Bugun...


Aile Hekimi Dr. Ozan UZKUT

facebook-paylas
PCR TESTİ ZORUNLULUĞU
Tarih: 08-09-2021 18:12:00 Güncelleme: 08-09-2021 18:12:00


Bildiğiniz gibi 6 Eylül 2021'den sonra seyahatlerde, konser, tiyatro, maç gibi toplu gidilen etkinliklerde, uçak, otobüs seyahati gibi uzun süreli seyahatlerde, okullarda ve bazı işyerlerinde ya çift aşı ya da haftalık bir veya iki kere zorunlu PCR testi konuldu.


Peki bu yeterince uygulanıyor mu? Hayatın akışına, iş ve okul hayatındaki zorunluluğa seyahatlerdeki zorunluluğa bakınca 6 Eylül'den önceki iki gün ve  6 Eylül'den sonraki iki günde en az iki milyon PCR testi yapılması gerekiyor ki bunun için devlet bir çok yerde PCR ölçüm istasyonu kurdu, böylece vatandaş hastanelerde çok sürünmesin, özel hastanelere para vermesin, rahatça PCR testini olsun, böylece güvenli bir şekilde konsere maça, işe, okula gidebilelim, seyahat edebilelim diye…


Peki bu testler yaptırıldı mı, yaptırıldıysa yeterince denetlendi mi? Gördüğüm, gözlemlediğim kadarı ile uçak yolculuklarından önce denetlendi, yaptırmayanlara hava alanı içinde PCR testi yaptırılıp uçaklara o şekilde sokuldu ama otobüsler için aynı şeyi söyleyemeyeceğim, otobüs seyahatlerinde uygulanmadı. Maçlar olmadığı için denetleme yapılıp yapılmadığını bilmiyorum ama bazı sinemalarda uygulanmadığını biliyorum. Yine aynı şekilde iş yerlerine girerken sorulmadı, okullarda öğretmenlerden istenmedi.


Zaten eğer denetlense veya halkımız duyarlılık gösterip PCR testini yaptırmış olsa yapılan PCR sayısı günlük iki milyonun üzerine çıkardı ama görüyoruz ki zorunlu olduğu günlerle serbest olduğu günler arasında hiç fark yok, hala aynı sayıda PCR bakılmış, yani bu zorunluluk lafta kalmış uygulanmıyor.


Ceza veremeyeceği zorunlu olmayan bir kural çıkardı, zorunlu tutulmuş olsa da zorlaması olmayan bu tür kararlar her zamanki gibi uygulanmıyor, zaten iktidar sanırım bu kuralı dostlar alışverişte görsün diye çıkardı, yaptıramayacağını biliyordu.


Aşıyı da zorunlu kılıp yaptıramadığı için ki artık ilk yaptırılan sinovacların bir önemi kalmadı onlar eğer üçüncü sinovac veya biontec aşısı olmamışlarsa zaten aşısız kabul edilmesi gerekir. Bir çok insan aramızda aşısız  dolaşıyor, hastalanıyor, ölüyor ve hastalığı yayıyor, biz bu pandemiyi atlatamayız, artık kaçıncısı olduğu kestiremediğimiz dalgalarla ve alfabedeki bütün harflerle adlandırılan varyantlarla boğuşur dururuz, okulları inatla kapatmasak da salgınlar yüzünden okula gidecek öğrenci ve öğretmen bulamayız, fiilen okullar açılsa da ancak çok az bir kesim eğitim görür, diğer herkes salgınlarla uğraşıp hayata tutunmaya çalışırlar.


Pandemilerde hep yazdığım gibi en etkili aşıyıda kullansak, altı ay için nüfusun % 70'ini aşılayamazsak bu aşıların bir önemi kalmaz ki biz zaten sinovac ile aşılayıp bu süreyi üç aya indirdik, o yüzden de çift sinovaclıları aşısız saymamız gerekir. Ülkemizde yaşayan insan topluluğu yüz milyonu buldu, o yüzden altı ay içinde iki doz etkin aşı ile aşılamamız gereken sayı yetmiş milyon ve biz bu rakamın çok gerisindeyiz. PCR testi zorunluluğunu da uygulayamıyoruz. Demek ki biz pandemi ile artık savaşmıyoruz, her zamanki gibi "mış gibi" yapıyoruz. Diyanet işleri başkanımıza dua okutup orta çağ zihniyeti ile bu pandemiden kurtulmaya çalışıyoruz. Zaten sayıları saklayarak, başarılıymış gibi yapmaya da devam ediyoruz.

(Ozanca sağlık mobbing politika kitabımdan)





FACEBOOK YORUM
Yorum

YAZARIN DİĞER YAZILARI

YAZARLAR
Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
HABER ARA
HABER ARŞİVİ

En sevdiğiniz sosyal medya platformu hangisidir?


SON YORUMLANANLAR
nöbetçi eczaneler
YUKARI