1 Haziran'dan itibaren yeni normallerle yaşamımızı kaldığımız yerden sürdürmeye çalışıyoruz. Yeni normalin tüm standartları neler yapılması gerektiği, nasıl önlemler alınması gerektiği yazılı görsel tüm duyuruları yapıldı. Herkes kendince, kendi iş kolunca yapması gerekenleri biliyor ve ona göre de önlemlerini alıyor. Acaba hastaneler, aile sağlığı merkezleri ne duruma, onlar da gerekli önlemleri aldılar mı, oralarda durum nasıl? Gördüğümüz, duyduğumuz kadarı ile sağlık kuruluşları için herhangi bir şey açıklanmadı.

Berbere giderken, kuaföre giderken randevu almak zorundasınız, bekleme salonunda kimse olmayacak, müşteriler birer koltuk atlayarak oturacaklar, tüm malzeme her müşteriden sonra temizlenecek ve tek kullanımlık olacak gibi bir çok önlemler alınırken… Lokantalar masa aralarını açarken ve yemek içme işlerine birçok kısıtlamalar kurallar getirilirken… Otobüsler, metrobüsler, metrolar, havaalanları tek tek alırken, birer atlayarak oturtulurken… Daha bir çok yerde, bir çok radikal ve gerçekten çok önemli ve gerekli önlemler alınırken… Hastaneler ve aile sağlığı merkezlerinde hiç bir önlemin olmaması size de garip gelmiyor mu?

Gerçekten de bulaşma olasılığı en yüksek olan hastaneler sağlık kuruluşlarına giriş serbest, sizce yanınızda oturan kişinin veya hastanede çalışan sağlık personelinin covit-19 taşıyıcısı olma ihtimali, berberde veya lokantada oturan sağlık kişiden daha mı az yoksa sağlık kuruluşuna gidildiği zaman mikropların öleceği artık hiç hastalık kapılmayacağı mı düşünülüyor?

Daha önceki yazılarımdan da bildiğiniz gibi devletimiz inatla sağlık personeline covit -19 testi yapmamakta ısrar ediyor. Belki biz hastayız ve herkese de hastalığı yayıyoruz. Kimbilir… Sağlık kuruluşları yine 3 ay öncesi gibi hastalarla dolup taşmaya başladı. Yine eskisi gibi bekleme salonlarımız dolu, yine hastalar birbiri peşi sıra polikliniklere hiç bir hijyen kuralına uymadan girip çıkıyorlar. Hiç bir hastadan sonra ortalık temizlenmiyor. Aynı örtülere, aynı koltuklara her 5 dakikada bir hasta almaya devam ediyoruz. Yoğunluk sanki böyle bir salgın hiç olmamış, herşey normale dönmüş gibi…

AVM'lere bile girerken belli bir sayıda alınan müşteriler sağlık kuruluşlarına ellerini kollarını sallayarak gidebiliyorlar. Acaba gerçekten sağlık kuruluşlarında hiç hastalık barınamayacağını mı düşünüyorlar? Veya sağlık çalışanlarının çok sağlıklı olduğu, asla hastalığa yakalanmayacağı mı düşünülüyor?

Unutmayın ki daha önce de yazdığım gibi ülkemizde covit-19'dan ölen, hastalanan sağlık çalışanı oranı diğer tüm ülkelerden çok daha fazla… Her ne kadar devletimiz sağlık çalışanına meslek hastalığı, iş kazası tazminatı ödememek için kovit-19'dan ölenleri sanki başka sebepten ölmüş gibi gösterse de -ki bu sayede ödeyecekleri üç kuruş tazminatın için bunu yapıyorlar- sağlık çalışanlarından ölüm ve hastalanma çok yüksek ve inatla da sağlık çalışanlarına test yapmamakta direniyorlar. Böylece bu durumu örtebileceklerini düşünüyorlar.

Unutmayın… Sağlık kuruluşları salgınlarda hastalığın en çok görüldüğü yerlerdir ve biz sağlık çalışanları da en riskli, en çok hastalık taşıyan, en çok bu hastalıktan ölen, en fazla bu hastalığı yayma potansiyeli olan kişileriz. Bu yüzden evlerimize gidemiyoruz, çocuklarımızı, anne babalarımızı, eşlerimizi göremiyoruz ama siz korkusuzca, fütursuzca hiç bir önlem almadan bu kuruluşlara en basit hastalığınız için bile geliyorsunuz. Sizce bu işte bir anormallik yok mu?

(Ozanca sağlık mobbing politika kitabımdan)