Tweet |
2021 Ocak ayı itibariyle Asliye Ceza Mahkemeleri’nde sonuçlandırmayı bekleyen 70.000'in üstünde dosya var...
Antalya Milletvekili Hasan Subaşı, Pandemi’nin de getirdiği sıkıntılarla, son günlerde “Vergi Usul Kanunu’na Muhalefet suçundan” vergi mükelleflerine uzun hapis cezaları verilmeye başlandığını belirterek, bu önemli sorunun ortadan kaldırılması için 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nda değişiklik için yasa teklifi verdi.
TBMM Başkanlığına verdiği Kanun teklifinin gerekçelerini açıklayan Subaşı, şunları söyledi:
“213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun “Kaçakçılık Suçları ve Cezaları”nı düzenleyen 359. Maddesinde pek çok değişlik yapılmıştır. Bu değişiklikler ile suçun işlenmesi için bilerek kullanma (kast) unsuru aranmadığı gibi, çift defter tutmak dışındaki suçlarda vergi ziyaı yani hazine zararı aranması gerektiği hususu da göz ardı edilmiştir. “Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun sahte belge düzenleme ve kullanmada her hesap dönemine 3 yıldan 5 yıla kadar hapis cezası uygulanır” şeklinde görüş oluşturması ile birleşince, “Vergi Usul Kanunu’na Muhalefet suçundan” vergi mükelleflerine uzun hapis cezaları verilmeye başlanmıştır’’
213 Sayılı yasa incelendiğinde, Kanun koyucunun yorumuna göre, TCK’daki en ağır suçlara verilen hapis cezalarından daha fazla hapis cezası verildiğine dikkat çeken Hasan Subaşı, “Örneğin; Beş yıl üst üste sahte belge kullanan mükelleflere, 25 yıl hapis cezası veren mahkemeler ve mahkeme kararları mevcuttur. Bu durum suçun kanuni formülasyonundan ve yorumundan kaynaklanmaktadır. Madde “sahte belge düzenleyen veya bu belgeleri kullananlar” lafzıyla getirilen hukuki yorum nedeniyle aynı eyleme iki kere ceza verilmektedir. Böylece her mali yıl için ayrı ayrı ceza verilmesi söz konusu olmaktadır” dedi
Suç kastı olmayan ve vergi kaybına neden olmayan bir şahıs ya da firma, piyasada tedavül (dolaşan) eden ve halk arasında naylon fatura olarak adlandırılan sahte belge nedeniyle yaşamını karartan biçimde cezalandırılması adil sayılamaz.
Bu noktada Kanunda değişiklik yapılmasının zorunlu hale geldiğini dile getiren Hasan Subaşı; “Çünkü TCK’nin zincirleme suç hükümlerinin kabulü ve her hesap dönemi için ayrı ayrı cezalandırma yorumundan vazgeçilmesi kanuni bir düzenlemeyi gerekli kılmaktadır. 2021 Ocak ayı itibariyle Asliye Ceza Mahkemeleri’nde sonuçlandırmayı bekleyen 70.000'in üstünde dosya olduğu, sonuçlanan davalarda mahkûmiyet oranının yüzde 60’larda olduğu ileri sürülmektedir ki bu tablo durumun vahametini ortaya koymaktadır” diye konuştu.
slot siteleri canlı bahis siteleri http://www.tedxmadrid.com/ casino siteleri
canlı bahis siteleri casino siteleri
gaziantep escortgaziantep rus escort gaziantep escortseks hikayeleri