Leman Dergisi’nde yayınlanan o malum karikatür, sadece bir karalama değil; milyonlarca insanın kalbine çizilen derin bir yaradır.
Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed’e (S.A.V.) dil uzatmak, onun yüce şahsiyetine hakaret etmek, biz Müslümanlar için sadece rahatsızlık verici değil; inancımızın en mahrem yerine yapılan bir saldırıdır. Bunun adına ne “mizah” diyebiliriz ne de “ifade özgürlüğü.”
İfade özgürlüğü, bir başkasının kutsalına, değerine, imanına saldırma hakkı değildir. Bu özgürlük, başkalarının özgürlük alanına zarar vermeye başladığında sona erer. Tıpkı nefret suçlarında olduğu gibi…
Bu karikatür, bir eleştiri değil; açık bir inanç düşmanlığı ve provokasyondur. Toplumun büyük çoğunluğunun saygı duyduğu bir peygamberin bu şekilde hedef alınması, bilinçli bir kışkırtma olarak okunmalıdır. Bu tutum, toplumsal barışın altına dinamit koymaktır.
Leman Dergisi ve benzeri yapılar, yıllardır sözde özgürlük adına, dinî değerlere saldırmayı alışkanlık haline getirmiş durumda. Ama artık bu alışkanlık, tahammül edilemez bir noktaya taşındı.
Tepkiler elbette sağduyuyla olmalı. Ama suskunluk, onay anlamına gelir. Bizler, Peygamberimize sahip çıkmaya, onu savunmaya ve onun ahlakına uygun biçimde bu saygısızlığa karşı durmaya mecburuz.
Unutulmamalı… Özgürlük, bir başkasının kalbine basarak yükselecek bir kavram değildir.