Hayatın her türlü zorluklarına karşı sapasağlam ayakta kalmayı başarmak, dimdik durmaya çalışmak aslında hiç de kolay değildir… Hele ki kadınsanız… Tarihimizde, hayatımızda, çevremizde birçok kadın tanırız… Gerek yaşantısıyla, gerek davranışlarıyla…
Herkesin dilinde ama kocaman bir tanımdır "güçlü kadın olmak"…
Nasıl güçlü kadın olunur?
Güçlükler, sıkıntılar karşısında sağlam durarak...
Yalnızlıktan korkmadan, cesur olmakla...
Hayatını başkalarına feda etmeden, "bu hayatta ben de varım" diyerek...
Biten bir ilişkinin, sona eren bir çalışma hayatının veya ansızın yaşanan herhangi bir "son"a karşı güçlü durmakla...

Örnekleri çoğaltırsak...
Aslında güçlü kadınlar:
Daha küçüklüklerinden beri düştükleri zaman kalkmayı, mızmızlanmanın, şikayet etmenin bir işe yaramadığını öğrenirler…
Ağlayıp sızlasa da, içine akıttığı gözyaşlarına sahip çıkan, edindiği tecrübelerle çelik gibi sinirlere sahip olurlar...
Erkek egemen iş dünyasında hakkını aramakla, haksızlık karşısında tırnaklarını çıkarırlar…

Nerede nasıl davranması gerektiğini bilirler...
Kendi parasını kazanmakla, kimseye bağımlı olmamakla, başarılı olmak için var gücüyle çalışmayı bilirler...
Ruhunu mutlu etmesini, ne kadar yoğun olursa olsun kendine vakit ayırmayı, "zamanının, hayatının" kıymetli olduğunun da farkındadırlar.
Gerektiğinde yeniden başlamaktan korkmaz, herşeye silbaştan başlayabilirler… Zorluklar karşısında bir savaşçı gibi mücadele etmekten çekinmezler…
Taviz vermezler, kimseye minnetleri olmaz… Kimsenin yanlarında olmasına gerek yoktur, zaten kıymetini bilen yanında olur güçlü kadınların…Kimsenin gölgesine sığınmazlar…
Zaten savaşçı ruhları nedeniyle de "güçlü kadın" tanımına layıktırlar...

Çevrenize şöyle bir bakın, kaç "güçlü kadın" var?