Her 24 Nisan geldiğinde, Soykırımı tanıyan ülkeler bir biri ardına açıklamalar yapıyorlar. Peki biz ne yapıyoruz? Meseleyi sadece o ülkeleri kınamakla geçiştiriyoruz. Haklı olduğumuz bu meseleyi dünyaya bir türlü anlatamıyoruz.
Ankara'nın 1915 olayları diye tanımladığı Osmanlı İmparatorluğu'ndaki yüz binlerce Ermeni vatandaşın zorunlu göçe tabi tutulduğu sözde "Soykırım" olarak resmen kabul edilen ülke sayısı 31'e ulaştı. Bu şu demektir, diplomaside başarısızlığın bir göstergesidir. Soykırımı tanıyan ülkelere atadığınız büyükelçiler, konsoloslar ne iş yapıyor? Liyakatten yoksun, yabancı dil bilmez kişileri büyükelçi ve konsolos olarak atarsanız, diplomasideki bu başarısızlık kaçınılmaz hale gelir.
Bugün sözde "Soykırımı" tanıyan ülkeler: ABD, Almanya, Arjantin, Avusturya, Belçika, Bolivya, Brezilya, Bulgaristan, Kanada, Şili, Kıbrıs Rum Yönetimi, Çekya, Ermenistan, Fransa, Yunanistan, Libya, İtalya, Litvanya, Lübnan, Lüksemburg, Hollanda, Paraguay, Polonya, Portekiz, Rusya, Slovakya, İsveç, İsviçre, Suriye, Vatikan, Venezuela.
B u siyasi kararlar karşısında asıl susmaması gereken siyasi iktidardır. Bu konuda etkili bir diploması yürütülmelidir. Haklı olduğumuz bu meseleyi dünyaya en yetkili ağızdan bütün belge ve bilgileriyle anlatmalıyız. Asıl soykırıma uğrayan Türklerdir. Bu konuda devlet arşivini ve soykırıma uğrayan illerimizdeki müzelerde bulunan belgeleri gözler önüne sermeliyiz. Mesele ABD Başkanı soykırım demesin diye uğraşmak, ya derse ne yaparız diye sıkıntıyla beklemek, Başkan soykırım demeyince bir oh çekip Ermeni iftiralarını rafa kaldırmak değildir... Mesele gerçekleri, Ermeni iftiralarını, aslında ne olduğunu dünyaya bilimsel olarak ispatlayarak anlatabilmektir.
slot siteleri canlı bahis siteleri http://www.tedxmadrid.com/ casino siteleri
canlı bahis siteleri casino siteleri
gaziantep escortgaziantep rus escort gaziantep escortseks hikayeleri