeyi ben bilirim dememeli. Antalya sivil toplum örgütleri, iş insanları, muhtarlar ve halkla yönetilmeli. Bizim amacımız sosyal alanları fazlalaştırmak. Böylelikle gençlerimiz, emeklilerimiz, ev hanımlarımız Antalya'da sosyal alanlara kavuşacak. Bunun içinde radikal kararlar almalıyız. Çünkü eğer bu düzende gidersek ranta dur diyeceğiz ve bunun için de cesaret gerekiyor. Bizde de o cesaret var. Antalya tarımın ve turizmin başkenti. Dışarıdan baktığımız zaman hayat kalitesi çok yüksek, herkesin mutlu olduğu bir şehir gibi gözüküyor. Gelir düzeyi yüksek bir şehir fakat ben bu 8 aylık çalışmamda çok mağdur genç gördüm, aile gördüm. Bizim Antalya'da gençlere sahip çıkmamız gerekiyor. Gençler bizim geleceğimiz. Gençleri kaybedersek Antalya'yı da, Türkiye'yi de kaybederiz. Bunu nasıl yapacaksınız diyorlar. Gayet basit. Birilerini zengin etmek için çalışmazsam, saçma projelerle gelmezsem Antalya'nın geliri bizlere yeter. Gençlik Merkezi projem var. İçinde kütüphanesi olan, gençlerin sosyalleşebileceği, kahve içebileceği, rehabilite olabileceği bir merkez istiyorum. Kadınlarımız da çok mağdur. Belediyenin görevi sadece altyapı yapmak değil kadınlara da sahip çıkmaktır. Ben her zaman vatandaşlara söylüyorum. Ben sizin anneniz, ablanız olacağım. Ben sizin hizmetkârınız olacağım. Ben yıllarca bunun için çalıştım ve çalışıyorum.

"HAYAT PAHALILIĞI VAR FAKAT BİZ DESTEK VERECEĞİZ"

Memurlar Antalya'ya atanmak istemiyorlar çünkü Antalya'da yaşamak zorlaştı. Bizim özellikle emeklilere ve yeni evlenen gençlere kira desteği, fatura desteği vermemiz gerekiyor. Sosyal konut projelerine de ağırlık vermemiz gerekiyor. Sığınmacılarla ilgili şunu da belirtmek istiyorum. Antalya'da Belediye Başkanı olduğum zaman biz gettolar oluşmasına izin vermeyeceğiz. Biz nasıl vergi veriyorsak, nasıl denetleniyorsak sığınmacıların açtığı iş yerlerini de bizzat kontrol edeceğiz. Özellikle tabelalarını Türkçeleştirecekler.

"TARIM LİSESİ VE ÜNİVERSİTESİ KURACAĞIM ÇÜNKÜ ANTALYA TARIMIN BAŞKENTİ"

Çalışmalarım sırasında özellikle Alanya ve Konaklı'nın arıtma tesisinin yetmediğini, meşhur Kleopatra sahilinin yok olmak üzere olduğunu, Kaputaş plajımızın tehlikeli olduğunu, denizlerde balık türünün azaldığını gördüm. Antalya Belediye Başkanı olduğumda ilk işim bu arıtma tesislerini yenilemek ve kapasitelerini arttırmak olacak. Antalya Belediyesi çevreci bir belediye olacak. Biz bütün belediye hizmetlerini güneş panelleri ile karşılamayı düşünüyoruz. Biz de sera atığı da çok. Bunları gübre ve enerji kaynağı olarak geri dönüştürmek istiyoruz. Plastik kullanımını azaltmak için Antalya'da içme suyu çeşmeleri yapmayı düşünüyorum. Çünkü çevre için ne yaparsak kârdır. Antalya'nın iklimi her an değişebiliyor. Bu yüzden de kentleşme planlarımızı çevre dostu olarak yapmalıyız. Keza örnekleri de var Mimar Sinan'ın yaptığı hiçbir hizmet zarar görmedi. Çünkü Mimar Sinan hiç çevreyle savaşmadı. Antalya'nın peyzajını da değiştirmek istiyoruz. Öte yandan dünyada örnekleri olan parklar yapmak istiyoruz. Kuru park değil herkesin özeneceği bir park yapacağız. Kısacası turizmi çeşitlendirmek, ulaşım sorunlarını halletmek yegane amacımız.  Tarımda da yeraltı sularını korumamız, çiftçiye destek olmamız gerekiyor. Özellikle Antalya'da tarım üniversitesi, lisesi kurulması gerektiğini düşünüyorum. Bu bir ihtiyaç çünkü biz tarımın başkentiyiz. Şunu belirtmeliyim ki Antalya'ya bir kadın elinin değmesi şart. Beni destekleyen, desteklemeyen herkese teşekkürlerimi iletiyorum. Herkesi İYİ Belediyeciliğe davet ediyorum"dedi.