Vali, kaymakam, belediye başkanı, emniyet müdürü ve diğer yöneticiler olarak, ister atanmış olun ister seçilmiş olun. Yönettiğiniz kente ve halkına karşı sorumluluklarınız var. Bu sorumluluklarınızın en başında yönettiğiniz kentin asayiş ve düzenini sağlamak, halkının can ve mal güvenliğini temin etmek, sağlığını korumak, huzur ve güven içerisinde yaşamasını sağlamaktır. Bunu yaparken; sadece danışmanlarınızın vereceği bilgilerle yetinmeyip, yazılı ve sözlü basında yer alan haber ve yorumlara da kulak vermelisiniz. Ayrıca yönetici olarak tebdili kıyafet yaparak yönettiğiniz kentin çarşı ve pazarını veya sokaklarını hiç gezdiniz mi? Bakın o zaman danışmanlarınızın verdiği eksik bilgilerle değil, gerçeği bizzat kendi gözlerinizle görmüş olursunuz. Eğri oturalım, doğru konuşalım. Bugün yönettiğiniz kent Antalya, düzenli ve denetimli bir kent midir? Bunu hiç düşündünüz mü, ya da öz eleştiri yaptınız mı?

Pandemi süreciyle birlikte piyasada fırsatçılar her yerde "cirit" atmaya başladı. Merdiven altı tabir ettiğimiz yerlerin dışında da aleni olarak sahte ve bozuk gıda üretilerek resmen sağlığımızla oynanıyor. Ve yine yönettiğiniz kent Antalya'da, değişik semtlerde gece yarılarına kadar yüksek sesle müzik yayınları, motosiklet gürültüsü, trafik çilesi halkın huzurunu bozuyor. Sizce denetim denen mekanizma ne işe yarıyor? Denetimin olmadığı yerde her türlü yasadışı faaliyetler kol gezer. Bugün Antalya'nın asayiş bakımından fazla bir sorunu olmamakla beraber, halkının rahat ve huzur içerisinde, sağlıklı bir şekilde yaşadığı söylenemez. Sahte ve bozuk gıda üretimi almış başını gitmiş. Pek çok cadde, sokak ve mahallelerde gece yarılarına kadar devam eden müzik yayınları, motosiklet gürültüsü ile mahalle aralarındaki silah sesleri ciddi anlamda halkı rahatsız ve huzursuz etmektedir. Umarım bu yazdıklarım dikkate alınır ve denetim mekanizmasını hareket geçirirsiniz. Böylece herkes rahat ve huzur içerisinde yaşar!