Bir zamanlar hayatın özünde mücadele vardı. İnsanlar, ekmeğini kazanmak, ailesini doyurmak, toprağını ekip biçmek gibi somut zorluklarla uğraşırdı. Mutluluk ise bir hedef değil, bir yan üründü. Çoğu zaman tesadüfen yakalanan bir duygu. Oysa bugün, özellikle genç kuşak için, mutluluk bir “zorunluluk” haline geldi. Ve işin acı tarafı; sürekli mutlu olamamanın kendisi büyük bir mutsuzluk kaynağına dönüştü.
Sosyal medya çağında herkes en parlak anlarını, gülüşlerini, seyahatlerini, başarılarını sergiliyor. Dijital vitrinlerde sürekli mutlu görünen bir insan topluluğu var. Oysa gerçekte herkesin hayatında inişler, hayal kırıklıkları, kayıplar ve sıradan anlar var. Bu gerçek, gençlerin gözünden kaçıyor. Çünkü algoritmalar hep neşeyi, başarıyı, kusursuzluğu öne çıkarıyor. Normal olan mutsuzluk, sanki bir “başarısızlık” gibi görülmeye başlanıyor.
Modern çağda “mutlu ol” telkini, dev bir endüstriye dönüştü. Sanki insan hayatı boyunca aynı ruh halinde kalabilirmiş gibi, sürekli pozitif olma baskısı pompalanıyor. Bu baskı, özellikle ergenlik ve genç yetişkinlik döneminde, kimlik arayışındaki bireyler için ağır bir yük. Çünkü mutsuzluk doğal bir duygu iken, onlar kendilerini “arızalı” ya da “yetersiz” sanıyor.
Oysa mutsuzluk, hayatın en insani taraflarından biridir. Acı, kaygı, hüzün; bunlar da ruhun rengidir. Bir insanın hiç mutsuz olmaması, ancak bir makine için mümkündür. Mutsuzluk, bazen değişimin habercisi, bazen olgunlaşmanın yol arkadaşıdır. Başarıyı anlamlı kılan, çoğu zaman başarısızlıklarla yoğrulmuş geçmiş değil midir?
Yeni nesle en çok öğretilmesi gereken şey, belki de şudur: Mutsuzluk, hayatın kusuru değil, tamamlayıcısıdır. Sürekli mutlu olamamak bir eksiklik değil, yaşamın ta kendisidir. Mutluluk, arada bir uğrayan misafir gibi görülmeli; hayatın merkezine konulduğunda ise kaçıp gitmesi kaçınılmazdır.
Bugünün gençleri şunu bilmelidir. Hayatta önemli olan sürekli mutlu olmak değil, iniş çıkışlara rağmen tutunabilmek, anlam arayışını sürdürebilmektir. Çünkü gerçek huzur, zorunlu mutluluk arayışından değil, kabullenişten doğar.