Aşıların ülkemize gelmesi gerçekten yılan hikayesine döndü. Güya Aralık başında gelecek olan aşı ocak başına kaldı, bir de 15 gün test süreci var, Ocak sonu ancak ilk aşıların yapılması sağlanacak sanırım. Bir de tabi bu aşıların güvenilirliği konusu var ki oda ayrı bir muamma…
Bu aşıyı büyük çoğunlukla yapacak olan iki büyük ülke var Brezilya ve Türkiye… 3. faz aşıları temelde bu iki ülkede yapıldı. Brezilya'da bizden önce başlandı ama bir türlü sonlandırılamadı, bizde yapıldı ama resmi sonuçları bir türlü açıklanamadı. Bunda bazılarına göre firmadan kaynaklı bazıları ülkelerin çekinceleri ile ilgili ama sanırım her iki ülkede birbirinden 3. fazı açıklamasını ve aşıya başlanmasını bekliyor. Böylece ilk denemede karşılaşılacak sorunlara karşı ne yapacağını bilecek ve önlemini ona göre alacak o yüzden de topu her iki ülke de birbirine atıyor.
Peki niye bu iki ülke birbirine bakıp karar vermek istiyor? Çünkü aşı firması aşıyı verirken hiç bir sorumluluk almadığını açıkça beyan ediyor zaten biraz da bu yüzden aşının geç geldiğini sayın bakanımız açıkladı. Yapılan anlaşmaya göre firma sadece olası bir komplikasyonda aşı bedelini ödeyecek yani hiç bir şey ödemeyecek, sanırım aşı yapılırken bir de onam formu almak zorunda kalacağız. Bu da ayrı hikaye… Ben bunları yazdığım zaman aşı karşıtı olarak nitelendiriliyorum ama asla öyle değilim sadece bazı durumları yazma gereği duyuyorum. O yüzden dünya sağlık örgütünün onayladığı aşıyı yaptırmayı da önemsiyorum böylece hukuki ve vicdani olarak devleti ve bilim adamlarını rahatlatabiliriz. Yoksa her iki devlet karşılıklı birbirini bekler…
Daha önceki yazılarımda niçin Çin'in bu aşı tüm ülkeye yaptırmadığını, yaptırdıklarına ise nasıl şartlar öne sürdüğünü yazmıştım. Sanırım ülkeye Mart ayından önce biontekin aşısı şanslı iki yüz yetmiş beş kişi için beş yüz elli tane gelecek. Nasıl şartla gelecek, kimlere yapılacak bilemiyorum. Bir de unutmayalım ki hangi aşı yapılırsa yapılsın on beş gün sonra rapeli yapılacak ve etkinliği yirmi bir gün sonra başlayacak. Bu da bu sene maske, mesafe ve hijyen üçlüsüne daha en az 6-7 ay daha uyulması gerektiğini gösteriyor. Toplumsal bağışıklı için de en az toplumun % 70'inin ya aşılı ya da geçirmiş olma şartı olduğu için en az bir yıl daha bu hastalıkla mücadele sürecek demektir. Ben de zaten Mayıs ayında yazdığım yazıda Şubat 2022'ye kadar bu hastalıktan kurtulamayacağız diye yazmıştım. O zamana kadar geleceğiz.
Peki ne yapacağız derseniz, aşı gelirse ve bilim adamlarından onay da olursa aşıyı elbette yaptıracağız çünkü bunun başka çaresi yok. Keşke imkanımız olsa aşı seçme özgürlüğümüz olsa ama yok maalesef. Mecburen olacağız eğer bir yan etki olursa kaderimiz diyeceğiz.
Çin'de Korona çıktı gümrükte o yüzden gecikiyor olayına kimse inanmadı belki ama ben inanıyorum çünkü Çin sırf filyasyonla bu hastalıkla mücadele ediyor, tek bir pozitiflikle bile tüm havaalanının karantinaya alıyor, giriş çıkışı kapatıp herkesi teste tabi tutuyor, devasa hava alanında bu işte günler alıyor, o yüzden gecikme olasılığı çok yüksek.
Bakalım aşıya önce kim başlayacak, Brezilya mı Türkiye mi göreceğiz… Umarım korkulan olmaz bu aşı yan etkisiz ve faydalı olur. Yoksa dünyada nüfus başına ölümde birinciliği kimseye bırakmayız zaten en çok sağlık çalışanı ölümünde açık ara birinciyiz, bu farkın kapanmasına da bu kafa ile gidersek çok zor kapatırız.
(OZANCA SAĞLIK MOBBİNG POLİTİKA KİTABIMDAN)
slot siteleri canlı bahis siteleri http://www.tedxmadrid.com/ casino siteleri
canlı bahis siteleri casino siteleri
gaziantep escortgaziantep rus escort gaziantep escortseks hikayeleri