Son zamanlarda manken Aysun Kayacı'nın yıllar önce söylediği, “Benim oyumla çobanın oyu bir mi” söylemi yeniden gündeme gelerek özellikle sosyal medyada viral oldu.
 
Görüyoruz ki toplumun büyük kısmı şuursuzca bu söylemin ipine yapışmış durumda. Hatta durum öyle bir hal almış ki insanlar bu söylemi kutsallaştırarak her fırsatta başkasını aşağılama ve bu algı üzerinden kendilerini tatmin eder hale gelmiş ve meselenin perde arkasını göremez duruma düşmüşlerdir.
 
Neden mi ?
 
Bu söylem tesadüfen söylenmiş görünen bir algı operasyonun parçası olabilir mi ?…
 
Şimdi bu durumu kamuoyu çıkarları çerçevesinde sizinle sorgulayarak bilinçli yapılan bir algı operasyonu mu değil mi irdeleyelim…;
 
Öncelikle bilinmelidir ki cehaletin mesleği, kültürü veya memleketi asla olmaz...!
 
Cahil diye hedef gösterdiğiniz veya aşağıladığınız o ‘ÇOBAN’ dediğiniz insanlar bu milletin baş tacı köylünün bir ferdidir;  biz zaten bir çobandan harikalar beklemiyoruz ki çobanların sayısını toplasan neyi değiştirir. Kaldı ki bu ülkenin kaderini çobanlar mı belirliyor ?
 
Öte yandan bu toplumun neredeyse yüzde altmışı tarikat yuvalarında kendilerini köle ederken cahil değil de toplumun yüzde birini bile oluşturmayan dağdaki çoban mı cahil? Neden cahillik algısı köylünün bir ferdi olan çoban üzerinden yürütüldü …
 
AMAÇ, HEDEF ŞAŞIRTMAK MI ! ?
 
 Amaç, manken arkadaşın üzerinden kamuoyu oluşturarak,  köylüyü veya hayvancılığı aşağılayarak bu alandaki insanları kendi düşünce yapısı  içerisinde zıtlaştırarak uzaklaştırmak mı ?... Çobanlığın veya köy hayatı yaşayan insanların, aşağılık, cahil, utanılacak bir durumda olduğu algısını oluşturmaya çalışarak köylü üzerinde toplum baskısı mı yarattılar. Öyleyse bunu kısmen de olsa başardılar...  Gelinen noktada bu ülkede artık ÇOBAN bulunamaz hale gelirken, insanların bilinçaltına oynayarak,  köy ortamı ve dolayısıyla tarım ve hayvancılıktan uzaklaşmalarını mı sağladılar. Süreç içerisinde gördük ki yaşatılan psikolojik baskı neticesinde köyde doğan veya yaşayan gençler şehir yaşamını hedef edinerek köy hayatına karşı nefret geliştirdiler...
 
Öte yandan tesadüfen(!) alınan bir kararla köylerdeki okullar kapatılarak taşımalı eğitim sistemine geçildi. Bunun neticesinde bu çocuklar bir bakıma köy yaşantısından kopartılarak şehir hayatına özendirildi. Gelinen süreçte toprakları ekecek, biçecek ve hayvanları otlatacak köylü bulunamaz hale getirilmiştir. Hatta bir ara ‘yüksek maaşla çoban aranıyor bulunamıyor’  diye ana haber bültenlerinde haberler yaptırdılar. Bunun da ardından anladık ve gördük ki  bu haberlerin arkasında da bir hedef varmış...
 
Lafı uzatmaya gerek yok;
 
Ardından dediler ki “Bu Suriyeliler olmasaydı tarlayı ekecek ve çobanlık yapacak kimseyi bulamayacaktık... Dua edin onlar geldi de bizi kurtardılar. Yoksa aç kalacaktık…” dedirtmeye başladılar…
 
Belli ki iyi bir algı operasyonu ve bu oyuna gelen milletimiz…  
 
Sözlerimi Yüce Atatürk'ün iki sözü ile tamamlamak istiyorum;
 
Bu söz çok önemli,
 
"Biz cahil diye mektep okuMAMIŞlara demiyoruz"...
Bu kıymetli sözün ne kadar anlamlı ve manidar olduğunu geçen süreç içerisinde gördük. Bu bağlamda cemaat ve tarikatların içine bulaşmış ve şeyhinin elini eteğini öpüp, sümüklü mendilini yiyen birçok profesörün varlığına da şahit olduk... Kimse demedi ki “Benim oyumla, bir akademisyenin veya bir profesörün oyu bir mi” ?  Yani kimse bu insanların nezdinde mesleklerini hedef almamıştır ki (doğrusu da budur).  Ancak köylüyü hedef alarak onun da bir ferdi olan çobana laf söylenmesi manidar değil mi?..  Kısacası manken arkadaşın söylemi tamamen masumane bir söylem de olabilir. Ancak, bu söylemin bunca yıl hala köpürtülmesi garip değil mi? Kaldı ki bu söylemin borazanlığını da yapmak cahillik değil midir? Üstelik, Anadolu'da bazı çobanlar var ki okudukları binlerce kitapla bu mankeni hatta birçok akademisyeni bile bilgileri ile ayaklarının altında ezebilecek bilgi ve donanıma sahiptir. Yani cehaleti akademik kariyer veya diploma kaldırmıyor. Sanki bir algı planlanmış gibi duruyor. Çünkü aklı başında hiç kimse; hangi meslek gurubundan yada toplumun hangi kesiminden olursa olsun, bir genelleme yaparak bir alandaki emekçi insanları aşağılayamaz. Bu durumu sosyal medyada da savunan veya söylemlerine malzeme yapan insanımızın da bu yanlışın içine düştüğünü söyleyebiliriz.
 
Mesele aslında çok açık …
Önemli olan meseleye başka açıdan bakabilmektir…
 
Bu nedenle “Köylü milletin efendisidir’’… Yaratılan bir çoban algısı üzerinden köylümüzü diplere çekmenin de alemi yoktur.
 
Kaldı ki cehalet ise toplumda herkesin meşrebi olabilir…
 
Esen kalın…

(Ra Devrim Kalkan)