Ben yazılarımla, sözlerimle bazılarını rahatsız ediyorsam aydın sorumluluğumu yerine getiriyorum demektir. Eğer yazdıklarım yalansa zaten bu çevreler rahatsız olmaz, doğruysa aydın olarak bunları yazmak görevim, ben pudra şekeri değilim ki sizi rahatlatacak yazılar yazayım.

Bir memleketin medyasının % 90'ı iktidar yanlısı ise ben artık oradan çıkan hiç bir söze inanmam, bu arada doğrular da arada kaynayabilir kusura bakmayın, bu da tek sesliğin sıkıntısıdır. Ülkede yangın varken, herkes acı çekiyorken, beni dinle aldatmak isteyenlere inanamam, inanmam. Bu bence hainliktir. Yüce kitabımız Kuran -ı Kerim'in ilk emri "oku"dur, dinle değil, o yüzden okuduğuma inanırım, dinlediğime değil, dünyada kendi dili ile ibadet edemeyen tek ulus oluşumuz da bunun göstergesidir.

Ulusumuz fakirken ki benim fakirlik anlayışım sadece açlık veya parasızlık değildir. Fakirlik kitap alamamadır, gazeteyi kilo olarak alınan satılan bir şey sanmaktır, fakirlik arabadan dışarıya çöp dökmektir, fakirlik yemeden gece geçirmek değil düşünmeden gece geçirmektir ki gördüğüm kadarı ile bu tanıma uyan insan sayımız oldukça fazla, o yüzden biz fakir bir ülkeyiz.

Zengin olmak için önce düşünme itiat et diyenleri değil düşün, sor, sorgula diyenleri dinlemek zorundayız yoksa hiç bir zaman fakir kalmaktan kurtulamayız. Bizim geçmişteki kölelerden ne farkımız var, hepimiz taksitli yaşayıp borçlu ölüyoruz, niye düşüncede fakir olduğumuz, bize dikte ettirilenleri yaşamak sandığımız için. Sonra ilahi adalet deyip adaleti gökyüzünde aramamızı istiyorlar, niye yeryüzündeki adaletsizliği görmeyelim diye…

Müslümanız diyoruz, Allahım kereminle bizi ...... diye dualar ediyoruz ama kendi işimiz bozuluncaya kadar, komşumuzun başına geleni umursamıyoruz, o zaman niye bizi diye dua ediyoruz, sırf öyle öğretildiği için…

Futbol afyondur diyorlar evet belki de trübün sesleri fakirlikten kurtulmak isteyenlerin sesini bastırıyorsa evet futbol bir afyondur.

Dindar bir toplum ancak dinle aldatılabilirdi ki çoğunlukla da öyle oluyor, bu sayede fakir kalıyoruz, bu yüzden borç içinde yaşıyoruz, borçlu ölüyoruz, bu yüzden geleceğimiz güvencesiz, bu yüzden adaleti göklerde arıyoruz ki biliyoruz ki bu sayede yeryüzünde adalet yok.

Gerçek Müslüman olsak Kuran'ın ilk emrine uyar okurduk, her şeyi okurduk, sadece bize söylenenleri değil yasaklananları da okurduk, böylece düşünerek uyur, fakirlikten kurtulurduk. Senin fakir bırakmalarının sebebi zaten düşünememen, okuyamaman yoksa işin okulla, parayla, dinle alakası yok.

İnsan madden çok zengin olabilir ama düşünmüyorsa o kişi fakirdir. İnsanın karnı aç, evsiz, giysileri yırtık olabilir ama bir yaşam sitili varsa, düşünebiliyorsa diğer canlılara, insana, hayvana, doğaya saygılı ise o insan artık fakir değil bilakis çok zengin biridir.

Alimlerin aydınlatmadığı toplumlar soytarılar tarafından yönetilir. Aydın olmanın ilk şartı çevrenin aydınlatılmasıdır, çevresini aydınlatmayan, bundan korkan, sakınan bir aydın ne kadar bilgili olursa olsun fakirden, cahil de, soytarıdan farkı kalmaz. Alim okumalı yazmalı aktarmalıdır, mürekkebin akmadığı yerden akan kanı durduramazsınız.

(Ozanca sağlık mobbing politika kitabımdan)