Bugun...


Aile Hekimi Dr. Ozan UZKUT

facebook-paylas
HASTA TEDAVİ SIRASINDA ÖLDÜ SUÇLU KİM?
Tarih: 11-08-2020 14:59:00 Güncelleme: 11-08-2020 14:59:00


İnşallah kimsenin başına gelmez ama başımıza geldiğinde sıkıntı yaratan bir sorun… Hastamız hastanede yatıyor, tedavisi için gerekli ilaçlar veriliyor fakat bu sırada alerjik reaksiyon gelişiyor ve hasta 5. iğnede ölüyor. Hasta yakınları perişan, hastanede herkese saldırıyor, karşılıklı davalar açılıyor. Peki burada bir suçlu bir ihmal var mı? Bunu yazmamın sebebi hem hasta yakınlarına bir yol gösterme olması hem de sağlık çalışanlarının kendilerini hukuk önünde savunabilmelerini sağlanmasıdır.

 

Şimdi bu olay 2 Ocak 2013'ten önce olsaydı, hasta yakınları eğer hastane devlet hastanesi olsaydı, hastane yönetimi veya sağlık bakanlığına dava açması gerekirdi. Dava sonucu mahkemeler hasta yakınlarını haklı bulursa tazminatını öder, sonra iç soruşturmasını yapar duruma göre rücu ettirir veya kendi bünyesinden öderdi. Özel hastanelerde durum biraz daha farklı idi.

 

2 Ocak 2013'ten sonra bir torba yasa içinde bir kanun geçti, çoğu doktor ve vatandaş bu kanunun farkında, değişti ama o zaman ben bunu incelediğimde bu kanunla hekimlik yapmanın çok zor olduğunu, hekimliğin öldüğünü belirtmiş hatta mizansel olarak helva karmış gazetecilere ve basın açıklamasına katılanlara ikram etmiştim.

 

İşte bu yasaya göre artık davalar hastaneye veya sağlık bakanlığına açılmıyor, doğrudan uygulamayı yapan doktora açılıyor. Sağlık personelinin de statüsü değiştirildi, her işin sorumluluğu direk doktor olurken, hemşire, sağlık memuru, röntgen teknisyeni, anestezi teknisyeni gibi görevlerde yer alan personele yardımcı sağlık elemanı denilerek, doktorun talimatı dışında hiç bir şekilde insiyatif almaları engellendi. Yani doktor dışındaki bu personel bir çok ağır eğitimler aldıkları halde ve yapabildikleri halde doktor gözetimi olmadan çalışamaz hale getirildi. Bir çok hastanede bu çalışma prensipleri geriyi ve işlin akışı dolayısı ile uygulanamasa da herhangi bir sorun anında hemen karşımıza çıkıyor, biranda suçlu hale gelebiliyoruz. Bununla ilgili çok örnek olduğu için önümüzdeki yazılarda bahsedeceğim.

 

Şimdi konumuza dönersek, serviste yatan hasta 5. iğnede yani daha önce hiç bir belirti vermeden tedavisini olduğu halde 5. iğnede alerjik reaksiyon geçirdiği için test sorgulamasını yapmıyoruz, eğer bu 1. iğne olsaydı doktor nezaretinde mümkünse acilde bu iğnenin yapılması gerekirdi. Burada konu şu, iğne yapılma kuralı ne, bu kural derki iğne doktor gözetiminde yardımcı sağlık personeli tarafından yapılır yani bu kurala göre hemşire iğneyi ancak doktor gözetiminde yani doktor yanındayken yapabilir. Eğer burada servis hemşiresi tedaviye başlamadan önce varsa servis nöbetçi tabibine -ki burada yoktu- yoksa hastanedeki nöbetçi tabibe -ki burada o da yoktu- o da yoksa hastanede hangi tabip varsa ona -ki bu hastane bir ilçe hastanesi olduğu için sadece acil doktoru vardı- haber vermek, ancak o müsait olur da servise çıkabilirse onun gözetiminde ancak iğneyi yapmak zorundadır der.

 

Şimdi bu uygulanır uygulanamaz, hukuk incelerken olanla veya rutin uygulama ile değil olması gerekenle ilgilenir. Bu yüzden de bu olayda hemşire 30 yıldır yaptığı gibi hastalara akşam tedavisi verdiği halde artık 2013'deki değişiklik yüzünden ve bu konuyu bilmediği için acil doktoruna haber vermeden tedavi uyguladığı için suçlu durumuna düşmüştür. Uygulama ile kanun çok çelişebiliyor o yüzden yaptığımız uygulamanın kanunlara uyup uymadığını sık sık kontrol etmeli ve olaylardan ders almalıyız diye düşünüyorum.


(Ozanca sağlık mobbing politika kitabımdan)





FACEBOOK YORUM
Yorum

YAZARIN DİĞER YAZILARI

YAZARLAR
Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
ÇOK OKUNAN HABERLER
HABER ARA
HABER ARŞİVİ

En sevdiğiniz sosyal medya platformu hangisidir?


SON YORUMLANANLAR
nöbetçi eczaneler
YUKARI