Mustafa Kemal Atatürk'ü diniyle yargılayanlar, önce kendilerinin nasıl bir Müslüman olduklarını sorgulasınlar. Atatürk, her şeyden önce bir din adamı değil bir siyasetçi, büyük bir devlet adamı ve kahraman bir askerdir. Eğer dini yargılanacaksa, bunu Allah'tan başka hiç kimse yargılayamaz! Ayrıca Atatürkçü olmak demek, dinlere ve değerlere saygısızlık göstermek demek değildir. Atatürkçü olmak; Atatürk'ün adının arkasına sığınıp insanları birbirine düşürmek, dinine, kimliğine göre ayrım yapmak hiç değildir. Atatürk'ü sevmek dinsizlik değil, vatanı sevmektir!..

Bakın Atatürk bu konuda şöyle diyor: "Bizim dinimiz, milletimize hakir, miskin ve zelil olmayı tavsiye etmez. Tam tersine Allah da, peygamber de insanların ve milletlerin izzet ve şerefini korumalarını emreder."

Vatan, Atatürk demektir!..
Ayrıca Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucu liderini şu veya bu sebeple görmemezlikten gelmek, milli bayramlarda özellikle bu ülkenin varoluşuyla ilgili 30 Ağustos Zafer Bayramı'nda adını anmamak ya da 30 Ağustos kutlamalarına kısıtlama getirmek; tam anlamıyla gaflettir, hıyanettir.

Türk olmak, onun liderliğinde aydınlık yarınlara doğru yol almakta onur duymak; bize emanet ettiği Cumhuriyetini sonsuza kadar  yaşatmak en temel görevimizdir. Aynı zamanda milli bayramlarımızın tüm yurtta coşkuyla kutlama zorunluluğumuzu gelecek nesillere aktarmak; Atatürk'e ve bu vatan için canlarını feda eden tüm şehit ve gazilerimize olan büyük borcumuzdur!