Bizim çocukluk ve gençlik yıllarımızda "kulak çekme" diye bir gelenek vardı. Toplumda her ne kadar büyükler tarafından küçüklerin kulağının çekilmesi, ya da öğretmen tarafından öğrencilerin kulağının çekilmesi şeklinde algılansa da, aslında kulak çekme, önemli bir uyarı niteliği taşımaktadır. Kulak çekmek elbette kulağından tutup çekmek demek değildir. İnsanların yanlıştan ve hatadan dönmesi için, Türk kültürüne yerleşmiş ciddi bir uyarı mekanizmasıdır. Bugün kulak çekmeyi unuttuğumuz, ya da kulak çekmeyi yapmadığımız içindir ki; ülkenin değerleri bir bir ortadan kaldırılmaya çalışılıyor, insanlar her yerde, her konuda ADALET arıyor.
Ailelerde anneler ve babalar, babaanneler, anneanneler, ağabeyiler, amcalar haddini aşan, yaramazlık yapan küçüklerin kulaklarını çeker bu yolla onlara doğru yolu gösterirlerdi. Köylerde de büyükler aynı şeyi yapardı. Hatta küskünlükler kulak çekme uyarısıyla barış sağlanırdı. Devlet katında haddini aşan bakanın, bürokratın kulağı çekilirdi ve işler yoluna girerdi. Toplumu geren söylemlerde bulunan milletvekilinin genel başkan tarafından kulağı çekilirdi. Televizyon spikerinin kulağı çekilirdi ve o spiker bir daha haddini aşan söz ve hareketlerde bulunamazdı. Hatta seçmen tarafından millete yalan söyleyen, vaatlerini yerine getirmeyen siyasilerin kulağı çekilirdi ve bir başka siyasi parti iktidar olurdu. Bu kulak çekme sayesinde ne kimse haddini aşıp dini siyasete alet ederdi, ne kendisini Peygamber yerine koyup millete fetva verirdi, ne de yalan-yanlış işlerin üzeri kapatılırdı.
Bugüne bakıyorum son 20 yılda kulak çekmeyi unuttuk. Artık ne kulak çekecek birileri, ne de duyarlı toplum kaldı. Biat kültürü ve çıkarcılık her şeyin önüne geçmiş durumda. Bu yüzden devlet, millet ve toplum hayatımızda yapılan ne kadar kötülük ve hata varsa herkesin yanına kâr kalıyor. Toplum rayından çıkmış, ahlak ise yerlerde sürünüyor. Yapılacak tek şey, eski yıllarda olduğu gibi dönüp yeniden birbirimizin kulağını çekerek uyarı görevimizi yerine getirmeliyiz. Toplum olarak bizleri karanlıklara sürükleyenlere karşı elimizdeki tek ve en güçlü silah kulak çekmektir. Geleceğimizi ancak bu şekilde kurtarabiliriz, gerginliği ve kutuplaşmayı ancak bu şekilde önleyebiliriz. İşte bu kulak çekme, bizim gibi gelişmekte olan toplumlar için son derece önemli bir uyarıdır. Ülkede kötü gidişata dur denilecekse, bu ancak "kulak çekmekle" mümkün olacak. Başka da çaremiz kalmadı...
slot siteleri canlı bahis siteleri http://www.tedxmadrid.com/ casino siteleri
canlı bahis siteleri casino siteleri
gaziantep escortgaziantep rus escort gaziantep escortseks hikayeleri