İYİ Parti İl Başkanı Mehmet Başaran, Manavgat Beşkonak Köprülü Kanyon Kırkkavak Mahallesi’nde özel bir firmaya mermer ocağı izni verilmesine sert tepki gösterdi. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından verilen izni anlamakta zorlandığını kaydeden Başaran, konuyu yargıya taşıyan sivil toplum kuruluşlarının ve bölge halkının yanlarında olduklarını kaydetti.
 

HAYATİ DERECEDE ÖNEMLİ
Beşkonak Köprülü Kanyon Kırkkavak Mahallesi’nin yaz aylarında Manavgat bölgesinde yaşanan yangından zarar görmeden kurtulan ender yerlerden biri olduğunu hatırlatan Başkan Başaran, “Bu bölge; tarımı, turizmi, hayvancılığı ve 500’e yakın endemik bitki türüyle ülkemiz için hayati derecede önem arz eden bir bölge. Şimdi siz; Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı olarak bu bölgeye mermer ocağı açılması için izin veriyorsunuz. Bu nasıl bir zihniyettir? Bu bölgeye maden ocağı açılması demek; hem doğanın katledilmesine izin vermek hem de milyarlarca liralık turizm yatırımının zarar görmesi anlamına gelir. Maden ocağından kazanacakları üç kuruşla Avrupa’nın en önemli turizm destinasyonları arasında yer alan Manavgat bölgesinin ülkemize kazandıracağı ciddi bir turizm gelirinden mahrum kalacaklar. Bunun bile bilincinde değiller” dedi

YATIRIMA KARŞI DEĞİLİZ
Beşkonak Köprülü Kanyon Kırkkavak Mahallesi’ne yapılacak maden ocağına kesinlikle izin verilmemesi gerektiğinin altını çizen Mehmet Başaran, “İYİ Parti Antalya İl Teşkilatı olarak konunun takipçisi olacağız. Her Türk vatandaşı gibi bizler de kesinlikle yatırımlara karşı değiliz. Ülkemize katma değer sağlayacaksa tabii ki yapılmalıdır ancak bunun yeri kesinlikle Beşkonak bölgesi olmamalıdır. Ülkemizde maden ocağı açılacak en son bölge, turizmde marka olan Antalya bölgesidir. Açıkçası, dünyanın en önemli rafting alanları, kanyonları, endemik bitkileri ve tarihi dokusuna sahip olan bu bölgeye mermer ocağı açmak tam anlamıyla bir cinayet işlemektir. Ayrıca Antalya’nın maden ocağı açılacak bölgeler arasından çıkarılması da yerinde bir karar olacaktır. Eğer açılacaksa da doğanın çok fazla zarar görmeyeceği, yerleşim yerlerinden, tarihi ve turistik merkezlerden uzak alanlar tercih edilmelidir” diye konuştu.