İktidar yanlısı yazar-çizer takımı (yandaş medya) her fırsatta hükümete methiyeler yağdırmak için adeta yarışa girmişler. Oysa eleştiri oklarını biraz olsun siyasi iktidara yöneltseler, hem ülke adına, hem siyasi iktidar adına daha doğru işler yapmış olurlar. Böylece iktidara da "biz nerede hata, nerede yanlış yapıyoruz" diye kendilerini sorumlu tutmaya ve sorgulamalarına fırsat verilmiş olunur.

Siyasi iktidar için medya gücünün yüzde 90'nını elde tutmak, bazen yarardan çok zararı vardır. Ülke olarak, millet olarak çok zor bir dönemden geçiyoruz. Hükümete sürekli methiyeler yağdırmakla, ya da muhalefeti sürekli kötülemekle mevcut sorunlardan kurtulamayız. Toplumu daha da  kutuplaşmanın ve ayrışmanın içersine atmış oluruz. Bu son derece yanlış ve tehlikelidir. Ülke olarak bir yandan terörle silahlı mücadele edilirken, diğer yandan koronavirüs  pandemi süreciyle ve ekonomik krizle mücadele ediliyor. Bu durumda siyasi iktidarın yol gösterici ve yapıcı eleştirilere ihtiyacı var. Bunu yapacak olan  da hiç kuşkusuz medyadır. Medya, her zaman gerçekleri tüm çıplaklığı ile gözler önüne sermekte önemli rol üstlenmiştir. Medyanın eleştirisinden hiç kimse rahatsız olmamalı. Kaldı ki, bu yapıcı eleştirilerden kazançlı çıkacak olan ülkemiz ve milletimiz olur...

Aslında eleştirel düşünme sağduyu bilimsel kanıtlarla uyuşan, net hükümlere varmak için somut veya soyut konular üzerinde düşünme süreçlerini içermektedir. Bu yönüyle diğer bir düşünme biçimi olan yaratıcı düşünmeyi tamamlamaktadır. Eleştirel düşünme, bireyin kendi düşüncelerinin farkında olması, tutarlı ve farklı olanları ayırabilmesi, başkalarının düşüncelerini anlayabilmesi, farklılıkları görebilmesi ve çevreyi tanıyabilmesine ilişkin zihinsel süreçleri kapsar. Böylece her kademedeki yöneticiler daha doğru kararlar alabilir ve çok yönlü düşünebilirler.