Toplumlara yön vermeye çalışan insan önce kendisini yetiştirmeli. Bunun da yolu bilgi toplumu olmaktan, bilgi toplumu olmanın yolu da kitap okumaktan geçer. Kendisini geliştirmeyen insan, başkasına rehberlik edemez. Ülkemiz insanı; dedikoduların, yalanların, siyasi çekişmelerin, fısıltıların, hurafelerin, dogmaların, saplantılı düşünce ve fikirlerin anaforuna kapılmış. En az okuyan, en çok konuşan, en az düşünen, en çok kavga eden, en az sorgulayan, mutsuzluğa odaklanan, mutluluğu kendisine çok gören bir toplum haline gelmiş… Kitap okumanın önemi üzerine bugüne kadar birçok yazı okumuşsunuzdur. Okuduklarınız üzerinde düşünmüş ve kendi dünya görüşünüze göre bir takım yorumlar yapmışsınızdır. Peki, kitap okumanın insana kazandırdıkları üzerinde hiç düşündünüz mü? Düşünmedim diyorsanız, gelin hep beraber bu konuya biraz kafa yoralım.  

Kitap okumaktan en kazançlı çıkan şüphesiz çocuklarımızdır. Onlar, hayata hazırlanırken kitap okuma alışkanlığı kazanırlarsa kelime hazineleri genişler, konuşma kabiliyetleri gelişir ve yaşamdan ne istediğini bildikleri için bilinçli yetişirler. Kitap okuma alışkanlığı, çocukların ufkunu açtığı gibi kendilerine olan güvenini de artırır. Sosyal aktivitelere ve spora daha bir ağırlık verir, beslenmelerine özen gösterirler. Boş zamanlarını daha iyi değerlendirir ve günümüzde her eve girmeyi başaran televizyon canavarına yaşamlarını feda etmezler.

Kitap okumaktan elbette sadece çocuklar kazançlı çıkmaz. Kitap okumanın yetişkinlere de kazandırdığı birçok değer vardır. En başta kitap okuma alışkanlığına sahip olan yetişkinler, yaşamlarına hakim olurlar. Kültürlü bireyler olarak daha olgun düşünür ve daha isabetli kararlar verirler. İnsanları, davranışları ve konuşmaları ile etkilemeyi başardıkları için hem iş yaşamlarında hem de sosyal yaşamlarında oldukça etkindirler. Böylelikle toplum içerisinde büyük bir saygınlık kazanırlar. Ömürlerini amaçsızca ve televizyon karşısında zapping yaparak geçirmek yerine daha verimli ve insanlığa faydalı işlere yönelirler.

Kitap okumanın çocuklarımıza ve yetişkinlere kattıklarını yazmakla bitiremeyiz. Her boş anımızda kendimizi bir şeyler okumaya alıştırmalıyız. Okuyan insan, aynı zamanda düşünen ve inceleyen insandır. Her insan, kendisi için okusa, düşünse ve incelese de bilgisini toplumla paylaştığı zaman toplumun her kesimi, o okunanlardan ve düşünülenlerden istifade eder. Yani kitap, sadece kendisini okuyana değil, okumayana da fayda sağlayan değerli bir hazinedir. Çocuklarımıza asla tükenmeyen bir miras bırakmak istiyorsak onları kitap okumaya teşvik edelim. Onlar, okudukça bilinçlenecek, bilinçlendikçe toplum içerisindeki etkinlikleri artacaktır.  

İNSAN OKUDUKÇA ÖZ GÜVENİ ARTAR

Şüphesiz yaşamın insanlara öğrettiği çok şey vardır. Ama insan için esas bilgi kaynağı kitaplardır. Yaşamında başarılı olan insanlara baktığımız zaman ortak özelliklerinin çok okumak olduğunu görüyoruz. Ayrıca okuyan insan, geçmişin bilgi birikiminden de istifade eder. Şu dünyada okumanın ve onun biricik armağanı olan kültürlü insan olmanın yerine hiçbir şey konulamaz.

Kitap okumak öyle kolay bir iş değildir. En başta sağlam bir irade ister. Sonrada sabır. Okuyan insan, yaşam heyecanını hiçbir zaman yitirmez. Çünkü o, sürekli bir arayış içerisindedir. Bilginin içerisinde hakikati arar. Ne yazık ki bu arayış hiçbir zaman vuslata ermez. Tam vuslata erdim dediğinizde  bir bakmışsınız yeni ufuklara yelken açıyorsunuz. Cahillik illetini yenmenin tek yolu kitap okumaktır. Cahil olup hor görülmektense, değer görmek ve insanlara, yaşama değer vermek için okumalıyız. Kitap okuyarak cahillikten kurtulan insan, yaşamda daha bilinçli hareket eder. Sağlıklı karar verme kabiliyetini ve öz güvenini artırır.

Kitap okumak, insanı daha güçlü yapar. Çünkü insanın düşünce dünyasını geliştirir. Düşünce dünyası gelişen insan, yaşamın daha derinliklerine inmeye başlar. Kitap okuyan insan, yaşamda attığı adımların getireceğini ve ne götüreceğini çok iyi hesap edebildiğinden yaşamda adımlarını daha cesurca atar. Ayrıca okumak, insanın yaşamdaki hazımsızlıklarının da ilacıdır.

Kitap okuyan insanların kelime hazineleri çok yüksek olduğundan ana dillerini çok iyi ve etkili bir şekilde kullanabilirler. Kitap okumanın en önemli avantajlarından biri de insana zamanı yönetmeyi öğretmesidir. Böylelikle insan, en değerli hazinesi olan zamanını israf etmez.
Kitap okuyan insanın düşebileceği en büyük hata ise o kitaptaki fikirlerin, kendisine empoze edilmesine izin vermesidir. Kitap okumanın amacı bu değildir. Kitap, içeriğindeki fikirler üzerine düşünmek ve kendisini geliştirmek için okunur.

Kitap okuma konusunda pek çok Afrika ülkesinin gerisinde kalmış durumdayız. Özellikle çocukların ve gençlerin kitap okumamasının en önemli nedenlerinden biri ailede kitap okuma alışkanlığının olmaması, bir diğer neden de eğitimin ezberci ve sınavcı bir sisteme sahip olması. Aslında kitap okuma alışkanlığını yayabilsek;  şiddeti, kavgayı, sevgisizliği, hoşgörüsüzlüğü büyük ölçüde önleriz. Ancak bunun için gereken çabayı ve fedakarlığı gösteremiyoruz.