Her yıl Ocak ayında olduğu gibi bu Ocak ayında da emekliler yine yok sayıldı. Emekliler yine enflasyona yenik düştü. Ne hikmetse Kasım ayında yüzde 84.39 olan enflasyon Aralık ayında 20 puan düşerek yüzde 64.3 olarak gerçekleşti. Bütün hesaplar emekli ve çalışan memura göre yapılıyor. Her şeye rıza gösteren ve sayıları 13 milyonu aşan emekli kitlesi. SSK, BAĞ-KUR ve MEMUR emeklilerine; her yıl verilen zamlar bu kitleyi açlık sınırının ve asgari ücretin altında bıraktı. Harca harca bitmez. Elin emeklisi aldığı emekli maaşıyla dünyayı geziyor, bizim emekliler de yaşadıkları kentlerden dışarı adım atamıyor... Bütün gün parklardaki banklarda oturarak, ya da kahvehane köşelerine giderek günlerini geçiriyorlar. Kahvehanelere gidip bir bardak çay içecek veya bir gazete alacak parası yok cebinde. Emekli zammı beklentilerin çok altında kaldı. Verilen yüzde 30'luk zam bugünkü ekonomik koşullarda neye yeter?

Yıllardır kapısında beklediğimiz Avrupa Birliği ülkelerinin emeklileri yaz-kış ülkemizi ve dünyayı gezerek emekliliklerini mutlu bir şekilde yaşarken, bizim emekliler de yaşadığı kentin çevresini bile gezmeye güçleri yetmiyor. Tatili ve seyahati ancak hayallerinde yaşıyorlar. İğneden ipliğe gelen zamlar karşısında, emekliye verilen zam oranıyla sözüm ona insanca yaşamaya çalışıyorlar. Daha durun bakalım bunlar iyi günlerimiz. Bu gidişle açlık sınırının altında yaşamaya mahkum olan emeklilerin, Türkiye'de insanca yaşama şansı hemen hemen kalmadı gibi! 20 yılda en çok mağdur edilen kesim emekliler oldu.

Dünyada 132 ülke nüfusundan daha büyük bir nüfusa sahip olan ülkemiz emeklileri, isteseler hem kendi kaderlerini hem ülkenin kaderini değiştirebilirler. Ama onlar tam tersine ülkenin kaderiyle, sessiz ve etkisiz kalarak oynuyorlar. Güçlerinin farkında değiller. Halbuki bu emekliler parti kursa, tek başına iktidar olurlar. Hadi parti kurmadınız, hiç değilse gücünüzü ortaya koyun, torunlarınızın ve çocuklarınızın geleceğini düşünün!

Şu emeklilere kızdığım kadar hiç kimseye kızmıyorum. Emekli kitlesi olarak 20 yıldır hayat standardınız yükseldi mi? Göstermelik intibak zammıyla, ağzınıza çalınan bir parmak bala kandınız ve kandırıldınız. Bugün SSK ve BAĞ-KUR emeklilerinin yüzde 80’ni açlık sınırının altında yaşamını sürünmeye çalışıyor. Her defasında emekli aylıklarına sadaka niteliğinde verilen zamma rıza gösteren, buna bile "şükür" diyen, hatta istikrar bozulursa emekli maaşını alamayacağından korkan emekliler var bu ülkede. Tüp, elektrik ve doğalgaz faturaları can yakmaya devam ediyor. Kamu hastaneleri ile özel hastaneler arasında fark kalmadı. Parası olan sağlık hizmeti alıyor, olmayan sürünüyor! Bu etkisiz ve tepkisiz emeklilerin yüzünden, geleceğimizle oynanıyor…