Yaklaşık 20 yıldır Türk Tabipler Birliği yönetiminde şuanki yönetim var. Toplumun bir çok kesimlerinden politize olması nedeniyle itibar görmeyen bu yönetimin temsilcisi olduğu hekimlerinde büyük çoğunlu tarafından zaten itibar görmüyor. Ama hekimlerin % 80'i organize olup bir araya gelemediği için yönetmeye devam ediyor. Ama bu yazımın konusu bu değil başka yazılarımda bu konuya değineceğim…

TTB'ye kayıtlı üyelerin % 65'i TTB gelirlerinin ise % 90'ını sağlayan özel hastanede, muayenehanede veya iş yerlerinde çalışan özel hekimler için TTB bugüne kadar ne yaptı, hangi sorunlarına el attı, hangi sorunlarını çözdü, bu konuda yazmak istedim…

Özel'de çalışan hekimlerin en önemli sorunlarından biri iş güvencelerinin olmaması… Bugün çok yoğun şekilde hasta bakıp ertesi güne randevu veriyorsunuz, bakıyorsunuz, sizin yerinize başka bir hekimle anlaşılmış ve size hiç bir şey söylenmeden iş aktiniz feshedilmiş. Böylesi bir tutum en basit işçiye bile yapılmazken hiç olmazsa 15 gün öncesinden haber verilirken hekimin işi patronun iki dudağı arasında… Biranda sizi işsiz bırakabiliyor bu da güvensiz bir iş ortamına sebep oluyor. Bu mesleki tatminsizlik, mutsuzluk getiriyor, hekimlik değerlerinden ayrılmaya, hekimliğin gereğini değil patronun istediği gibi bir hekimlik yapmaya sebep oluyor. Bu yüzden gereksiz tetkikler, gereksiz ameliyatlar, gereksiz tedaviler yapılıyor, hem ülke hem vatandaş bundan zarar görüyor, sonucuna katlanan da yine hekimler oluyor, patronlara bir şey olmuyor…

Bence ikinci önemli sorun emekli olduktan sonra alacakları ücret ki bu yüzden özelde çalışan hekimlerin hiç birisi emekli olamıyor. Bunun nedeni doktorun ücreti asgari ücretten gösteriliyor veya hizmet alımı olarak işlem yapılıyor ki bu çok daha vahim çünkü hizmet alımı yaptığı zaman doktor en düşük seviyeden Bağkur'lu oluyor. Emekli olduğu zaman veya artık çalışamaz bir duruma geldiği zaman emekli aylığı asgari ücretle çalışanın bile altında oluyor. Bu yüzden bir çok yaşlı çalışamaz durumdaki hekim, kendileri çalışmadığı halde çalışıyor gibi gösterilip üzerlerinden işlem yapılıyor. Bu da bir çok kanunsuzluğa, usulsüzlüğe sebep oluyor. O yaştan sonra hekimler işlemedikleri suç yüzünden mahkemelerde sürünüyor, erken yaşta vefat ediyor, çok yıpranıyorlar, hele öldükten sonra eşleri çalışmıyorsa çok mağdur oluyorlar…

Özel hekimlerin bence üçüncü önemli sorunu çalışma saatleri… Haftanın 6 günü bayram seyran dinlemeden çalışıyorlar, çalışmadığı saatlerde de icapcı olarak yaşamlarını diken üstünde sürdürüyorlar. Tüm yaşamları iş çevresinde özel hayatları olmadan sürüyor, tatil yapamıyorlar, dinlenemiyorlar, özel hayatlarına, ailelerine, arkadaşlarına, sevdiklerine yeterince vakit ayıramıyorlar. Bu da onlarda müthiş bir bıkkınlık, yorgunluk, yaşamdan zevk alamama ve yıpranmışlık getiriyor. Erken yaşta ölümler, kalp krizleri, depresyonlar ne yazık ki bu meslektaslarımızda çok sık oluyor…

Peki daha bir çok sorunu olan ve yukarda belirttiğim gibi üyelerinin % 65'i gelirinin ise % 90'ını sağlayan bu özelde çalışan hekimler için TTB ne yaptı, ne yapabilir. Bu konudan bundan sonraki yazımda bahsedeceğim. Teşhisi koymadan tedavi etmek imkansızdır, öncelikle teşhisi koymak gerekir diye düşünüyorum. Daha önce genel kurullarda zorla kurdurduğumuz özel hekimlik kolu bunlarla ilgileniyordu ama sonradan bizler seçilemeyince bu kolu iyice pasifise ettiler ve gerçek sorunlardan çok gereksiz sorunlarla uğraştırdılar. Bu kol öncelikle tekrar aktive edilmelidir.

(Ozanca sağlık mobbing politika kitabımdan)