Artık korona ile ilgili bazı bilgileri edindik, her ne kadar sağlık bakanımız bir çok bilgiyi saklamaya çalışsa da artık bir algoritma geliştirdik ve buna göre her söylediği farklı bilgiden doğru bilgiye ulaşabiliyoruz. Bu konuda da matematiğimizin gelişmesinde bize katkı sunduğu için kendilerine teşekkürü bir borç bilirim…

     Sağlık bakanımızın günlük açıkladığı hasta/vaka sayısını artık biz 20 ile çarpıyoruz, böylece gerçek sayıyı buluyoruz. Ölüm sayısı içinse bu sayıyı 7 ile çarparak bulabiliyoruz günlük sonuçları, ona göre yorumlayıp gerekli çıkarımları yapıyoruz, hemen bir çok bilim insanı artık bu algoritmayı kullanıyor. Bir kaç inanmış cahil dışında o sayılara inanan kalmadı zaten onlar da o kişiler için bu sayıları veriyor çünkü onlardan oy alıyorlar, Bu durumda ölüm oranları diğer ülkelerde olduğu gibi virüse yakalananların %1 bu sayıda biz de hiç farkımız olmadan diğer ülkelerle aynıyız, ne daha iyiyiz ne de daha kötü…

    Artık şunu biliyoruz bu viris burun arka duvarında yerleşiyor, buraya da çoğunlukla burundan ve bazen de gözyaşı kanalının açıldığı yerden ulaşılıyor. PCR testinde de burasından sürüntü alınıyor, ağızdan çok az giriyor, mide asidine dayanamıyor…

       Artık şunu da biliyoruz virüsün bulaşım yolu havadaki virüs partikülleri, bu yüzden maske ve maskenin burnu kapatması hayati önem taşıyor. Yüzey teması ile bulaşma çok nadir ancak virüslü yeri elleyip burnumuzu karıştırırsak mümkün… Oyüzden de sık sık ellerimizi yıkarsak elimizi burnumuza, gözümüze götürme şansı da kalmaz…

     Gıda ile bulaşmakta hemen hemen imkansız tabi virüslü gıdayı çok yiyip burnumuzdan gelinceye kadar çıkarmazsak burnumuzun arkasında yerleşmesi imkansız gibi bir şey…

      Maske gerçekten çok koruyucu, normal cerrahi maskeler %85, n95 deiğimiz maskeler% 95 koruyucu, çok virüsle karşılaşılan ortamdaysanız sağlık çalışanı gibi n95 kullanıp riskinizi azatın derim ben…

      Artık şunu da biliyoruz bu virüs sadece ürre yapmıyor yani sadece akciğerlere yerleşmiyor. Kanın oksijen taşıma metabolizmasını bozuyor bu da bir çok yere ama bilhassa da beyinde çok hasara sebep oluyor… Pıhtlaşma metabolizmasını yok ediyor. Damar duvarına ciddi zarar veriyor. Sinir dokusuna ulaşıp hasar veriyor, kalp kasını tutup hasar veriyor hatta zona gibi bazen hücre içine saklanıp zayıf anımızda tekrar ortaya çıkabiliyor. Yani bulaştan 14 gün sonra belirti verme gibi bir zorunluluğu yok, çok sonra da belirti verebiliyor. Hatta geçti zannetiğiniz anda bir bakıyorsunuz 2 hafta sonra sizi komaya sokabiliyor…

         Bu arada gıda ile bulaşmıyor demiştim ya eğer PPI türü bir mide ilacı kullanıyorsanız bunu garanti edemem çünkü o zaman mide asidiniz işlevsiz halde olabilir, aman diyeyim mide koruyucu diye satılan bu tür ilaçları bu dönem asla kullanmayın…

         Sağlık bakanlığımız hep mi kötü derseniz asla diyemeyiz, protokolde hemen başlanab Favipiravir adlı ilaç çoğu zaman işe yarıyor, tam iyileştirmese de belirtileri hafifletebiliyor.

        Hala en etkili ilaç plazma ABD'de artık bu plazma labratuvarlarda üretilmeye başlandı sanırım Trump da bu yüzden çabuk iyileşti. Pahalı ve çok yaygın değil, seri üretim henüz yapılamıyor ama bir ümidimiz var. Yani 100 yılda hiç bir ilerleme kaydedememişiz, 100 yıl önce de ispanyol gribini aynı şekilde yenmiştik ama sayılı insana uygulanmıştı…

        Aşılar tam gaz üretim için çalışılıyor ama ben çok ümitli değilim o konuda, en erken temmuzda olur ama çok etkili olabileceğini sanmıyorum. Gene aynı şekilde etkili bir anti viral geliştirilemedi, geliştirilmesi de zor görünüyor.

         Yani kısaca maske, mesafe ve hijyen hala çok önemli ve tek savunma hayatta kalmak istiyorsak dikkat etmek zorundayız.

(OZANCA sağlık mobbing politika kitabımdan)