Antalya Valiliğinin Engelliler Haftası nedeniyle, Antalya Büyükşehir Belediyesi, Antalya Kent Konseyi Engelliler Meclisine üye tüm sivil toplum kuruluşları, Engelli Spor Kulüpleri ve diğer katılımcılarla düzenlediği törende, Antalya Kent Konseyi Engelliler Meclisi Başkanı Mehmet Karavural bir basın açıklaması yaptı. Karavural açıklamasında şöyle dedi:

ENGELLİLER HAFTASI ANTALYA KENT KONSEYİ ENGELLİLER MECLİSİ BASIN AÇIKLAMASI:

"Bugün Türkiye’de engelliler giderek daha da kötüleşen koşullar, sürekli daraltılan haklarla uğraşan bir toplum kesimi haline gelmiştir. Bu durum onların yaşamına yeni güçlükler yükleyen bir durumdur. Yine süreçteki yetersizlikler, ihmaller, yanlışlar sonucunda ülke nüfusumuza sürekli yeni engelliler katılmaktadır. Üzücü olan yeni engelleri ortaya çıkartan; trafik kazaları, iş kazaları, depremler, yetersiz ve hatalı tedaviler başta olmak üzere bunların tümüyle engellenebilir, önlenebilir olmasıdır.

Bütün bunların yanında siyaset, engellilerin sorunlarına çözüm üretmek yerine engelliyi bir maliyet unsuru olarak görüp var olan her türlü kamu kaynağını, her türlü kazanılmış hakkı kısıtlama yoluna gitmektedir. Bu durum toplumda engelli ve yakınlarının umutlarını kırmakta gelecek konusunda kaygılarını arttırmaktadır. Son yıllarda giderek artan bu eğilimin sonucunda yitirdiklerimizi sıralamak bu basın açıklamasının sınırlarının çok ötesindedir.

Çünkü bizler artık, SİYASETİN ENGELLİLERİ TÜMÜYLE GÖZDEN ÇIKARDIĞINI düşünmeye başladık.

Bizler Yaşadıklarımızı Ve Taleplerimizin Bir Kısmını Özetlersek;

1) Engelli raporu konusunda yönetmelikte sürekli yapılan değişiklerle, Yasa’da temel alınan uluslararası standartlardan uzaklaşılmaktadır. Engelliler kâğıt üzerinde engelli olmaktan çıkarılmakta, bakıma muhtaç olanlara destekler kesilmektedir.

2) Yasalarla belirlenen kotalara uygun engelli istihdamı sağlanmamakta, çalışamayan ve çalışamayacak engellilere verilen devlet desteği ise, aile geliri hesabıyla uygulanmamaktadır. Bu durum engellilerin yeterli destek almasını engellemektedir.

3) Sağlık Uygulama Tebliği ile erişilebilen ilaç sayıları azaltılmaktadır. Diğer taraftan engellinin yaşamını sürdürmesi için zorunlu olan ortez, protez, tekerlekli sandalye, akülü tekerlekli sandalye, işitme cihazı, sonda, kolostomi, ülostomi gibi yardımcı tıbbi malzemeleri almak olanaksız hale gelmektedir. Bu cihazların piyasa fiyatları kur ve enflasyon artışları nedeniyle uçup giderken, verilen destek tutarları uzun yıllardır değiştirilmemekte, engellinin ödemek zorunda kaldığı miktar ödenemez düzeye çıkmaktadır.

4) Yollardan, kaldırımlardan başlayarak toplu ulaşım sistemlerinde engellileri destekleyecek, ulaşımını kolaylaştıracak adımlar ısrarla atılmamaktadır. Toplu ulaşımı kullanamayan engellilere iki seçenek bırakılmaktadır; evinde tutsak kalmak veya kendi olanaklarıyla araç sahibi olmak. Bu durum onlar için yeni bir engeldir. Engellinin sürücü belgesi alması zorlaştırılmakta, araç alımı için sağlanan destek ise kısıtlanmaktadır. Dolayısıyla engelliler için artık evde kalmaktan başka seçenek bırakılmamaktadır.

5) Aynı durum tam zamanlı kaynaştırma eğitimi için de geçerlidir. Engelli bireyler tam zamanlı eğitim hakkından koşulsuz olarak yararlanmalıdır.

6) Günümüzde halen engelli bireyler ulaşım ve erişimde birçok sorunla karşılaşmaktadır Oysa Erişilebilirlik, sadece engelli bireyler için bir ayrıcalık değil, bütün insanların sahip olması gereken temel bir hak ve diğer hakları kullanabilmenin en önemli aracı olan evrensel bir haktır. Erişilebilirlik; bağımsız yaşayabilme ve toplumsal yaşamın tüm alanlarına tam katılımın temel şartıdır.

7) Engellilerin emekli olabilmesinin koşulları sürekli değiştirilip zorlaştırılarak emeklilik hakları ellerinden alınmaktadır.

8) Gerçekleştirilen yasal değişiklikleri “suistimali engellemek” ile açıklayanlar; bu suiistimallerin giderilmesi için gerekli adımları atmayarak maduriyet oluşturmaktadır.  Suistimal ancak bu konuyla ilgili kamu görevlilerinin göz yumması ve/veya süreç içinde yer alması ile olabilir. Siyaset doğrudan suistimale karşı önlem almak yerine suistimalin cezasını engellilere fatura ederek suistimalcileri değil, engellilerin tümünü cezalandırma yoluna gitmektedir.

9) Engelli sivil toplum örgütlerinin görüş ve önerilerinin yasama organında etkili kılınması için, kota yoluyla temsillerinin önü açılmalıdır.

10) Engellilerin eğitimden istihdama, sağlıktan sosyal güvenliğe, ayrımcılıktan erişilebilirliğe, işsizlikten evde bakım ve sağlık kurulu raporlarından ötv muafiyetine kadar uzanan, saymakla bitirilemeyecek kadar çok sorunları bulunmaktadır.

Engelliler için Toplumsal yaşamın uyum ve güven içinde sürdürülmesi ancak yukarıda bir kısmını sıraladığımız sorunların giderilmesi ile mümkündür ve bu durum sadece bir başlangıç olmalıdır.

İnanıyoruz ki engellerden arınmış, eşit ve erişilebilir bir dünya bizler içinde gelecektir. Birleşmiş Milletlerin artık temel bir ilkesine dönüşen “insana yaraşır” yaşam için gereken adımlar mutlaka atılmalı ve engellilerin insanca yaşama hakkı hayata geçirilmelidir.

ANTALYA KENT KONSEYİ  ENGELLİLER MECLİSİ"