Düşünen, sorgulayan insan yaşayan insandır. Yaşayan insan da ülkesinde olup bitenlere karşı duyarlı insandır. Bu ülkede yaşayan partili-partisiz, aklı eren ermeyen herkes parmağını şakağına ve vicdanına koyup "Türkiye nereye gidiyor ve nasıl yönetiliyor" diye düşünmelidir. "Hepimiz aynı geminin içindeyiz" diyoruz ya, aslında aynı geminin içinde değiliz. Kimimiz lortlar kamarasında, kimimiz avam kamarasındayız. Ülke bu anlayışla, bu nefret söylemiyle yönetilirse, bizler de bu olup bitenlere karşı duyarsız kalırsak, bu gemi eninde sonunda batar! Batarsa ne olur? Valla orasını bilmem ama herhalde bu ülkede vurgun vuran, talan yapan, çalıp çırpanlar, servetine servet katanlar, gününü gün edenler ile saraylarda, yalılarda yaşayanlara olur...

Devlet ortak akılla, bilimle, adaletle, hukukla, liyakatle, vicdan ve merhametle yönetilir. Bakıyorsunuz bunların hiçbiri yok. Bu güzel ülkemizin daha fazla zarar görmemesi için bir kere değil, onlarca kere yalancıktan değil, harbiden düşünmeliyiz! Türkiye'yi iyi günler beklemiyor... Bugüne kadar düşünmeydiyseniz, hiç değilse bundan sonra ülkemiz için,
çocuklarımız için, gençlerimiz ve torunlarımız için düşünün ve olup bitenlere duyarsız kalmayın!

İNSANLAR ŞAŞKIN!
İnsanlar şaşkın. Her kafadan bir ses çıkıyor. Herkesin yüzünden düşen bin parça. Hele bu pandemi süreci pek çok kesimi kuru ekmeğe muhtaç etti. Sokakta trafikte, evde, işte hep bir gerginlik, telaş, stres var. Akıl, mantık, izan, ölçü, sabır, tahammül, sevgi, saygı ve hoşgörü kavramaları anlamını yitirmiş durumda. Suçlamalar, hakaretler, keyfilikler, haksız kazançlar, yalanlar, dolanlar, talanlar havada uçuşuyor.

Kimi din adına, kimi çağdaşlık adına, kimi bilim adına, kimi şeytan adına; konuşuyor yazıyor, eleştiriyor, öneriyor, bağırıyor, çağırıyor. Ancak herkes bildiğini okuyor. Güç ve yetki sahipleri, yandaşı - yoldaşı, mutlu mu mutlu. Peki kim mutsuz ve huzursuz? Kim olacak elbette her zaman olduğu gibi yoksullar, işsizler ve gelecekten umutlarını kesen gençlerimiz!

VE UNUTTUKLARIMIZ
*  Birlik ve beraberliği unuttuk...
* Vatan sevgisini, bayrak sevgisini unuttuk...
* Milli bayramları, gelenekleri, görenekleri unuttuk...
* Dostluğu, komşuluğu, arkadaşlığı unuttuk...
* Birbirimize karşı uygarca davranmayı unuttuk...
* Barışı, sevgiyi, saygıyı, hoşgörüyü unuttuk...
* Vefayı, sadakati unuttuk...
* Doğruluğu, iyiliği, güzelliği unuttuk...
* Hastaya  ziyareti, yoksula yardımı unuttuk...
* Geleceğe umutla bakmayı unuttuk...
* Acıları, sevinçleri, gülmeyi paylaşmayı unuttuk...
* Okumayı, kültürü, sanatı unuttuk...

Unuttuklarımızın yanında kini, nefreti, yolsuzluğu, hırsızlığı, rüşveti, yalanı, talanı, yalakalığı, sevgisizliği, hoşgörüsüzlüğü, yandaşlığı, kutuplaşmayı, ötekileştirmeyi, kavgayı ve şiddeti hayatımızın parçası haline getirdik.