Bugun...


Aile Hekimi Dr. Ozan UZKUT

facebook-paylas
SAĞLIK KURULUŞUNDA İĞNE OLMAK
Tarih: 05-01-2021 18:38:00 Güncelleme: 05-01-2021 18:38:00


Birçoklarımız sağlık kuruluşuna iğne yaptırmaya gitmişizdir. Acaba iğne yapılırken bir hata olsa bunun sorumlusu kim? Bu konuyu ele almak, bu yüzden açılan davalardan elde ettiğim sonuçlar göre, ortalama ne gibi kararlar verilmiş, bu konuda fikirlerimi yazmak istedim.


Aslında ilaç firmaları açısından ağızdan alınan ilaçla musküler yaptırılan ilaç arasında etki bakımından fark görülmediği iddia edilse de hem hastalar hem de sağlık çalışanları bir ilacın intra muskuler yani kalçadan iğne ile yapılmasının daha etkili olacağını düşünür. Ama ilacı iğne olarak yaptırmanın bir çok komplikasyonu vardır. Çoğu zaman bu göz ardı edilir.

İlaç ağızdan alınırsa mide ve bağırsaklarımızın koruyucu yapısı sayesinde bizi zehirlemeyecek olan bir çok ilaç iğne olarak yapıldığında bu bariyer ortadan kalkacağı için birden bire bir zehire dönüşüp anafilaktik şok dediğimiz ani ölümlere neden olabilir. Bu hem damardan hem de kalçadan yapılan iğne için geçerlidir. O yüzden mecbur olmadıkça iğne yaptırmamalıyız, mümkünse ağızdan tablet olarak ilaç almak çok daha güvenlidir, evet etki süresi biraz daha uzun olabilir ama güvenlik marjı çok daha yüksektir.


Bir başka boyutu da iğne yapılırken gerek yapım hatası sonucu gerekse yapılan kişinin anatomik durumundaki farklılık nedeni ile yani damar veya sinirlerin olması gerektiği yerden farklı yerden geçmesi sonucu sakatlıklar da oluşabilmektedir. Bu yüzden sakat kalan bir çok kişi olmaktadır. Bunu önlemenin dünyadaki tek yolu da mümkün olduğu kadar iğne ile tedavi vermemektir.


Bir de işin hukuki boyutu var. Bizim hukuk sistemimizde "enjeksiyon doktor gözetiminde yardımcı sağlık personeli tarafından yapılır" der. Eğer bir enjeksiyonu doktor olmadan yapıyorsa bir sağlık çalışanı olacak tüm sorumluluğu tek başına alıyor demektir. Doktor gözetiminde yapılmış ve bir sıkıntı meydana gelmişse, bunun tazminat kısmından doktor sorumlu, ceza hukuku yönünden yani kişiyi sakat bırakma yönünden kusuru enjeksiyonu uygulayan sağlık personeli sorumludur. Enjeksiyonu yazan doktorun eğer farmakolojik açıdan  uygun bir reçete yazmışsa bir sorumluluğu bulunmamaktadır. Aile hekimliklerine enjeksiyonu yapan sağlık personelinin birlikte çalıştığı doktor, eğer yoksa yerine bakan doktor, eğer yoksa sorumlu hekim bu enjeksiyondan sorumludur. Eğer o birimde doktor yoksa enjeksiyon yapılamaz, yapılacak olursa sağlık personeli tüm sorumluluğu üstüne alır. Acillerde acil sorumlusu veya o sağlık personelinin sorumlu hekimi sorumludur. Kliniklerde klinik nöbetçi tabibi veya klinik sorumlu hekimi sorumludur.


Bunca sıkıntıya sokan enjeksiyonlar için en doğrusu, bu enjeksiyonları mümkün olduğunca kullanmamaktır. Bu hem hastanın iyiliği ve olacak sıkıntılar açısından hem de sağlık çalışanın bir çok cezai durumla karşılaşmaması açısından en doğrusudur. Bir enjeksiyon daha önce binlerce kez yapılıp hiç sorun çıkarmamış olabilir, bu hiç çıkartmayacağı anlamına gelmez. Bir sağlık personeli çok tecrübeli çok dikkatli olabilir, bu onun başına gelmeyeceği manasına da gelmez. Bu tamamen bir şans meselesidir. Ama ne yazık ki hukuk sistemimiz bunu kusur olarak ele almakta ve mutlaka sorumlusunu bulup cezalandırmak yolunu seçmektedir. Bu durum düzeltilmedikçe bence hiç bir doktor mecbur kalmadıkça enjeksiyon içeren preparat yazmamalı, hiç bir sağlık personeli de bunu yapmamalıdır.

(Ozanca sağlık mobbing politika kitabımdan)





FACEBOOK YORUM
Yorum

YAZARIN DİĞER YAZILARI

YAZARLAR
Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
HABER ARA
HABER ARŞİVİ

En sevdiğiniz sosyal medya platformu hangisidir?


SON YORUMLANANLAR
nöbetçi eczaneler
YUKARI