Kemal Kılıçdaroğlu’nu SSK Genel Müdürü iken tanımıştım. SSK’dan emekli olduktan sonra hizmet süremin eksik hesaplandığını tespit etmiş, bu durumun düzeltilmesi için SSK Antalya İl Müdürlüğüne başvurmuştum. SSK İL Müdürlüğü de bu sorunumun ancak SSK Genel Müdürlüğü’nde çözülebileceğini tarafıma bildirmişti. 1996 yılında Ankara’ya giderek SSK Genel Müdürlüğüne gittim ve o zaman Genel Müdür olan Kemal Kılıçdaroğlu ile görüştüm. Kendisine “Antalya’dan geldiğimi, hizmet süremin eksik hesaplandığını cebinde sadece dönüş param var, kalırsam sıkıntı yaşarım” diye anlatmıştım. Kemal Kılıçdaroğlu da dönemin Tahsisler Daire Başkanı’na talimat vererek, “Bu arkadaşımız Antalya’dan gelmiş. Kendisini dinleyin, sorununu bugün çözün ve bana da bilgi verin” dedi.

Sorunum kısa sürede çözülmüştü. SSK Genel Müdürlüğü binasından ayrılırken, o gün için, “keşke bütün bürokratlar Kemal Kılıçdaroğlu gibi duyarlı olsa” diye içimden geçirmiştim. İşimin çabucak görüldüğü için elbette böyle düşünmüyordum. Kemal Kılıçdaroğlu’nun gösterdiği yaklaşım ve samimiyet  beni etkilemişti. Bu anımı yıllar sonra paylaşma gereği duydum.

O günden bugüne aradan tam 27 yıl geçti. Kemal KILIÇDAROĞLU bugün CHP Genel Başkanı. “Keşke her siyaset adamı, her parti lideri Kemal Kılıçdaroğlu gibi hümanist olabilse...” Bunu yaranmak adına yazmıyorum. Kaldı ki ben partili değilim. Ama gerçek olan şu ki, bugün Türkiye’nin, Kılıçdaroğlu gibi dürüst, seviyeli ve insani yönü ağır basan siyaset adamına, parti liderine ve böyle bir DEVLET ADAMINA ihtiyacı var…