Bugun...


Aile Hekimi Dr. Ozan UZKUT

facebook-paylas
İŞE GİRİŞ MUAYENELERİ
Tarih: 13-07-2020 13:16:00 Güncelleme: 13-07-2020 13:16:00


Artık 1 Temmuz itibarı ile işe girişler aile hekimleri tarafından değil işyeri hekimi tarafından verilecek. 1 Temmuz'dan itibaren her işletme işçi sayısı gözetilmeden iş güvenliği uzmanı ve işyeri hekimiyle anlaşmak zorunda…


Bu yasa çok önce çıkmış ama işyerlerinin finansal sorunu yüzünden bir çok defa ertelenmişti. Aslında çok önemli bir yasa ve mutlaka uygulanması gerekir… Şöyle ki işyeri hekimi sadece sizin sağlıklı olup olmadığınıza bakmıyor çünkü sağlık göreceli bir kavram, asıl sizin için baktığı bu işe uygun musunuz, değil misiniz diye bakıyor. Eğer uygun değilseniz "uygun değil" diyerek başka bölümde çalışmanızı sağlıyor. Eğer şüpheli bir durum varsa uzman hekim görüşü veya bazı tahlillerle bunu ortaya çıkartıp uygun olup olmadığınızı tespit etmeye çalışıyor. Ayrıca sizin sadece o işte çalışmanızı, başka bir işte görevlendirilmenizi de engelliyor. Böylece büro işçisi olarak alınan kişiye yük taşıtılması, bahçıvan olarak alınan kişinin araba kullanması, müdür olarak alınan kişinin de tezgahtar yapılması engelleniyor… Ayrıca yüksekte çalışabilme, gece çalışabilme, karanlıkta çalışabilme, gürültüde çalışabilme, sıcakta çalışabilme, soğukta çalışabilme gibi bir çok faktör göz önüne alınıyor.


Tüm bunları bir aile hekimin işyerini görmeden, ne iş yapacağını bilmeden çalışabilir raporu vermesi zaten imkansızdı. Bir çok aile hekimi de bu yüzden işe giriş değil tek hekim durum bildirir raporu veriyordu. İşveren de bunu evrak kabul edip dosyasına koyuyordu. Herhangi bir kontrol anında bunu gösteriyorlardı. Bir iş kazası sırasında şaibeli olan bu rapor hem veren aile hekimini hem işvereni hem de işçiyi zor bırakıyor. Hakimin yorumuna göre değişen farklı kararlar çıkabiliyordu. Bu yüzden de herkesin işini yapması ve doğru yapması açısından bu uygulamanın olması gerektiği gibi uygulanmasının bir çok iş kazasını önleyeceği kuşkusuzdur. Bu durum bir çok aile hekimini de angaryalardan kurtaracak. Hasta memnuniyetinin ön plana alındığı ama sağlığın ikinci plana atıldığı bugünlerde hastanın iyiliği için ama hastanın istemediği bazı uygulamaların istenmediği bugünlerde hekimliğin önemi bir kez daha anlaşılacaktır. İş kazalarında Avrupa'da birinci, dünyada üçüncü olduğumuzu düşünürsek bu durumun önemi bir kez daha anlaşılır. Niye iş kazası geçirmek Türk işçisinin fıtratında oluyor da Avrupalı bir işçinin fıtratında olmuyor, hatta o Türk işçisi Avrupa'da çalışırken nedense hiç iş kazası geçirmiyor da Türkiye'de çalışırken niye bu kadar çok iş kazası geçiyor, onu da sorgulamak lazım…


Türkiye'de çalışan işçilerin % 80'den fazlasının ellinin altında işletmelerde çalıştığını düşünürsek bunun önemi bir kez daha ortaya çıkar. Zaten iş kazalarının büyük çoğunluğu da bu ellinin altında iş yeri hekimi ve iş güvenliği uzmanı çalıştırmayan işletmelerde olması tesadüf değildir sanırım. Eğer bir de iş yeri hekimi veya iş güvenliği uzmanı maaşlarını baktıkları şirketten değil direk devletten alabilse, devlet bu ücreti işverenden tahsil etse çok daha objektif kararlar çıkabilir. Çünkü o zaman "işten atılırım, sözleşmem fes edilir" korkusu olmadan çok daha rahat yapılması gerekenleri yapabilirler.


İnşallah bu sefer üç beş iş adamının lafına bakıp bu yasayı ertelemezler ve daha çok işçinin ölümüne neden olmazlar. Bu yasa işçi sağlığı için yaşamsal önem taşıyor. İşin aslanın ağzında olduğu bugünlerde herkes "ne iş olsa yaparım, yeter ki işim olsun" mantığı varken, insanların uygun olmadıkları işte, uygun olmadıkları şekilde çalıştırılmaları yüksek olasılıktır ve bu da iş kazalarını kaçınılmaz hale getirir. Her işçinin iş yeri hekimi olsun, iş güvenliği uzmanı olsun, işçiler ölmesin.


(Ozanca sağlık mobbing politika kitabımdan)





FACEBOOK YORUM
Yorum

YAZARIN DİĞER YAZILARI

YAZARLAR
Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
ÇOK OKUNAN HABERLER
HABER ARA
HABER ARŞİVİ

En sevdiğiniz sosyal medya platformu hangisidir?


SON YORUMLANANLAR
nöbetçi eczaneler
YUKARI