Bir aile hekimi olarak 1. basamakta nasıl korunduğumuzu anlatmak istedim. Bu konuda çok merak edenler var, bilhassa yakınlarımız, hastalarımız, çocuklarımız, ailelerimiz, akrabalarımız merak ediyor. Ben de kendi aile sağlığı merkezimdeki korunma önlemlerini yazayım dedim. Tabi yine Ozanca farklı bakış açıları ile ama diğer ASM'lerde de farklı olacağını zannetmiyorum, varsa farklılık yazarlarsa sevinirim.
Öncelikle devlet bize nasıl malzeme gönderdi ondan bahsedeceğim. Her bir aile hekimine 6'şar adet kalın maske gönderdi, bunlar ancak müdahale anında takılabilecek, 2 saatten fazla yüzde kalırsa yüzde yara yapan maskeler... Yani sadece koronalı olduğunu bildiğimiz hastaya müdahale ederken kullanabileceğiz. Diğer zamanlarda bizi koruyacak veya bizdeki hastalığı birbirimize ve hastalarımıza bulaşımı önleyecek maskeleri kendimiz almak zorundayız. Hem de fahiş fiyattan kutusu 200 TL'den. Ebemizle beraber kullanacağımızı, 4 saatte bir değiştireceğimizi yani günde 2*2'den 4 tane kullanacağımızı düşünürsek 20 günlük ihtiyacımız, ama olsun tabi ki değer. Eldiven, 5 çift eldiven gönderdi devletimiz, yani nerdeyse 2 günlük ihtiyaç... Onu da almak zorundaydık, her bir doktor için birer kutu eldiven aldık... Kutusu 200 TL'de 1aylık ihtiyacımız 200 de ebemiz için... Bir de bir tane şeffaf gözlük göndermiş devletimiz ama ebemize yok... Biz de onu nöbetleşe kullanıyoruz veya numaralı gözlükle idare ediyoruz şimdilik... Bone göndermiş devletimiz, o da bir tane, ebe hanım kullanıyor, ben çok kullanmadım...
Mesela en çok ihtiyacımız olan şey bizim ve hastalarımızın el dezenfektanı... Onu kendimiz almak zorundayız, her doktor haftada 1 litre kendisi ebesi ve hastaları tarafından tüketiliyor... Litresi 75*150 arası değişiyor, ucuzu elleri çatlatıyor... Gene dezenfektan olarak alkol tüketimimiz çok fazla ama onu da bulamıyoruz. Bulursak litresi 40-50 TL, ayaklara galoş, önlüklerimiz her gün değişiyor. Her gün 60 derecede yıkanması gerekiyor, pantolon ve gömleklerimiz de öyle... Ayakkabılarımız 2 gün dışarıda kalıyor, her gün değişiyor, temizleniyor... Eve de ayrıca dezenfektan aldık orada da lazım çünkü yani sizin anlayacağınız koronanın bize aylık maliyeti şimdiden 600-700 TL...

Bize izin rapor yok, yasak, zaten almayı... Hiç birimiz düşünmeyiz, biz izin alırsak arkadaşımız iki kat fazla çalışacak ona yazık...
Hastanede çalışan arkadaşlarımızın durumu çok daha vahim.. Evet şimdilik onlar kıyafet ve malzemeleri buluyorlar ama "eve mikrop taşırız" korkusuyla evlere gidemiyorlar... Bazısı hastanede kalıyor, bazısı yakın otellerde yer bakıyor... Bir de onlar çok yoğun saatler çalışıyorlar ve eve gidecek zamanları bile çok olmuyor.

Bu arada hastamıyız, hastalık taşımıyor muyuz, birbirimize, hastalarımıza bulaştırır mıyız bilemiyoru, çünkü bize de test yapılmıyor. O yüzden belki de en çok sağlıkçılar hastalanıyor ve genç ölümlerin çoğu sağlıkçılardan... Hastalar ve çalışmaya devam ediyorlar, dinlenemiyorlar, beslenemiyorlar sürekli virüse maruz kaldıkları için kendilerini koruyamıyorlar.

Onlar bu şartlarda ceplerinden ekstra para harcayarak kendilerini korumaya çalışıyorlar ama yine de sizlere hizmete yetemeyiz.. Yatak sayımız yetmez, solunum cihazımız yetmeyebilir, yoğun bakım yetmez korkusunu her dertlerinin üstünde tutuyorlar... Dillerinde bu sorundan başka sorun yok... O yüzden lütfen EVİNDEN ÇIKMA TÜRKİYE...  HANGİ YAŞTA OLURSA OLSUN... Biz sizin için maddi manevi hertürlü fedakarlığa hazırız...

(Ozanca Sağlık Mobbing Politika kitabımdan)