Bugun...


Aile Hekimi Dr. Ozan UZKUT

facebook-paylas
KIZILDENİZ DENİZ KESTANESİ
Tarih: 14-08-2020 11:53:00 Güncelleme: 14-08-2020 11:53:00


Kızıldeniz'den gemilerle geldiği söylenen ve ülkemiz deniz florasını bozan yeni bir canlı türü kıyılarımızı tehdit ediyor. Uzun dikenli normal deniz kestanelerine nazaran çok daha hareketli, dikenlerini silah gibi kullanıp batırabilen, zehirli bir deniz kestanesi türü denizlerimizde hızla çoğalıyor.


Kızıldeniz'den gemilerle önceleri deniz anaları gelmişti hatırlarsanız, ben de bununla ilgili yazmıştım. Zehirli deniz analarına karşı nasıl mücadele edeceğimize dair yazım arşivlerdedir. Daha sonra balon balıkları geldi ki bunlar hala var ve denizlerimizdeki balıklar ve diğer canlılar için de büyük tehlike insanlar için de… Gerek ısırdığı için gerekse bazı bu balığı tanımayan ve yemeye kalkanlar için içindeki zehirli kesenin ölümcül olabilen zehiri nedeniyle çok tehlikeli idi. Bu yüzden hayatını kaybeden çok vatandaşımız olmuştur. Bu balığı yiyen Japonlar bu balığı pişirecek ahçıyı özel olarak yetiştiriyor ve asla başkasının pişirmesine izin vermiyor.


Deniz kestanelerine gelirsek, bizim bildiğimiz deniz kestaneleri genelde kayalıklarda olur, yavaş hareket eder, kayalara yapışık olarak yaşar, dalgaların getirdiği çeşitli deniz canlılarını yiyerek beslenir. Dikenlerinin uzunluğu 3-6 cm arasıdır, ayağımıza batınca canımızı acıtır. Eğer dikeni çıkarmayı başarabilirsek yarası çok hızlı iyileşir, genelde canımızın yanmasından başka bir belirtisi de yoktur.


Kızıldeniz kestaneleri ise normal deniz kestanelerine göre daha hızlı hareket eder, dikenleri 20-30 cm uzunluğundadır ve dikenleri normal deniz kestanelerinin aksine hareketlidir, istediği gibi de yönlendirilebilir. Sadece kayalarda değil kumluk hatta bataklık deniz dibinde de yaşar, dikenleri zehirlidir soktuğu zaman eğer büyükse büyük acı verir, alerjik reaksiyon geçirtip öldürebilir, çocuklar için her durumda ölümcül olabilir. Şu ana kadar bir antidotu yoktur, böyle bir kestane soktuğunda hızla semptomatik yani duruma göre hareket etmek gerekir. Solunum güçlüğü başlarsa hızla 112 çağırılmalı, gerekli tedavi ve oksijen mutlaka sağlanmalıdır.


Bu kestane geçen yıllarda Gökova körfezi, Fethiye körfezi ve Göcek körfezinde sıklıkla görülürken bu sene içinde Akdeniz kıyılarında da görülmektedir. Sayıları hızla artmaktadır, yumurtlamaya gelen balıkları öldürdüğü, yeni çıkan larvaları da yediği için balık populasyonunu da hızla düşürmektedir.


Denizlerimizde hızla artan, hem denize giren insanımızın hem de ülkemize gelen turistlerin hayatını tehdit eden ve bu yüzden de ileride turizime büyük zarar verebilecek olan bu deniz canlısıyla mücadele etmek mutlaka gerekiyor. Henüz sayıları az ama istilacı bir ırk olduğu belli, eğer şimdi bununla savaşamazsak ileride çok zor bir savaş içinde bulabiliriz kendimizi…


Hem balık sayımızın azalmaması için hem de kumda, çakılda, kayada yaşayıp zehirleriyle hepimizin canımızı yakmaması, hayatımıza mal olmaması için mücadele şimdiden başlanmalı. Aslında balıkadamlar derinlerde, belediyeler kıyılarda mücadele etse bu istilacı ırkın kökünü bir kaç ayda kazıyabiliriz diye düşünüyorum. Geleceğiz için buna inanın değer diye düşünüyorum, eğer bunu yapmazsak kıyılarımızdan denize girmeye korkar hale geleceğiz…

(Ozanca sağlık mobbing politika kitabımdan)





FACEBOOK YORUM
Yorum

YAZARIN DİĞER YAZILARI

YAZARLAR
Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
HABER ARA
HABER ARŞİVİ

En sevdiğiniz sosyal medya platformu hangisidir?


SON YORUMLANANLAR
nöbetçi eczaneler
YUKARI