Bugun...


Eyyüp AYDIN

facebook-paylas
DEĞER VERMEK!
Tarih: 14-04-2021 13:52:00 Güncelleme: 14-04-2021 13:52:00


Hepimizin bildiği üzere "Değer Vermek" kavramı bir deyimdir. Peki bizler için bu kavram ne ifade ediyor? Gerçekten hayatımızdaki insanlara gereken değeri veriyor muyuz? Onların bizlere, bizlerin onlara yaklaşımı nasıl? İşte bu noktada durup kendimizi sorgulamalıyız. Değer vermek için sadece sevmek yetmez, saygı da gerek. Bu da karşılıklı olmalı. Hayata bakış açınızı değiştirecek sadece öğretmenleriniz, aileniz, arkadaşlarınız, patronlarınız, müşterileriniz değil... Sokaktaki bir dilenciyle yapacağınız iki dakikalık konuşma hayata bakış açınızı tümden değiştirebilir. Yeter ki değer vermeyi bilin.  


Değer vermek, genel anlamıyla bir şeyin karşılığını vermektir ya da hak ettiğini sunmaktır. Değer vermek; insanın önce kendisine, sonrada başkalarına saygı duymasıdır.  Saygı, iyi bir insanın taşıması gereken en temel özelliklerden biridir. Saygı insanın kendi kişiliği ile başkalarının kişiliğinin arasındaki sınırı bilip o sınırı aşmamasıdır. Kendi aleyhine dahi olsa başkasının hakkına, hukukuna özen göstermesidir. Türkiye'nin en önemli sorunu insan sorunudur. Kendi özgür vicdanına hesap verebilecek insan yokluğudur… Bir insana gereğinden fazla değer verirsen, ya onu kaybedersin ya da kendini mahvedersin. Onun için, vereceğimiz değerin ölçüsünü iyi ayarlamalıyız.


Değer vermek için karşınızdaki kişiyi tanımanız gerek, kim bu şahıs, olumlu/olumsuz yönleri, hayat felsefesi her şeyini öğrenince o insana daha sağlıklı bir değer verirsin, ama maalesef bizler tanımadığımız ve bilmediğimiz şeylere değer veririz ve verdiğimiz değeri gerçekten samimi ve çok sağlıklı verdiğimizi sanırız. Sonra da verdiğimiz bu değerden pişmanlık duyarız. Onun için kimi niçin önemsediğimizi bilmemiz gerekir. Bu değeri verirken karşıyı  iyi analiz etmeliyiz derken, bizleri değersiz kılan tüm duygu ve düşüncelerden de kaçınmalıyız. İnsan değer verdiği şeylere gözüyle bakar, yüreğiyle taşır...


GÖNÜL HAVUZUNU KİRLETMEYELİM!


   Hoş olmayan davranışlar sergilemek, kin ve öfke dolu sözler sarf etmek, gönül havuzunu çer, çöple doldurmak olur.


  Her türlü pisliğin olduğu yerde Allah'ın adı anılmaz. Gönül havuzuna su akıtan üç ana çeşmeye çok dikkat etmek lazım. Göz, kulak ve dil çeşmesinden çok temiz bir su akmalıdır. Bu organlarımızı yaratılış gayesine göre kullanmalıyız.


Ayıp ve kusur gören baş gözünü kapatmadan, içerdeki can gözü açılmaz. Etrafa bakıp yanlış, yıkayıp kusur görüp bunu da dile getirirsek, gözle bunu görürsek, kulakla bunu dinlersek, gönül havuzumuza pis su akıtmış oluruz.


  Abdest temiz su ile alınır, onun için suyunu temizle. Düşüncesi temiz olanın gönlü temiz olur. Duyguları düşünce meydana getirir. İnsanı insan yapan, gönül ve düşüncedir. Hz. Mevlana'nın dediği gibi, "insan bir düşünceden ibarettir."


  Gönlün temiz olması için yenilen lokmanın da helal lokma olması lâzımdır. HELAL LOKMADAN ŞEFKAT, MERHAMET, BEREKET MEYDANA GELİR. HARAM LOKMADAN DA KİN, ÖFKE VE KİBİR DOĞAR...





FACEBOOK YORUM
Yorum

YAZARIN DİĞER YAZILARI

YAZARLAR
Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
HABER ARA
HABER ARŞİVİ

En sevdiğiniz sosyal medya platformu hangisidir?


SON YORUMLANANLAR
nöbetçi eczaneler
YUKARI