İstanbul ve Sakarya çevresindeki bazı tavuk çiftliklerinde kuş gribi görülmeye başlamış. "Bu da nereden çıktı" demeyin, bu sene zaten herhalde felaketler yılı... Bir o eksikti, o da oldu. Peki ne yapacağız, kuş gribine karşı konularda bilgi vermek istedim.

Kuş gribi konusunda aslında halkımız artık bilinçli, geçmiş yıllardaki tecrübelerinden neler yapılması gerektiğini biliyorlar ama ben yinede hatırlatayım dedim. Ne de olsa yaşanmış da olsa bazı şeyler unutulabiliyor. Bu hastalık tavuk, ördek, kaz, hindi gibi kanatlı hayvanlardan ve onların yumurtalarından geçiyor. Bu hayvanların derilerinden, dışkılarından, ağız sıvılarından geçiyor, pişmiş etten, pişmiş yumurtadan geçmiyor. Yiyecekle yani yemekle bulaşmıyor, çiğ olarak ellediğimizde ve elimizi ağzımıza, burnumuza götürdüğümüzde bulaşıyor. Yayılımı çok hızlı değil insandan insana geçişi de yok .

İlk olarak tavuk ve benzeri bir ürün aldığımızda, bu aldığımız ürünü paketinden çıkarır çıkamaz musluk altında güzelce yıkıyoruz ve çok bekletmeden hemen tencereye veya fırına koyup pişiriyoruz. Yıkadıktan sonra ellerimizi yüzümüze, ağzımıza götürmeden, hiç bir yere dokunmadan, tıpkı koronada yaptığımız gibi güzelce yıkıyoruz. Tavuğa elledikten sonra asla hiç bir yere dokunmuyoruz, tavuğu marketten alırken ayrı torbaya koyuyoruz, onun diğer yiyeceklerin dışına bile bulaşmasını engelliyoruz. Tavuğu marketten sadece tüketeceğimiz zaman alıyoruz asla buzlukta veya buzdolabında bekletmiyoruz. Böylece buzdolabında diğer yiyeceklerin kirlenmesini, buzdolabımızın içinin kirlenmesini engelliyoruz. Bir de marketten alır almaz, hemen eve geliyoruz. Tavuğu en son alıyoruz, daha market soğukluğunu yitirmeden 1 saat içinde yıkayıp pişiriyoruz.
İkinci olarak dikkat etmemiz gereken konuda yumurtalar. Yumurtaların dışında tavuğun veya kanatlının dışkısı ile bulaşmış virüs olabilir. Bunun için yumurta aldıktan sonra hemen yumurtaların konduğu rafa bunları diziyoruz, bu raflarda yumurta dışında hiç bir maddenin bulunmasına izin vermiyoruz, yumurtaları yıkamıyoruz, yıkandığı zaman virüs yumurtanın içine girebiliyor. Bilhassa da sıcakken yıkamıyoruz, haşlanınca virüs ölüyor, pişince virüs ölüyor ama burada sıkıntı yani bulaşma olasılığı yumurtayı elledikten sonra elimizi yıkamadan başka bir yiyeceğe dokunmamız. Yani menemen yaparken örnek olarak yumurtayı çıkarmıyoruz, domatesi, biberi doğrayıp pişirirken dolaptan yumurtayı çıkarıp tavaya kırıp hemen elimiz yıkıyoruz, sonra devam ediyoruz. Yumurtaya ellediğimiz elimizi hiç bir yere dokunmuyoruz, yüzümüze götürmüyoruz.
 Bu koronanın bir faydası artık hijyen kurallarını oldukça iyi öğrendik biraz dikkat edersek kuş gribini de çok rahat atlatırız diye düşünüyorum. Sadece biraz dikkat gerektiriyor.

Kuş gribi için önlemleri Tarım Bakanlığı ve ilgili kuruluşlar ivedilikle almalıdır. Firmaların ölü tavuk kesip satım yapması denetlenmelidir. Bu sayede sağlıklı beslenme yapılabilir. Bu konularda artık tecrübe sahibiyiz, zamanında sektör bu konuda çok sıkıntılar çekti. Uzun süre insanımız tavuk ve yumurta yiyemedi. Ve bu çok önemli proteinden uzak kalmak zorunda kaldı. Bundan hem tavukçuluk sektörü hem halk zarar gördü. Aynı şeyin olmaması için önlemler alınmalı, halkı korkutmadan bilinçlenmesi sağlanmalıdır. Bu konu yine kamu spotları ile halka anlatılmalı ve zarar görmesi engellenmelidir.

Lokantaların kapalı olduğu bu dönemde bir de evlerde tüketim azalırsa sektör içinden çıkılamaz bir hal alır. Bunun için yukarıdaki tedbiri alalım, korkmayalım, önlemimizi alıp sağlıklı şekilde yaşamımıza devam edelim...
(Ozanca sağlık mobbing politika kitabımdan)