Bugun...


Mehmet ALPTEKİN

facebook-paylas
23 Nisan Yaklaşırken Gazze’de Çocuk Olmak
Tarih: 21-04-2025 21:10:00 Güncelleme: 21-04-2025 21:10:00


23 Nisan… Türkiye Büyük Millet Meclisinin  dünya çocuklarına armağan ettiği, barışın, umudun ve masumiyetin sembolü bu anlamlı gün yaklaşırken, içimizi bir hüzün kaplıyor. Çünkü dünyanın bir köşesinde, Gazze’de, çocuklar bombaların gölgesinde büyüyor. Onlar, oyun oynaması gereken yaşta kaybettiklerini saymayı öğreniyor; okul sıraları yerine enkazların arasında hayata tutunmaya çalışıyor.  

Birleşmiş Milletler verilerine göre, Gazze’de her 10 çocuktan 8’i psikolojik travma yaşıyor. Okullar, hastaneler ve parklar, çatışmaların hedefi haline geldiğinden, çocukların “güvenli alan” kavramı yok. UNICEF, bölgedeki çocukların %90’ının temiz suya erişimden yoksun olduğunu raporluyor. Bu sayılar soğuk bir istatistik değil; her biri, gözleri ışıldayan bir kız çocuğunun, top peşinde koşamayan bir oğlanın hikâyesi.  

23 Nisan’ı kutlarken, Türkiye’nin dört bir yanında çocuklar şiirler okuyacak, bayram coşkusuyla dans edecek. Peki ya Gazze’deki çocuklar? Onların tek dileği, bir günlüğüne siren seslerini duymamak, belki de kaybettikleri bir anne-babanın fotoğrafına sarılmak… Tam da bu noktada “Yurtta sulh, cihanda sulh” sözü, evrensel bir çağrıya dönüşüyor: Hiçbir çocuk, coğrafyanın ya da siyasetin rehinesi olmamalı. Tüm dünyanın soykırımı, zulmü ve insanlık dışı muameleleri tiyatro seyreder gibi seyretmesi, evsiz-barksız kalan bir halkın, çadırlarda bile bombalandığını izlemek, akıl sahibi insanların yaraya tuz basmakla eşdeğer bir vicdan azabını çaresizlikle seyretmesi de ayrı bir garabet.

Ancak umutsuzluğa kapılmak yerine, harekete geçmek mümkün. Uluslararası toplumun sessizliğine inat, sivil toplum kuruluşları Gazze’deki çocuklar için çalışıyor. Türkiye’den de yardım eli uzatanlar var; gıda, ilaç ve psikolojik destek ulaştırmak için gece gündüz demeden çabalayanlar… Bu dayanışma, insanlığın ortak vicdanının sesi.  

23 Nisan’da, çocuk haklarının evrenselliğini bir kez daha hatırlamalıyız. Gazze’deki bir kız çocuğuyla İzmir’deki bir çocuğun gökyüzüne bakma hakkı aynı olmalı. Belki de bu bayram,  sorumluluğumuzu yeniden düşünmemize sebep olur: Savaşın gölgesinde büyüyen çocukları unutmamak, onların sesini duymak ve barış için çabalamak…  

Türkiye Büyük Millet Meclisinin çocuklara armağan ettiği bu gün, dünyaya şu mesajı vermenin tam zamanı: Çocuklar ölmesin, şeker bile yiyemeden!.





FACEBOOK YORUM
Yorum

YAZARIN DİĞER YAZILARI

YAZARLAR
Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
HABER ARA
HABER ARŞİVİ

En sevdiğiniz sosyal medya platformu hangisidir?


SON YORUMLANANLAR
nöbetçi eczaneler
YUKARI