Yıllardır siyasetin içinde olduğunu söyleyen birçok kişi, bu ülkede siyasetçiden beklentilerin çok olduğunu, siyasilerin şirin görünerek amacına ulaşmak istediğini, ama aynı zamanda siyasilere çıkarcı ve sözünü tutmayan kişiler gözü ile bakıldığını bahsetmişlerdir.

Bazı deneyimli siyasetçilerin de vatandaş ilişkilerinde dertli olduklarını gözlemlemişimdir. Vatandaşın isteklerini yaparlarsa mükemmel oluyorlar, yapmazlarsa, her türlü hakareti hak eden, arkalarından olumsuz konuşulan insan oluyorlar.

Siyaset, bir bilimdir ve tam anlamıyla donanımlı olmadan yapılmamalıdır.

Siyaset bir nevi insan idare etme sanatıdır. İnsanların ihtiyaçlarını gidermek, kamu adına onlar için faydalı olan icraatları yapmaktır. İnsanların en önde gelen ihtiyacı ilgi, sevgi ve dürüstlüktür.

Siyasetçi, önce, kendilerini tanımalı, içlerindeki dinamikleri bilmeli, eksiklerini gidermeli ve sonrada insanı iyi tanımalı, karşısındaki kitleler için doğru olan şeyleri yapmalı. Siyasetçileri sevenler olduğu gibi nefret edenleri de olacaktır. Bu çok normal bir durumdur. Ama her şartta siyasetçi karşısındakine saygı göstermeyi ilke edinmeli. “Sevmek tercih, saygı mecburiyettir.”

Hayatta başarının bir kaidesi de “istenileni yapmak, istenmeyeni yapmamaktır”. İşte, siyasetçiler de toplumun istediklerini yaptıkça başarılı oluyorlar. Adil olmak, güvenilir olmak ve sözünün eri olmak en önemli meziyetleri olmalı.

Bu yazımın, yeni siyasete girmiş ideal sahibi gençlere tavsiyem olmasını dilerim.
Hoşça kalın, koltuk hevesinden çok hizmet taliplisi olun.